Ülkemizin en önemli tarihçilerinden olan akademisyen, yazar ve ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı 2 Aralık Cumartesi günü Cumhuriyet’in 100’üncü yılı kapsamında Eskişehir Valiliği tarafından düzenlenen konferansa katıldı. Anadolu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programın moderatörlüğünü ise Prof. Dr. Haşim Şahin yaptı.
Saygı duruşu ve İstiklal marşı ile başlayan programa Muharip Hava Kuvveti ve Garnizon Komutanı Hava Orgeneral İsmail Güneykaya, Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy ve eşi Hülya Aksoy, Anadolu Üniversitesi Rektörü Fuat Erdal, üniversite öğrencileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Salondaki tüm koltukların dolu olduğu konferansta bazı öğrenciler merdiven boşluklarından konferansı takip ederken, program öncesinde ise kapıda uzun kuyruklar oluştu.
‘Türk tarihi ve Atatürk’ konulu söyleşisiyle tarihe ışık tutan Ortaylı, program dahilinde Atatürk ve Atatürk’ün askeri ve siyasi hayatı, Cumhuriyetin doğuşu, kuruluş ve kurtuluş yılları, Türklerin tarihteki yeri gibi konulara değindi.
Vali Hüseyin Aksoy program sonunda günün anlam ve önemine ithafen, İlber Ortaylı’nın eski öğrencisi olduğunu da ifade ederek kendisine teşekkür etti ve lületaşından yapılma satranç takımını hediye etti.
“GERÇEK BİR HÜKÜMDARDIR”
Moderatör Haşim Şahin’in, “Fatih sultan Mehmet neden büyük liderdir?” sorusunu cevaplayan Ortaylı, Fatih Sultan Mehmet’in coğrafyayı iyi tanıyor oluşundan, meraklı yapısından, o dönemde Yunanca bilen sayısı az olmasına rağmen Fatih Sultan Mehmet’in Yunanca biliyor olmasından, entelektüel yapısından, İyi bir asker ve ateşli silahlar ordusu mareşali oluşundan söz ederek Fatih
sultan Mehmet için “Gerçek bir hükümdardır” dedi.
“ATATÜRK ÖLMEYEN BİR İSİMDİR”
Cumhuriyetin 100. Yılında Kurtuluş Savaşı, 1’inci Dünya Savaşı, Cumhuriyet’in kuruluşu ve Atatürk üzerine söyleşide bulunan Ortaylı, “3’üncü Dünya komutanlarında Atatürk’ün bir farkı var. Atatürk çok iyi yetişmiş bir kurmay sınıfı üyesidir. Bütün arkadaşları, bütün İstiklal Harbi Komutanları 1’inci sınıf mareşaldir. Mustafa Kemal Gelibolu coğrafyasını haritasız ezbere bilen hafızası yüksek biriydi” sözlerini kullandı.
Haşim Şahin’in yönelttiği ‘Toplum olarak Atatürk’ü tanıyor muyuz ve anlıyor muyuz? Sorusuna cevap veren Ortaylı, “Kimse tanımıyor, hiçbir millet büyük önerini yeterince tanımaz ama severler. Liderimizi tanımayız bu ayıp değil ama tanımamakta ısrar edersen ayıptır. Yalan yanlış kahvede oturanların konuştuklarını, yazdıklarını benimsiyorsa bir toplum bu ayıptır. Tarihi bir devri eksik bilmek normaldir. Atatürk ölmeyen bir isimdir. Dünyada bu kadar uzun zaman tabu olarak yaşayan ve toplumların bunaldığında abidesine gittiği bir isimdir” diye konuştu.
“ESKİŞEHİRLİLER ŞANSLI”
İlber Ortaylı’nın ‘Bir Ömür Nasıl Yaşanır?’ kitabına atıfta bulunan Şahin, “Gençlere kendilerini geliştirmeleri, yurdumuzu anlamaları ve gelecek kurmaları için tavsiyeleriniz nelerdir?’ sorusunu yönetti. Eskişehir halkının kültür bakımından şanslı olduğunu ifade eden Ortaylı, “Burada şansınız var tiyatronuz operanız her şeyiniz var. Eski eser isterseniz kazı yerleri var, şehirde müzeleriniz var her yer Eskişehir kadar şanslı değil. Türkiye çok geniş bir coğrafya bu coğrafyada yaşayıp burayı tanımazsan sıkılırsın” ifadelerini kullandı.
“YATAKTA ÖLMEK MARİFET DEĞİL”
Program sonunda seyircilerden arasında bulunan İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi’nin yönelttiği ‘Gençlere değil de 40 yaş üstüne bir tavsiye verir misiniz? İnsan ölümü nasıl kabullenir ve insan nasıl ölmelidir? İyi ölüm var mıdır? Sorusuna cevap veren Ortaylı, “ Kişi işinin başında ölmeli kahvede tavla oynayarak ölmemeli. Bir hoca için en iyi ölüm de kürsüde ölümdür. Yatakta ölmek marifet değil” dedi.
“GENÇLER ÇOK OTURUYOR”
Seyircilerin gençler için, ‘Nasıl yaşanmaz?’ sorusunu yanıtlayan Ortaylı, “Gençler dersten çıkınca saat akşama kadar sohbet ediyorlar. Bir arkadaşını görürsün 15 dakika konuşur, dedikodunu yapar gidersin. Siz çok oturuyorsunuz. Onun dışında elinizdeki zırtapozluklarla(Sosyal medya) vakit geçirmeyin. Orada gördüğünüz bilgiler, tarihi kişiler aklınızda kalmaz, dedikodular aklınızda kalır” tavsiyesinde bulundu.
“PARASIZLIK MAZERET DEĞİL”
Dünyayı gezmek konusunda ekonomik imkansızlıkların bahane olduğunu ifade eden Ortaylı, “Parasızlık mazeret değil. Ben Viyana’da 70 yılında öğrenciyken profesör bir kaç ahbap insanların yemek bulamadığı dönemde sırtlarında çanta manastırdan manastıra geziyorlardı. Köşeye kıvrılıp yatıyorlardı. Adamın gençliği 45 yılına gelmiş ne yapacak refah dönemini mi bekleyecek? Her şeyin bir yaşı vardır. Gezmek de gençken yapılır. Bizim Türk milleti önce mobilya alıyor. Siz uçakla gezmek istiyorsunuz öyle olursa imkanlar azalır. Zaten uçakla gezeyim dersen gezemezsin çünkü iyi gezi uçakla olmaz” dedi.