T.C Millî Eğitim Bakanlığınca bu yıl 16'ıncısı düzenlenen Uluslararası MEB Robot Yarışması, Erzurum'da ‘Eğitimin Yüzyılında Ahilik ve Teknoloji’ temasıyla yapıldı…
17 ülkeden ve 81 ilimizden 1003 kurum, 6691 katılımcı ekip 13 farklı kategoride yarıştı… Elemelerin ardından final heyecanı yaşandı…
2687 robotla başvuru yapılan yarışma 19 Ekim Cuma günü sona erdi…
Yarışmaya, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) ile Türk iş birliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) protokol kapsamında; MESS Eğitim Vakfı, ASELSAN, Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve Erzurum Atatürk Üniversitesi paydaş olarak katkı sağlamış…
Yarışma, ilk kez 2007 yılında 3 kategoride başlıyor…
Bugün ise;
- Temel Seviye Çizgi İzleyen (ortaokul ve dengi okullar),
- Tasarla-Çalıştır (ortaokul ve dengi okullar),
- Tozkoparan Robot (ortaokul ve dengi okullar),
- İleri Seviye Çizgi İzleyen,
- İnsansız Hava Aracı (Mini Drone),
- Mini Sumo,
- Tasarla-Çalıştır,
- Yumurta Toplama,
- Labirent Ustası,
- RC Sabit Kanat Uçak,
- Serbest Proje,
- Su Altı Robot (SAR),
- Otonom Araç olmak üzere 13 (on üç) kategoride gerçekleşir hale gelmiş durumda…
Görülüyor ki coşku her yıl artarak devam ediyor…
Bu yılki temanın ‘Ahiliğin Geleceğini Şekillendiren Kod Erzurum'da Yazılıyor’ olması başka bir güzellik…
FARKLI BİR HEYECAN…
Teknik lise (Elektronik) ve sonrasında ilk üniversitemin de Elektronik Haberleşme olması bu vb. etkinliklerde beni çok daha farklı heyecanlandırıyor…
Bizim dönemizdeki imkânlarla şimdiki imkânlar kıyaslanamayacak kadar farklı… Tabi bizim dönemimizdeki eğitimle şimdiki eğitim, öğrenci kalitesi vs. vs. vs. o başka bir tartışma konusu elbet…
Kısa bir örnek vermek gerekirse; Teknik Lise Elektronik öğrencisi olduğumuz ve gurur duyduğumuz 90’lı yıllarda, QBasic öncesi kullanılan, MS-Basic, GWBasic ve BASICA gibi eski BASIC derleyicilerinin geliştirilmiş hali olan, Microsoft şirketi tarafından geliştirilmiş, QuickBASIC, QBASIC ya da QB, Microsoft QuickBASIC isimli programlama dilini ve diğer sürümlerini kullanıyorduk…
Ayrıca MS-DOS işletim sistemi…
QBASIC ile tanışmam 92, 93 yıllarında Teknik Lise 2 ya da 3’de idi 1991'de idi, MS-DOS 5.0 ile birlikte gelen BASIC programlama dilinin bir sürümüydü… Daha sonra Windows 95, Windows NT3.x ve Windows NT 4.0'a dahil edildi. IBM bunu lisansladı vs. vs. vs… Tüm dünya neden BASIC’ten, sıradan programcılar için standart giriş programlama dili ve ortak dil olarak uzaklaştı? O dönem hiç anlamamıştım, hala anlayamıyorum…
Demem odur ki bu tarz yarışmalar, etkinlikler cidden beni çok heyecanlandırıyor…
90’lı yıllarda bizler kara şimşek vs. ile uğraşırken, gencecik fidanların bu tarz etkinliklerle buluşması, yarışması, üretmesi bambaşka bir heyecan…
O yıllarda hemen hemen tüm harçlığımızı Esnaf Sarayı civarında ki (Bulgurcu, Başak vb) Elektronik malzeme satan dükkânlara aktarırdık… Yetmediğinde sonra verirdik…
‘Kara Şimşek’ dizisi etkisinde kalarak, LED’ler, entegreler, dirençler, diyotlar, transistörler vb. malzemeler alır ‘Kara Şimşek’ devresi yapardık… Sırayla bir yöne doğru yanma/sönme işlemi yapan, son LED’e geldiğinde ise bu işlemi ters yönde gerçekleştiren bir LED dizisinden oluşmakta’ kavramı hala gün gibi aklımda inanın…
Flip-flop devreleri ve birçok hobi devreleri yapar satar üstelik para kazanırdık… Şaka değil, diğer bölümdeki öğrencilere ve yakın çevremize satar adeta ticaretini yapardık…
Hele ki radyonun dahi kısıtlı olduğu o dönemlerde, amatörde olsa telsiz, FM alıcı-verici yapmamız bizi heyecandan uyutmazdı… İlk özel TV’lerin çıktığı yıllarda (itiraf ediyorum) TV frekans karıştırıcı yapmış, sokağımızdaki TV’lerin frekanslarını epey karıştırmıştık… Bizde az değilmişiz hani!
