Eskişehir’in Tepebaşı ilçesindeki Cumhuriyet Mahallesi’nde yaşayan Muharrem Altınbaş, küçükbaş hayvancılık yaptığı çiftliğinde, yeni doğan oğlağını evinde besleyerek ona bebek gibi bakıyor. Annesinin sütü yetmeyen ikiz oğlağını evine alan Altınbaş, yavru keçiyi biberonla besliyor, altına bebek bezi takarak gece boyunca onu uyandırmadan besliyor. Altınbaş, evdeki kedisiyle de oldukça iyi anlaşan oğlağın, ailenin maskotu haline geldiğini söylüyor. Her yıl 3-4 yavruyu eve alıp onlara bakım yapan Altınbaş, hayvan sevgisini her fırsatta vurguluyor.
"Birbirimize bağlandık ayrılık olmayacak"
Altınbaş, yavru oğlağın evin bir aile bireyi gibi olduğunu belirterek, " Kendisi gibi biraz komik olsun diye düşünerek bu ismi koydum. Eve aldıktan sonra ilk 1-2 hafta karnı acıkmaya başlayınca geceleri melemeye başlıyordu. Tabii gece kalkıp onu doyurmak biraz sinir bozucu olabiliyordu ama şimdi geçti, biraz daha büyüdü. Zaten insan alışınca fazla bir zorluğu kalmıyor, altında bebek bezi var, biz de elimizde biberonla besliyoruz, bildiğiniz bebek gibi. Evimizde kedi de var ve kediden köpekten hiçbir farkı yok. Etrafımızdaki komşular zaten benim ne kadar hayvan sevdiğimi bildikleri için hiç garipsemediler. Dışarıdaysak mesela hayvanlar başka kimseye gitmiyor, sadece benim yanıma geliyor. Şu an zaten sütünü falan da ben verdiğim için herhalde beni annesi zannediyor. Beni hiçbir şekilde bırakmıyor, sesimden tanıdığı için çağırdığımda her nerdeyse o da bana seslenerek koşa koşa yanıma geliyor. Bunlar ikiz veya üçüz doğuyor ve annelerinin sütü yetmediği için kışın donup ölüyorlar. Biz de her sene böyle en az 3-4 tane yavruya evde bakıp büyütüyoruz, sonra diğer hayvanların yanına koyuyoruz. Birbirimize bağlandık tabii ama fazla da bir ayrılık olmayacak. Sadece odalarımız ayrı olacak, onun dışında diğerleriyle birlikte ahırda yine beraberiz" dedi.