Eskişehir

Eskişehir’de geleceğin dublaj sanatçıları burada eğitiliyor!

Eskişehirli dublaj ve seslendirme sanatçısı Kadir Özübek, 30 yıllık süre içerisinde mesleği ile ayrı bir bağ kurduğunu dile getirdi. Özübek, mesleğin inceliklerini ve geleceğine dair öngörülerini ESTV mikrofonlarına anlattı.

Abone Ol

"Testere", "Freddy Krueger", "Ayı Yogi", "Kas Adam", "Buz Kralı" Eddie Murphy ve Danny DeVito'nun da aralarında bulunduğu binlerce karakteri sesi ile buluşturan dublaj ve seslendirme sanatçısı Özübek, aynı zamanda dünyanın en büyük medya şirketlerinden olan Walt Disney’de de dış seslendirmeler yapmaya devam ediyor. İlk olarak 1992 yılında radyo programcılığı ile mesleğe başlayan Özübek, 1997 yılında usta isimlerin yönlendirmesi ile dublaj sanatına yönelmiş. Türkiye’nin ilk dublaj eğitim akademisinin de kurucusu olan Özübek, “Türkiye'nin en iyi dublaj sanatçılarıyla 7 yıl önce bu yolculuğumuza başladık. Geleceğin dublaj sanatçılarını burada eğitiyoruz" diye konuştu. 30 yıllık süre içerisinde mesleği ile ayrı bir bağ kurduğunu dile getiren Özübek, mesleğin inceliklerini ve geleceğine dair öngörülerini ESTV mikrofonlarına anlattı.

DUBLAJ VE SESLENDİRME İNANILMAZ BİR NOKTAYA GELDİ

Geçmiş yıllara kıyasla film sektörünün hızlı bir gelişme gösterdiğini kaydeden Özübek, teknolojik imkanların artmasıyla birlikte dublaj sanatının da değer kazandığını ifade etti. Özübek, “Özellikle pandemi sonrası meslek inanılmaz bir noktaya geldi. Anımsarsanız pandemi öncesinde biz bir dizi izliyorduk. En heyecanlı yerinde bitiyordu ve bir hafta sonra devam ediyordu. Ama şimdi bir gecede 13 bölümü izliyoruz. Eskiden kütüphaneye gidiyorduk, şimdi sesli kitap dinliyoruz. Dolayısıyla seslendirme ve dublaj şu anda inanılmaz bir noktaya geldi. Eskiden biz bu sektörde küçük roller konuşarak başlıyorduk. Şimdi ‘voice test’ (Konuşmayı tanıma testi) diye bir şey çıktı. Dolayısıyla mesleğin inceliğini öğrenen arkadaşlarımız bu testlere girip mikrofon başında inanılmaz bir başarı sağlayıp eskiye göre çok daha hızlı mesleğe adapte olabiliyorlar. 2’incisi ise dünyanın neresinde olursan ol, internetin varsa evinden ikinci bir meslek olarak seslendirme, meditasyon, masal anlatımları, sesli kitaplar seslendirilebiliyor” dedi.

YAPAY ZEKA İNSAN YERİNE GEÇEMEZ

Yapa zeka ve ses teknolojilerinin dublaj sanatına etkisinin olumlu olacağını da dile getiren Özübek, ancak yapay zekanın bir insan yerine geçemeyeceğini ifade etti. Özübek, “Yapay zekanın her mesleği geliştireceğini düşünüyorum. Yapay zeka evet dijital bir ses aktörünü yapabilir ama orada ağlayıp gülme o oyun başka bir şey. Belki yakın bir zamanda ‘gerçek insan sesiyle seslendirilmiştir’ yazabilir. Bu kadar fazla talep varken bu talebin birileri tarafından karşılanması gerekiyor. Bunlar da radyocular, işte televizyoncular, tiyatrocular ya da topluluk önünde kendini ifade eden insanlar tarafından karşılanıyor” diye konuştu.

"USTA-ÇIRAK PRATİĞİ GEREKTİRİYOR"

Mesleğe ilgi duyan genç adaylar için de önerilerde bulunan Özübek, dublajın usta- çırak ilişkisiyle öğrenilebileceğine vurgu yaptı. Özübek, “Bu meslek usta-çırak ilişkisiyle öğrenilen bir şey. Eğer insanların şartları ve zamanı uygunsa usta-çırak ilişkisiyle bu işi yapanlardan öğrenmeleri yerinde olacaktır. Ancak tabii ki bu imkanları olmayan arkadaşlarımız Youtube o anlamda çok geniş bir havuz. Temel Türkçe kurallarına uygun konuşmalılar. Yazı dili ve konuşma dili arasındaki farkındalık, doğru nefes alma, vurgu, tonlama bunların hepsi tabii ki bir bütün ve usta çırak pratiği gerektiriyor” açıklamasında bulundu.