Geçmiş seçimleri hatırlıyoruz…
Kentin dinamikleri arasında kıyasıya yarışlar olurdu.
Ki şehre özgü zaten bir siyaset tarzı vardır.
Kentin “lobisi” diyebileceğimiz kesimlerin etkilerini konuşurduk mesela...
Kimin kime destek verdiğini, kimden desteğini çektiğini, kimin kimden memnun olduğunu olmadığını konuşurduk.
Partileri ve adaylarını sadece ülke politikaları içerisinde değil;
Daha çok “Kentin gündemi” içerisinde yorumlardık.
Bu noktada herkesin kendisine göre bir yorumu, bir tahmini veyahut beklentileri ortaya çıkardı.
Velhasıl;
“Eskişehir, seçimlerini kendi kabuğu içerisinde yapar, aynı şekilde de bitirirdi”
Mart ayı sonunda yine bir seçim yaşayacağız…
Ancak bu kez geçmiş seçimlerin çok aksine bir atmosfere büründü Eskişehir Siyaseti!
Seçime çok kısa süre kalmasına rağmen bir türlü adaylarını netleştiremeyen partilerin çoğalması, Eskişehir’deki merakı epeyce artırdı.
“Ne olacak, ne bitecek?” soruları bir anda ülke gündeminin de dikkatini çekmeye başladı!
Sebebini söylemeye gerek yok!
CHP’li başkanların “Tartışmasız” şekilde girdiği seçimlerin sonucu her zaman az çok tahmin edilen bir şehirdi Eskişehir!
Şimdi öyle değil!
İYİ Parti’nin “Özü başına” kararı…
Dikkat çeker noktaya gelen Zafer Partisi’nin adayını açıklaması…
Kadir Çalışıcı gibi bir ismin adaylığa hazırlanması…
AK Parti’nin, yakın zamanda başka partiden bünyesine katılmış milletvekilini büyükşehire aday göstermesi…
Ve elbette ve en önemlisi olarak;
CHP’nin adaylarına bir türlü karar verememesi durumu işleri belirsizliğe itti.
İşte tüm bunlardan dolayı da genel siyasetin gözü Eskişehir’e kaydı ve şu sorulmaya başlandı;
“Eskişehir’de neler oluyor?”
İşte bu sorunun yanıtının karmakarışık hale gelmesi yüzünden ulusal medya “Eskişehir’e özel bir gündem” oluşturmaya başladı.
Eskişehir’deki adayların, aday olmak isteyenlerin ağzından çıkan bir açıklamayı bırakın, tek bir kelimesi bile ülke gündeminin konusu olmaya başladı.
Sonunda gelinen nokta ise, geçmiş seçimlerin çok aksi bir seçim atmosferi ortaya çıkardı.
“Eskişehir’in seçimleri Türkiye’nin de en önemli seçim alanı haline geliverdi”
Öyle görünüyor ki, özellikle CHP’nin adaylarını açıkladığı güne kadar da Eskişehir’de olan bitenler yurt sathında hep dikkat çekmeye ve ilgi görmeye devam edecek.
Ve Eskişehir ilk defa alışılmışın çok dışında bir havada yerel seçim sandığına gidecek…
Dahası;
Seçim sonuçları bu kez sadece Eskişehir kamuoyunda değil, ülke siyaseti içerisinde de çok ama çok konuşulacak…
**************
GERÇEKTEN SEÇİM ARASI VERİLDİYSE ÇOK KÖTÜ!
Şehrin hemen dibi Atalan Mahallesi ve çevresi…
Mihalgazi’nin oksijen deposu alanları.
Böylesine bir yerde bir holding tarafından altın aramasına dair faaliyet yürütüleceği haberi geldi.
Haber duyulur duyulmaz özellikle bölgede ikamet eden vatandaşları bir telaş sardı.
Zira daha önce siyanürle altın aranması işinin yapıldığı yerlerde halkın siyanür gazı nedeniyle çeşitli hastalıklara yakalandığı haberleri biliniyordu.
En başta çevreciler hemen ayaklandı.
Ardından kentin yöneticileri olaya müdahil oldu.
“Eskişehir Kıymetlidir” ismi altında şehrin önde gelen STK’ları bir platform oluşturdu.
Kamuoyuna sözü edilen madenin çevre ve doğal katliamı yaratacağına dair öngörülerini ilettiler.
Anlayacağınız;
Sözü edilen maden bir anda şehrin gündemini sardı.
Elbette vatandaş da olan biteni merak ederek gelişmeleri izlemeye koyuldu…
Neden sonra geçtiğimiz günlerde başka bir haber geldi.
Mihalgazi’de yapılması düşünülen altın arama faaliyetleri için gerekli ÇED sürecinin “Bakanlıkça” durdurulduğu söylendi.
Şehirde bir sevinç oluştu, lakin kafaların arkasında da soru işaretleri kaldı.
İlk yorum Milletvekili Jale Nur Süllü’den geldi…
Dedi ki;
“İyi ki seçim geldi çattı, yoksa bu işten geri adım atılmayacaktı” dedi.
Geçtiğimiz günlerde de Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Selma Güder, ES TV’nin konuğu olup meslektaşım Ayşegül Hümmet’in sorularını yanıtladı.
Aynı tereddüttü yaşadıklarını Sayın Güder’de ifade edip;
“Tehlikenin geçtiğini düşünmüyorum. Bu projeye seçim arası verilmiş olabilir. Seçim sonrası maden arama alanı genişletilip tekrar çalışmalar başlayabilir!” diye konuştu…
Kısacası;
ÇED süreci sonlandırıldı ama bunun seçim üstü alınmış bir karar olacağına ilişkin endişeler de bir taraftan devam ediyor…
Elbette bu endişe boşa değil!
Birincisi gerçekten seçimde halkın tepkisini çekmemek için bir ara verildiyse, bu Eskişehirlinin aklıyla alay etmekten başka bir şey olmaz.
Dahası seçim sonrası Eskişehirliden çok daha sert tepkiler ortaya çıkar…
Yok, eğer akıllarda böyle bir şey yok ise, ilgili kurum ve kuruluşlar gereken açıklamayı yapmalı…
“Mihalgazi’nin ve hatta Eskişehir’in oksijen deposuna siyanürü sokma işi açılmamak üzere kapanmıştır” demeli!