Uzun zamandır kullanılmadığı ve bakımsız kaldığı görülen bina, hem fiziksel güvenlik açısından hem de çevre sağlığı bakımından çeşitli riskler barındırıyor.
İki katlı olan yapının pencereleri ve kapıları kırılmış durumda. Dış cephesinde meydana gelen tahribat dikkat çekerken, binanın duvarlarındaki sıvaların büyük bir kısmının döküldüğü, iç kısmının ise harabeye döndüğü görülüyor. Zemin katta ve üst katlarda camların ve çerçevelerin tamamen sökülmesi, binaya izinsiz girişlerin önünü açıyor. Yapının çevresinde inşaat atıkları, molozlar ve çeşitli çöpler bulunuyor.
Mahalledeki çocuklar ve gençler için ciddi bir tehlike oluşturan bina, açık pencereleri ve girişleri nedeniyle her an istenmeyen olaylara zemin hazırlayabilir. Özellikle geceleri yeterli aydınlatmanın olmaması, burayı daha da riskli hale getiriyor. Çevrede yaşayan vatandaşlar, binanın madde bağımlıları, evsizler ya da farklı amaçlarla kullanılabilecek kişilerin uğrak noktası haline gelmesinden endişe duyuyor.
Terk edilmiş yapılar zamanla hem yıkılma riski taşıyan hem de suç unsurlarının barınabileceği alanlar haline gelebiliyor. Bu tür binaların uzun süre denetimsiz bırakılması, zamanla çökme, yangın veya başka olumsuzluklara yol açabiliyor. Ayrıca çevrede yaşayan insanlar için de psikolojik bir rahatsızlık unsuru haline gelen bu tür metruk yapılar, mahalle estetiğini olumsuz etkiliyor.
Cihangirler Sokak’ta bulunan bu binanın mevcut durumu, yalnızca görüntü kirliliği oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda çevredeki insanların can güvenliğini de tehlikeye atıyor. Çevredeki vatandaşlar, özellikle çocukların ve gençlerin bu tür tehlikeli yapılardan uzak tutulmasının önemine dikkat çekiyor.