Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Grup Başkanı Abdullah Güler tarafından en düşük emekli maaşının 2 bin 500 TL'lik bir zamla 10 bin liradan 12 bin 500 liraya yükseltilmesine tepkiler sürüyor. Eskişehir’de siyasi partilerin il başkanları emeklilerin iktidar tarafından sefalete mahkum edildiğini belirterek, bu tutarın insan onur ve haysiyetine yakışmadığını belirttiler.
MÜJDE DİYECEK KADAR HALKTAN KOPUKLAR
CHP İl Başkanı Talat Yalaz: Yoksulluk sınırı 60 binlere, bir insanın hayatını idame ettirmesi için gereken zorunlu tutar olan açlık sınırı 25 - 26 binlere dayanmış. Objektif veriler bize böyle söylüyor. İyimser veriler bile böyle söylüyor. Biz bu sınırların bu verilerin dahi üzerinde olduğunu biliyoruz. Bugün emekliler çok ciddi şekilde sesini duyuruyor. Sayın Genel Başkanımız da emeklilere destek için miting gerçekleştirdi. Emekliler kendi sendikal ve derneksel faaliyetlerinde, büyük kitlelerle bizim de iştiraklerimizle hep duyuruyoruz. Bu mücadele sonucunda zam yapma ihtiyacı hissettiler. 12 bin 500 lira gibi bir alt sınır belirlediler. Bu kabul edilebilir değildir. Veriler ortada. Gıda enflasyonu, kiralar ortada… Bugün emekliler bu tutarla hayatını idame ettiremez. Yoksulluğa, açlığa mahkum ediliyorlar. Buna ilişkin 10 bin lirayı 12 bin 500 liraya çıkarmayı müjde olarak duyurabilecek kadar halktan kopuklar. Bu, saraylarda yaşamanın, halkla araya büyük duvarlar örmenin, halktan bağımsız ve halkı umursamadan devleti yönetmeye çalışmanın; yani AKP iktidarının geldiği son noktadır. Bunu müjde olarak duyurmak emekliye hakarettir. Bu tutarı açıklamak vicdansızlıktır. Bizim teklifimiz çok açık: En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyinde; asgari ücrette en az 25 bin lira olmalıdır halk bir nebze geçinebilsin diye. Daha da önemlisi AKP’nin ekonomiyi reel, akılcı politikalar üzerine kurması bu gidişatı durdurmanın tek yolu olarak gözüküyor. AKP bugün acziyet içerisindedir. Akılcı politikalar yapmak yerine günü kurtarmaya yönelik halktan kopuk ve bir avuç insanı zengin etmeye yönelik politikalar üretmektedir. Ama inanıyoruz ki kısa bir süre sonra kurulacak halkın iktidarında emekliler de emekçiler de insanca yaşayacakları, hak ettikleri ücretleri alacaktır. Defalarca emeklilerin protestolarına katıldım. ‘İnsanca yaşamak istiyoruz’ diye haykırıyorlar. AKP iktidarı bunu mümkün kılmıyor. Halktan kopuk kişilerin birisi de AKP Eskişehir Milletvekili Sayın Nebi Hatipoğlu. Bunu müjde olarak duyuruyor ama tutar 12 bin 500 liradır. Sadece alt sınırda artış yapılmakta birlikte diğer emeklilere artış yapılmamıştır. İnşallah emeklinin insanca yaşayacağı, sadece hayatını idame ettirmekle de kalmayıp sosyal ve kültürel olarak da hayatını devam ettirebileceği halkın iktidarı tesis edilecektir.
MAAŞ ZAMMI DEĞİL İDAM FERMANI
İYİ Parti İl Başkanı Serdar Ulucan: Özellikle pandemi sürecinden sonra gelişen kriz ortamında enflasyonun artış durumuna baktığımızda emeklilerin dayanacak gücü kalmadı. Sabırlarının son demlerindeler. AKP yöneticileri emekliye verilen taban maaşı 10 bin liradan 12 bin 500 lira yapılmasını büyük nimet gibi göstermeleri içimizi kanattı. Zaten 10 bin lira olarak belirlendiğinde zaten yüzde 10 gibi bir kayıp o gün yaşanmıştı. Bugün enflasyona baktığımızda, emekli zaten açlık sınırı 19 bin liradayken emekliye 12 bin 500 lira verilmesi içler acısı bir durum. Emeklinin artık dayanacak gücü de kalmadı. Sadece seçim dönemindeki verilen vaatlerle nefes almaya yaşamaya çalışıyor. Artık emekli, işçi, çiftçi, memur da yaşam standartları her gün düşmekte… Sadece saray bürokratları ve saraya yakın olan isimler şatafatlı hayatlarına devam etmekte. Tüm kesimler zamlardan ciddi manada etkilenmekte. Çok farklı yerlere kaynaklar ayrılırken, emekliye 12 bin 500 lira verip de ‘kaynağımızın yettiği durum buydu’ demek bizim içimizi acıtıyor. Emekliye verdikleri 12 bin 500 lirayla çok büyük bir şey yaptığını zanneden iktidar aslında emeklinin idam fermanını imzaladı. Emekli yıl sonunu nasıl getirecek?
