Eskişehir

Eskişehir’in simge taşına 65 yıldır şekil veriyor!

Eskişehir'in simgeleri arasında yer alan lületaşının tarihsel önemini anlatan Cihangir Aktaş, 65 yıldır bu mesleği sürdürüyor. Aktaş, 1923 yılında Atatürk tarafından dedesine soyadı verdiğini söyledi.

Abone Ol

1923 yılında Atatürk tarafından dedesine ‘Aktaş’ soyadı verilen Cihangir Aktaş, 12 yaşında başladığı lületaşı işçiliğini 65 yıldır sürdürüyor ve yüzlerce eser kazandırdı. 77 yaşındaki Aktaş, dördüncü kuşak ustası olarak bu geleneği oğluna ve torunlarına da öğretmeye devam ediyor. Lületaşının hak ettiği değeri görmediğini belirten Aktaş, bu nadir zanaatın dünyada yeterince tanınmadığını vurguladı. Lületaşının tarihsel önemini anlatan Aktaş, özellikle Atatürk’ün verdiği ‘Aktaş’ soyadından gurur duyduğunu ifade etti.

"SADECE ESKİŞEHİR'E HAS BİR TAŞ"

1923 yılında Atatürk’ün Eskişehir ziyaretinde 1’inci kuşak lületaşı ustası olan Behçet Aktaş’ın Atatürk’e lületaşından yapma tespih hediye etmesinin ardından, Atatürk lületaşı anlamına gelen ‘Aktaş’ ismini soy isim olarak verdiğini dile getiren Aktaş, şu ifadeleri kullandı: “Zamanında yıllarca madenlerde de çalıştım ben, 12 yaşında başladım mesleğe. Alaylı bir maden mühendisiyim. 100 kişiden fazla çırak iliştirdim. Bugüne kadar yaptığım pipoların hepsini yan yana getirsek Atlıhan Çarşısı’na sığmaz. Lületaşı çok kıymetli, dünyada başka yerde yok. Sadece Eskişehir'e has bir taş. Demirin 2 buçuk katı erime gücüne sahip, üniversitede test edildi. 3 bin derece ateşe atın, erime dağılma olmuyor. Lületaşı tozunun hem hafif olması hem de yanma olasılığı olmadığı için uzay gemisinde kullanıldığı söyleniyor. Onun dışında lületaşı kullanım alanları sanıldığı gibi sadece hediyelik eşyalarla sınırlı değil. Sanayide, araba egzozlarında, fabrika bozcalarında ve temizlik maddelerinde de kullanılıyor. Tozunun çıkarmadığı leke yoktur. Aynı zamanda pipolarda filtre görevi görüyor.”

ESKİŞEHİR'İN SİMGESİ DÜNYAYA TANITILMALI

Eskişehir’de lületaşının hak ettiği değeri görmediğini ifade eden Aktaş, yetkililere de çağrıda bulundu. Aktaş, “Eskişehir'de Lületaşı hala hak ettiği değeri göremiyor. Üniversitelerde ders olarak verilmesi gerekiyor. Hem gençlerin ilgisi artar hem de daha incelikli şekilde işlenmiş olur. Oysa ben şu an çırak dahi bulamıyorum, gençler ilgi göstermiyor. Bu şekilde giderse lületaşı ustası kalmayacak. Eskiden ayda 30 bin pipo çıkıyordu Eskişehir'den. 10 bin tane sadece bizim Aktaş ailesi çıkarıyordu. Şu an da bu yoğunluk kalmadı. En büyük müşterilerimiz Çinliler. Bu nedenlerle hem üniversitelerde eğitim verilerek hem de Ticaret odası gibi odalarla iş birliği yapılarak lületaşı sanatı tanıtılmalı. Viyana dünyaya lanse ettiği için dünya da bunun Viyana'dan çıktığını zannediyor. Biz bunun tozunu Almanya'ya gönderiyoruz. Onlar bize filtre yapıp tekrar geri gönderiyorlar. Biz bin liraya gönderiyoruz. Onlar bize 30 liraya geri gönderiyorlar. Bunu da yapamıyoruz, sanayiye de sokmamız gerekiyor” diye konuştu.