Ülke genelinde artış gösteren üst solunum yolu enfeksiyonu vakaları, Eskişehir’de de kendini gösterdi. Şehir Hastanesi’ne günlük ortalama bin 500 acil vaka girişi yapıldığını söyleyen hekimler, full kapasite çalışan yoğun bakım üniteleri için hastaların sıra beklediğini ifade etti. Hekimler bu tablonun pandeminin ilk dönemlerini anımsattığını, maske-mesafe-hijyen uygulamasına geri dönülmesi gerektiğini vurguladı.
Eskişehir’de hastanelerin acil servislerinde büyük yoğunluk yaşanıyor. Mevsimler gribin pik yaptığı bu günlerde Covid-19 ve domuz gribi olarak adlandırılan H1N1 virüslerinin etkisinin arttığını bildiren Eskişehir Bilecik Tabip Odası (EBTO) Başkanı Hamit Güçlüer, pandemi dönemindeki gibi maske takılması gerektiğinin altını çizerek, salgına önlem alınabilmesi için test ve tanılamanın şart olduğunu söyledi. Uygulanacak kan testleri ve diğer testlerle hastalığı tanımlamanın önemli olduğunu vurgulayan Güçlüer, “Yaşadığımız pandemi sürecinde Covid-19’a yönelik testlerle bu hastalığı tanımlamak kolaydı. Tanımladıktan sonra da buna yönelik tedbirleri almak daha kolay. Ancak griple Covid-19 birbirine benzemekle birlikte birtakım özellikler açısından farklılıklar arz ediyor. Covid-19’un çok daha bulaştırılması, hastanede yoğun bakıma yatış süreçlerinin daha ağır olması gripten ayrılan yönleri. Ayrıca son dönemde domuz gribi dediğimi H1N1’de de artışlar olduğunu uzmanlar söylüyorlar. Böyle bir süreçte bunun ne olduğunu açıklamak tarama testleriyle mümkün. Pandemide yapılan testlerin şu an için yapıldığını söylemek mümkün değil. Aslında tarama testleriyle veya hastanede başvuran hastalarda şüphelenilen vakalarda bu testleri yapabildiğini zaman sağlık olarak hastalığın ne olduğunu tanımladığınız zaman sağlık ölçüleri anlamında, vaka olarak adlandırmak anlamlı olacak” dedi.
BAKANLIKTAN VERİ GELMEDİ
Hasta sayısında önemli bir artış yaşandığını söyleyen Güçlüer, “Çevremizde çok ciddi bir şekilde grip, Covid olma ihtimali yüksek, domuz gribi de olabilir bir şey var. Kabaca grip olarak ifade edip geçiyoruz. İnsanlar yılbaşı dolayısıyla da kalabalık alanlarda, kendi içlerinde sosyalleşmeyle birlikte bu hastalıklar yaygınlaştı. Hastanelere başvurular yüksek. Ancak bunu tanımlamak için Sağlık Bakanlığı henüz şu kadar grip var, şu kadar Covid var demedi. Bunun için de birtakım testler yapıldığını bizler görmüyoruz” ifadelerini kullandı.
YENİ VARYANTIN AŞILARI YOK
Grip ve Covid için birbirine benzer tedbirler uygulanması gerektiğinin altını çizen Güçlüer, “Maske, mesafe ve hijyen bu hastalıklardan korumaya yöneliktir. Kamusal alanlarda, tramvayda, AVM benzeri yerlerde öksürme veya hapşırma ile bu hastalığın çok hızlı yayıldığını görüyoruz. Omicron varyantından sonra gelişen varyantlar oldu. Ülkemizde de aşılamaya yönelik tedbirlerin göz ardı edildiğini hep birlikte görüyoruz. Covid-19’a yönelik aşılama programında ciddi bir gerileme var. Ayrıca elimizde yeni varyantlara karşı oluşturulmuş yeni aşılar da yok. Bu da Covid-19’a olan bağışılıklık düzeyini düşürüyor” diye konuştu.
TESTLERLE ELDE EDİLMELİ
Sağlık Bakanlığı’nın pandemi dönemindeki benzer bir süreç için alınacak tedbirleri halka duyurmasının faydalı olacağını ifade eden Güçlüer, “Çünkü Covid-19 hala bizim beklediğimiz mevsimsel bir hastalık döneminde değil. Hala pandeminin getirdiği etkileri görüyoruz. Biraz da bizi rehavete sevk eden hastalığın ölüm oranlarının azalması... Dönemsel olarak yine çok ciddi sayıda risk gruplarında hastaneye, yoğun bakımlara başvuruşta artışlar olduğunu mikrobiyoloji, enfeksiyon hastalıkları uzmanı arkadaşlarımız söylüyorlar. Ama bunları rakamlarla söyleyebilmek testlerle tanımlayarak mümkün olacak” açıklamasını yaptı.