İSRAFI KALEM KALEM HALKA ANLATMALIYIZ
Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl: Biz bugün verilen emekli maaşlarının insan haysiyet ve onuruna yakışmadığını söylüyoruz. Bugün açlık sınırı Türk-İş’e göre 18 bin 400 lira, yoksulluk sınırı 60 bin lira civarında. Bugün en düşük emekli maaşı 18 bin lira olsa o da yetmez. Dolayısıyla verilen yeterli değildir. Ancak hem iktidar hem muhalefet bu konuda üzerine düşeni yapmıyor. Muhalefet de ülke kaynaklarının nereye kullanıldığını kalem kalem anlatmak zorunda topluma. Bir miting yapmakla emekli maaşları artırılmıyor. Tasarruf tedbirleri 1 Ocak 2025’e ertelendi. Hükümet ne varsa elinde kullanmak istiyor. Başta CHP ve biz de olmak üzere, muhalefet partilerinin topluma ülke kaynaklarının nasıl başka yerlere aktarıldığını söylersek olur. Hükümet ‘paramız yok’ diyor. Emekliye şu an verilen zam 3 milyon kişiyi etkiliyor. Her emekli de aynı zammı almıyor. Bunun da maliyeti 33 milyar liraymış. Dolayısıyla bu 33 milyarı gündeme getiriyorlar ama 5’li çete diye tabir edilen müteahhitlerin 700 milyarlık vergi borcunu siliyor. Topluma bunu anlatmamız lazım. Emekliler de hakkını savunamıyor. Biz Saadet Partisi olarak bunu gündeme getiriyoruz. Mecliste grubumuzla çok ciddi tepki de gösteriyoruz. Metotta bir değişiklik yapmamız lazım. Kalem kalem anlatırsak israfın boyutu ortaya çıkar ve hükümet buradan geniş dönüş yapar.
KUL HAKKI YİYORLAR
DEVA Partisi İl Başkanı Resul Ertürk: Zaten emeklilerimiz uzun zamandır çok zor şartlar altında geçinme mücadelesi veriyorlar. Bu 10 bin liradan 12 bin 500 liraya çıkarılması bir nebze de olsa ihtiyaçlarını görecektir. Ama bunun yeterli olmadığını düşünüyoruz. Çünkü TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının da altında bir zam oldu. Takip ettiğim kadarıyla kök maaşı düşük olanlara ekstra verilmiş bir zam oranı olarak gördük. Mevcutta 12 bin 500 lira maaşı olan emekliye zam gelmedi. Bu durum adaletsizliğe neden oluyor. Tüm emeklilerin ihtiyacı var. En azından TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı kadar zam yapılması gerektiğini düşünüyorduk ve istiyorduk. Hâlâ emeklilerimizin şikayetlerini dinliyoruz ve onlar da mutlu değiller. Büyük bir hak kaybı söz konusu. Genel Başkanımızın da dediği gibi, bu kul hakkıdır. Tüm emekli ve işsizlerimizin haklarını iktidarın bir an evvel, acilen vermesi gerektiğini dile getiriyoruz.
2024 EMEKLİLER YILI ARTIK EMEKLEYENLERİN YILI OLDU
Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Osman Mandacı: Sayın Cumhurbaşkanımız 2024 yılını ‘Emekliler Yılı’ ilan etti ama emekliler yılı adeta emekleyenlerin yılı oldu. Emeklilerimiz adeta emekliyorlar. ‘Nereden bayat ekmek buluruz’un derdine düştüler. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde emeklilerin en zor geçirdiği dönem olarak görüyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kuranlar, adalet dediler ama paylaşmada adaleti sağlayamadılar. Kalkınma dediler, kalkınma adı altında ‘yap-işlet-devret’lerle başkalarını kalkındırdılar. Halk kalkınmadan nasibini alamadı. Türkiye yanıyor, Erbakan’ı arıyor. Çünkü 1996-97 yılında Refah Yol Hükümeti’nde emeklilerimiz en güzel, en parlak dönemini yaşadı. Bağ Kur emeklileri yüzde 300 zam aldı, işçi emeklileri yüzde 100’ün üzerinde zam aldı. Her gittiğimiz yerde de emeklilerimiz ‘Allah Erbakan’dan razı olsun’ diye o günler yad ediyorlar. Bir ülkenin itibarı, ülkenin yaptığı israfla değil, işçisinin, emeklisinin, devlete bağlı çalışan vatandaşların hayat standardının yükselmesiyle ortaya çıkar. Bugün bir Avrupalı emekli kıtalar geziyor fakat bizim emeklilerimiz 65 yaş kartı yoksa evden çarşıya inecek durumda değiller.