TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı (ZMO) Selma Güder, veriler ışığında yağış ortalamasının her geçen yıl daha da düştüğünü belirterek, “Kış ayları kurak geçti. Beklenen yağışı kar anlamında da yağmur anlamında da şehrimiz alamadı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin verilerine göre 2024 Şubat Fenolojik Raporu’ndan bahsetmek istiyorum. Çünkü bu tahminler bizim nerede olduğumuzun da bir göstergesi. 2023 Şubat’ında ülkemizdeki yıllık yağış miktarı 45,3 mm. Bu rakam 2024’te 34’lerde. Olması gereken aslında 50’lerde bir rakam… Durum böyle olunca görüyoruz ki, o fenolojik rapora göre biz şu anda ülke olarak yeterli yağışı şubat ayında alamadık. Bu Eskişehir için de geçerli. Geçen yıl ülkemizde en sıcak yer Sarıcakaya oldu. 49,5 derece sıcaklık gördük. Bu tabii ki tarımı çok ciddi bir şekilde olumsuz etkiliyor” dedi.
HUBUBAT ÜRETİMİ RİSK ALTINDA
Türkiye’nin en önemli hububat merkezlerinden olan Eskişehir ve bölgede hububat ekiminin yapıldığını söyleyen Güder, “Şu anda çiftçi sulamaya başladı ve özellikle şubatta yağış alamadı. Mart ve içinde bulunduğumuz nisan ve mayıs yağışları çiftçi için ciddi bir şekilde önem arz ediyor. Çünkü özellikle hububatta ekimler başladı. Hububatta 3 dönem vardır. Bu dönemlerden ‘sapa kalkma’ dönemindeyiz şu anda ve ciddi bir şekilde suya ihtiyaç var. Hububatlarda ekilişler yapıldı ve şu anda yağmur bekleniyor. Yüzde 36 oranında hububat ekilişi var. Türkiye geneline göre önemli bir şehiriz bu anlamda. Hububat nisan, mayıs aylarında yağış alırsa sonraki dönemde sapa kalkma, başaklanma dönemindeki zamanlarda da yağış alması önemli. Almadığı takdirde boyunda, eninde, dane dolgunluğunda düşüş olur. Bu da rekolteyi, verimi etkiler” ifadelerini kullandı.
MALİYETLER ÇİFTÇİNİN BELİNİ BÜKÜYOR
Kuraklığın tarımsal girdi maliyetlerini de etkilediğinin altını çizen Güder, “Son yıllarda tarımdaki her maliyet yüksek. Elektrik yüksek. Mazot 46 liraya geldi. Su en önemlisi. Kuraklığı göz önüne aldığımızda su maliyeti düşük diyemeyiz. Sulama maliyetleri daha da artacaktır kuraklık devam ettiği takdirde. Şehrimiz yeterli miktarda yağış almadığında ise sulama maliyetleri çiftimizin belini bükecektir” şeklinde konuştu.
KRİZ ARTIK KAPIDAN İÇERİ GİRDİ
Kuraklık konusunda kriz ve risk yönetiminin doğru yapılması gerektiğini belirten Güder, “Kuraklığın yönetiminde iki çeşit durum vardır. Biri kriz yönetimi, diğeri de risk yönetimidir. Kriz mutlaka olur sonrasında ona uygun hareket edilir. Bir de risk yönetimi vardır. Tahmin edersiniz, öngörürsünüz. Gerçekleşmemiştir ama hissedilir. Biz tarımda risk yönetimini bir an önce, kriz gelmeden yapmalıyız. ‘Kuraklık kapıda’ deyip durduk. Artık kapıdan içeri girdi kuraklık. Bu sadece ülkemiz için değil, dünyamız için de olan bir şey. 2020 yılında bir çekirge istilası yaşandı dünyada. 4 yıl çok uzak bir zaman değil. Doğu Afrika’da Etiyopya, Somali, Kenya’da kuraklığa bağlı olarak çekirge istilası oldu. Bu, ülkemizde de olabilir. Arjantin’de yüzde 75 oranında topraklar çölleşti. Bunların hepsi gıda güvenliğine kadar gidiyor” açıklamasını yaptı.
16 NİSAN 2024 TARİHİ İTİBARİYLE PORSUK BARAJI’NDAKİ DOLULUK ORANININ YÜZDE 55 OLDUĞU ÖĞRENİLDİ.