TANIMADIĞINIZ HASTALIĞA TEDBİR ALAMAZSINIZ
Güçlüer ayrıca hastalığı tanımlamak için test yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Testi mutlaka yapmak lazım yoksa grip der geçersiniz. Basit ilaçlarla gidermeye çalışırsınız ama bulaşkanlığı azaltamazsınız. Tanımadığınız şeye tedbir alamazsınız. Hastaneye giden herkes, hasta olsun olmasın mutlaka maske takmalı. Maske takmak bu dönemde koruyucu olacaktır. Yoksa bu süreci ciddi hasta sayısıyla çıkaracağız gibi gözüküyor. Testlere ulaşım sorunu var bunu Sağlık Bakanlığı’nın gidermesi lazım. Pandemi döneminde olduğu gibi şüphelenilen her vakada test yapmak uygun olacaktır diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
ACİLDE GÜNDE BİN 500 HASTA
Eskişehir Şehir Hastanesi Acil Tıp Doktoru Seçil Biçer, acil serviste aralık ayının son haftasından beri günlük bin 500 civarı hasta girişi yaptıklarını belirterek, “Bekleme sürelerimiz de uzadı haliyle. Bunların büyük çoğunluğu üst solunum yolu enfeksiyonu. Kırılgan grup dediğimiz yaşlı hastalar, ek hastalığı olanlar gibi grupları da görüyoruz. Doğrudan test oranlarımız azaldı. Bunlar Covid midir, influenza mıdır ya da daha farklı bir enfeksiyon mudur bilemiyoruz. Şu an için her şüphelenilen kişiye Covid testi yapmıyoruz. Bunu biraz kişilerin kendisine bıraktık” dedi.
YOĞUN BAKIMLAR TAMAMEN DOLU
İl genelinde yoğun bakım ünitelerinin tamamen dolu olduğunu söyleyen Dr. Biçer, “Kütahya, Bilecik, Afyon gibi ülke genelinde de bir doluluk var zaten. Böylelikle hastanın acilde bekleme süresi uzuyor. Hasta yatamadığı için bu sefer acilde bekliyor. Diğer hastanelere yönlendirilmeye çalışılıyor, diğer hastanelerden destek alınıyor ama tabii bekleyen hasta grupları var. Yani yatış ihtiyacı olup yatamayan gruplar var” ifadelerini kullandı.
MASKE – MESAFE – HİJYEN ŞART
Vatandaşların pandemi dönemindeki önlemlere dönmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Biçer, “Vatandaşın toplu taşımada maske mesafe hijyene dönmesi, basit solunum yolu semptomlarında hastaneye gelmek yerine önce kendi imkânlarıyla çözmeye başlaması gerekecek. Pandeminin ilk dönemleri gibiyiz şu anda. Yoğunluğumuz fazla. Bunların tamamı her türlü solunum yolu enfeksiyonu için geçerli, sadece Covid için değil. Kış dönemlerinde bunu yaşamak zorunda kalacağız gibi görünüyor bundan sonra” şeklinde konuştu.
HASTANE KAPASİTESİNİN ÜSTÜNDE
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (SES) Şube Başkanı Umut Özge Yılmaz, hasta sayısında çok ciddi bir artış olduğunu söyledi. Yoğunluğun hastane kapasitesinin üzerine çıkmasından dolayı mağduriyet yaşandığını dile getiren Yılmaz, “Acilde, yoğun bakımda boş alan oluşsun da çıkarılsın diye bekleyen hastalar var. Orada çalışan arkadaşların bildirimleri üzerinden aldığımız bilgiler. Hasta yoğunluğu çok fazla olduğu için, hastane kapasitesinin üstünde olduğu için, yoğun bakımlar dolu olduğu için hastalar sıra bekliyor. Acilde bekleme sürelerinin uzaması başvuruların çok fazla olmasından kaynaklı. Personelin yetersizliğinden dolayı değil. Bütün poliklinikler aktif çalışıyor. Şehir Hastanesi’nde Covid laboratuvarı yok. ESOGÜ Hastanesi’nde ve Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde yapılıyor. Onlarda da belli günlerde yapılıyor. Tetkik alınıyor ama diğer laboratuvarlara gönderiliyor. Herkesten test istendiğini sanmıyorum. Artık Covid poliklinikleri yok sadece acil bazında” diye belirtti.