Dr. Aksaray, havaların soğumasıyla birlikte kapalı alanlara girişlerin arttığını ifade ederek, “Okulların açılmasıyla birlikte, aslında olmaması gereken ancak her yıl yaşanan vaka sayısındaki artışla karşı karşıyayız. Acil servislerdeki başvuru oranlarına bakıldığında, solunum yolu enfeksiyonları için bir salgın durumu söz konusu olabilir. Ancak burada tek bir etken yok; muhtemelen birçok faktör etkili. Mevcut sağlık koşulları altında bu etkenleri net bir şekilde tespit edemiyoruz. Farklı klinik tablolarla karşılaşıyoruz; bazıları sadece nezle ile gelirken, diğerleri zatürreye kadar ilerlemiş vakalarla karşımıza çıkıyor. Ancak önemli bir şekilde solunum yolu enfeksiyonu sayılarında artış var,” dedi.

Sağlıklı Yaşam Koşullarında Sorun Var

“Sağlıklı bir toplum olmaktan giderek uzaklaşıyoruz,” diyen Dr. Aksaray, insanların günlük yaşamında artan stres ve iş yükünün yanı sıra sağlıklı yaşam koşullarının eksik olduğunu belirtti. “İnsanlar yeterince dinlenemiyor ve sağlıklı bir şekilde beslenemiyorlar. Tüm bu durumlar, hastalıkların ortaya çıkmasına yol açıyor. Ayrıca sağlık okuryazarlığı düzeyimiz düşük; korunma yolları veya hastalık anında nasıl davranmamız gerektiği konusunda yeterli bilgiye sahip değiliz. Çevresel etkenlerin önemi büyük. Okullarda temizlik sorunları ve çocukların beslenme sorunları da gündemde. Hastalık taşıyan bir çocuk okulda olduğunda, hastalığın diğerlerine bulaşma ihtimali oldukça yüksek. Aynı şekilde iş yerlerinde hastalanan kişiler de durumu yayıyor. İstirahat etmek insani bir hak olmasına rağmen, çoğu zaman mümkün olmuyor, bu da hem hastalar hem de etraflarındaki kişiler için olumsuz sonuçlar doğuruyor,” diye ekledi.

COVID-19 Vakalarında Artış Var

Dr. Aksaray, COVID-19 vakalarının da arttığını ifade ederek, “Nezle ve grip virüslerinin yanı sıra, COVID-19 vakalarında da bir artış gözlemleniyor. Nezle, üst solunum yolu bulgularıyla ortaya çıkan bir hastalıkken, grip tüm vücudu etkileyen daha ciddi bir rahatsızlıktır. KLİMİK Derneği’nin hastanede COVID-19 pozitiflik oranının yüzde 15’e yükseldiğini bildirdiği bir açıklaması da mevcut,” dedi.

El Yıkama En Önemli Önlem

Salgın hastalıklardan korunmak için ortam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Aksaray, “Kamu yönetiminin en önemli görevlerinden biri, insanlara sağlıklı bir yaşam hakkı sağlamaktır. Eğer boğazımızda yanma veya ağrı varsa, burnumuz akıyorsa, bu durumu önemsemeliyiz. Hastaysak, alacağımız tedbirler şunlardır: Eğer şikayetlerimizi evde idare edebiliyorsak, bol sıvı alarak istirahat edelim. Hastalığın bulaşıcı olduğu dönemlerde dışarı çıkmamalıyız. Ev içinde mümkünse hastalığı taşıyan kişilerden uzak durmalıyız. Dışarı çıkmak gerekiyorsa, mutlaka maske takmalıyız. Hastalığı taşımak riskini azaltmak için, yaşlılar, hamileler ve kronik hastalığı olanlar kapalı alanlarda maske takmalıdır. Ayrıca, ellerimizi her fırsatta yıkamak da en önemli önlemlerden biridir. Öksürük ve hapşırık durumlarında mendil kullanmalıyız; yoksa kolumuzla yüzümüzü kapatmalıyız. Mümkünse toplu taşıma araçlarını kullanmamalıyız,” uyarısında bulundu.

Aşılama Hayati Önem Taşıyor

‘Geçinemiyoruz’ diyen KESK, hükümetin ekonomik politikalarını eleştirdi! ‘Geçinemiyoruz’ diyen KESK, hükümetin ekonomik politikalarını eleştirdi!

Aksaray, aşının koruyucu bir faktör olduğunu belirterek, “Aşılar hakkında bilgi kirliliği var; bu yanıltıcı bilgilere itibar edilmemeli. Aşı hayat kurtarır. Grip aşısı, Ekim ayında yaptırılması önerilen bir aşıdır. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, 65 yaş üzerindekiler, kronik hastalığı olanlar ve diğer risk gruplarındaki bireyler için grip aşısını ücretsiz olarak temin ediyor. COVID-19 için yeni varyant aşısı henüz ülkemizde mevcut değil ama zatürre aşısının da bir an önce ülkeye getirilmesini bekliyoruz,” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