Hele ki üzerinde elektronik devre tasarladığımız, kurduğumuz devreleri birbirlerine lehimlemeden kolaylıkla test ettiğimiz Breadboard aldıktan sonra seri üretime bile geçmiştik…
Şaka yapmıyoruz, bildiğiniz o dönemki şartları /sınırları / hayallerimizi zorlayarak yapıyorduk bunları…
Şu an bile bunları kaleme alırken heyecanlandığıma yemin edebilirim…
Amaç daha fazla kazanıp, daha fazla malzeme almak, devre yapmak, tüm gün süren Teknik Lisede öğle arasında daha güzel yemek yiyebilmek, tostun yanına ayran/çay alabilmek pek tabi ailelerimize daha az yük olmaktı, o kadar…
Son sınıfta Esnaf Sarayından aldığımız klasik blazer ceket, Çukur Çarşı’dan aldığımız çok pileli pantolon ve gömlek, Perşembe pazarından aldığımız kışlık ayakkabı o yılki bayramda harika giyinmeme/ hissetmeme sebebiyet vermişti ki hazzını anlatamam… (detayları başka bir yazı)
Farkındayım, uzattım… Lise yıllarımız depreşti yine, uzatmayalım… Bu konular kısır döngüye sokar kişiyi, hemen çıkıp konumuza dönelim…
MESLEK VE TEKNİKLİSELER DAHA FAZLA DESTEKLENMELİ…
Mesleki ve Teknik Eğitim Politikaları ile ilgili bir haber görsem o yüzden hep kulak kabartırım…
Bu tür etkinlikler, sadece bir yarışma değil, aynı zamanda mesleki ve teknik eğitim kapsamında yeteneklerini sergilemelerine olanak sağlayan stratejiler, zanaat atölyeleri vb. harika şeyler… Üstelik Ahilik geleneği ışığında kardeşlik ruhunu da ortaya çıkaran bir faaliyet…
Düşünebiliyor musunuz; Ahilik değerlerine sahip cesaret, kahramanlık, cömertlik ve fedakârlık gibi insanı insan yapan birçok değerin birleşiminden oluşan donanımlı bir nesil yetişiyor…
Bambaşka bir yazı konusu biliyorum lakin ‘meslek lisesi memleket meselesi’ olduğunu da unutmayalım…
DÜNYA BİRİNCİSİ ESKİŞEHİRDEN…
Tüm bu yazdıklarımızı Kent’imiz adına yarışan ve dünya birincisi olan gurur nişaneleri ile virgülleyelim…
16. Uluslararası MEB Robot Yarışması’nda ‘Tasarla Çalıştır’ kategorisine 142 takım katılım sağlamış…
Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde tasarlanan robot, danışman öğretmen Ayhan Dükkancı, öğrenciler Furkan Çakır ve Ertuğrul Gazi'nin katılımıyla yarışmış…
Yarışma sırasında pistte verilen tüm görevleri tam olarak yerine getiren robot, 16. Uluslararası MEB Robot Yarışması’nda kendi kategorisinde dünya birinciliği ödülünü almaya hak kazanmış…
Kent olarak bizlere bu gururu yaşatan öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz başta olmak üzere emeği geçen herkesi tebrik ediyorum…
…/…
TÜRKİYE’DE EN ÖNEMLİ KİŞİLER KİMLER?
Ben onu bunu bilmem, Türkiye’mizde an itibarı ile en önemli adam kim(ler) diye soran olursa tartışmasız Selçuk Bayraktar’ı ilk 3’e yazarım…
Üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili güzel vatanımın bekası, ekonomisi, askeri gücü, ekonomisi, ordusu olmazsa olmaz unsurlardır… İnanmıyorsanız çevrenize bakıverin… Biz kadim Türk Devleti, büyük Türk milletiyiz… Özgürüz, ekonomimiz, ordumuz ne kadar güçlüyse o kadar varız, bu net!
Uzağa gitmeyin son 20 yılda komşu topraklara bakıverin!
Bu yazdıklarım siyaset üstüdür… Kimin ne dediği, smylediği umurumda bile değil! Yakın çevrem iyi bilir, ben SEÇİN’e karşıyım, ‘SEÇERİM’
O yüzden kim ne derse desin son yılların en önemli adamlarındandır Selçuk Bayraktar…
Tüm bu çocuklara Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) vb. ile hayal kurduran o ve ekibidir…
Hayal kuran, kurdurtan, üreten adam Selçuk Bayraktar daha nice gencimize örnek olacak…
Allah cc ayağınıza taş değirmesin Selçuk Bayraktar…