AKP ile birlikte Cengiz holdingi tanımaya başladık. Aslında 1980’ ler de kurulmuş bir şirket.. Bir yerde maden varsa, altın varsa, kara yolları, köprüler, alt üst geçitler, otoban yaptırılacaksa, orman alanlarında, deniz kıyılarında yaptırılacak bir tesis varsa hemen ortaya çıkar ihaleleri alır. Eskişehir’e de Cengiz holding girmiş oldu. Sadece gerçekleştirilmek istenen maden ile çalışmalar değil.
Şimdi bölgeye göz dikenler var… Bunların derdi bölgedeki madenler. Altın madeni yönünden zengin olduğu söyleniyor. Kamuoyunda beşli “ganimet avcıları” olarak bilinen bir şirket. Diğerleri de bölgede var. Niyetleri belli. Doğayı talan etmek..
Başka türlü açıklaması yok..
Alpagut, Atalan altın –gümüş madeni ocağı ve cevher zenginleştirme tesisleri kurulacak..
Behçetiye’ de, koza altın, Alpagut’ ta eti -bakır, Sarıcakaya’ da koza, fazlı enerji, Yeka RES, kalyon enerji, kartal RES, Ağaoğlu enerji, Aksa enerji RES’ leri ile birlikte bölgede üs kurmuşlar…Kendilerine politik sözler verilmiş..
Bölge adeta kurtarılmış bölge gibi ablukaya alınmış durumda.
Bölge Orta Sakarya Vadisi'nin incisi. Üretilen yeşillikle İstanbul ve pek çok bölgeyi besleyen sebze üretim üssü konumunda. Bölgede insanlar burada ürettikleri ile gelir elde edip yaşamlarını devam ettiriyorlar..
Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş Eskişehir Tepebaşı ilçesi Atalan Mahallesi ile Mihalgazi ilçesi. Alpagut-Atalan bölgesinde planlanan siyanürlü maden arama çalışmaları ortaya çıkınca gündeme basın tarafından getirildi ve kamuoyunda etkili oldu..
CHP Belediyeler, CHP milletvekilleri ile birlikte STK’ lar tepkilerini gösterdiler.
“Bu toprakları koruyacağız. Maden projesine asla izin vermeyeceğiz” dediler. Bu sözler yankılandı ve halkın ilgisini çekti.
Toprak, su hava. İnsan yaşamının ham maddeleri. Bu doğal miras bizlere emanet… Bu emanetleri çok iyi koruyup çevre mirasa sahip çıkmak lazım.
Eskişehir halkı çevre duyarlılığı olan bir kent. Bu konularda geçmişten gelen bir duyarlılığı var. Madene hayır platformu temsilcileri Alpagut ve Atalan’ da maden faaliyetlerine karşı direniş gösterdiler..
Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Eskişehir İl Temsilcisi Uygar Kurtçu ve Eskişehir Bilecik Tabip Odası eski Başkanı Dr. Akif Aladağ Ayşegül ‘ün ekstra programın konuğu olmuş sorularını yanıtlamışlardı..
Uygar KURTÇU; Eskişehir merkezde de faaliyetlerimiz var. ‘Sakarya Vadimiz yok olmasın’ diye bir kampanyamız var, Eskişehir halkının çoğu biliyor artık gündeme girdi bu konu ”…
Tüm Eskişehir halkını platformumuza katılmaya davet ediyoruz. Bölge ziyaretlerine devam ediyoruz. Oradaki halkla birlikte neler yapabiliriz aslında onu konuşuyoruz gerçekten duyarlı bir kentli yapımız var.
Siyanürün nasıl tehlikeli bir kimyasal olduklarını biliyorlar. Doğadan bu zehrin giderilmesi binlerce yıl sürüyor. Çevre tahrip oluyor ve ekolojik bir denge bozuluyor..
Doğaya sahip çıkmak bir beka sorunudur. Genelde bölge halkı madene karşı, onları yakan bir durumla karşı karşıya oldukları için madene karşı daha bilinçliler, çok araştırmışlar konuya vakıflar. Bunun sonuçlarının ne olacaklarının farkında.
İnsanlar geçimlerini tarım ve hayvancılık yaparak ekonomik gelir elde ediyorlar. Bahçe tarımında da sıkıntıları var. Bu sıkıntılardan kaynaklı bölgenin geleceğine dair gençlerde bir umutsuzluk da var. ,,
BASİT VE YETERSİZ BİR ÇED PROJESİ
Programda ÇED’ den ayrı olarak sağlık etki değerlendirmesinde yapılması gerektiğini söylerken önemli bir noktaya da değiniyor.
Diyor ki; “Binlerce kişinin ölmesine ve oradaki hayatın da yok olmasına neden olmuş. Bu proje için 10-15 yıl diyorlar ama 10-15 yıl sürmez çok daha uzun sürer, bunu biliyoruz. Bir kere altın madenciliği bir yere girdiği zaman şimdi 500 hektar sonra bin 700 hektara genişleyecek şekilde yıllarca sürer. Onu da geçin diyelim 20 yıl sonra bitti. 20 yıl sonra bitti ama… Romanya’da 2 bin yıl önce Roma döneminde bir altın madeninin paşalarında hala asit akıyor. Hala akarsularda, yeraltı sularında hala asit drenajı var. 2 bin yıldır. Sizin oraya koyduğunuz pasa 2 bin yıl sonra da hala asit drenajına neden olacak. İnsanların ağır metal vücuduna almasına, solumasına neden olacaktır. İstedikleri kadar önlemeye çalışsınlar
Sakarya Nehri zehirlenecektir, bunu önlemek mümkün değil
Sarıcakaya-Mihalgazi hattı ve altın –gümüş madenlerinin bulunduğu yer doğal cennetin ta kendisi. Irmakların aktığı, termal bölge ve yemyeşil bir doğa. Oksijen deposu. Eskişehir’in Antalya’sı..
Yani gidenlerin yeşilin her tonun gözünüze çarptığı hayranlıkla gezilen yerler. Doğası sizi çarpar. deta Eskişehir’in yaşam alanı. Bozkırın yukarısında sakarının yanı başında bir saklı cennet…