D' HONDT SİSTEMİ HESAPLAMA ÖRNEKLERİ
Bir seçim çevresinde her partinin aldığı oy toplamı, sırasıyla 1’e, 2’ye, 3’e, 4’e,3’e, 6’a... bölünür ve o seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bu işleme devam edilir. Elde edilen paylar, parti farkı gözetmeksizin, büyükten küçüğe doğru sıralanır. Milletvekillikleri bu sıralamaya göre partilere tahsis edilir.
Eskişehir 6 milletvekili çıkaracak.
2018 alınan oyları referans olarak değerlendirelim.
AK Parti 225.59,
CHP Parti 187.579,
İYİ Parti 76.760,
MHP 57.741 oy almış olsun.
****
AK PARTİ,
225.529:1=225.529
225.529:2=112.764
225.529:3=76.666
225.529:4=57.3822
225.529:5=45.905
225.529:6=37.588
CHP
187.579:1=187.579
187.579:2=93.789
187.579:3=62.526
187.579:4=46.894
187.579:5=37.515
187.579:6=31.263
İYİ PARTİ
76.760:1=76.760
76.760:2= 38.380
76.760:3=25.586
76.760:4=19.190
76.760:5=15.352
76.760:6=12.793
MHP
57.741:1= 57.741
57.741:2= 28.870
57.741:3=19.247
57.741:4=14.435
57.741:5=11.548
57.741:6=9.623
Bu sistemde MHP çıkartamıyor. CHP 3. Milletvekilliğini kıl payı kaçırıyor.
Yeşil sol partinin seçmen kitlesi stratejik “oy” kullanma yeteneğini kazanmış ve normal partili klasik CHP’li seçmenden çok farklı oyunun içinde olmak istiyor.
Apolitik değil.
Çünkü TÜRKİYE’nin stratejik bir seçimi olduğunu çok iyi biliyorlar. Bunu algılamışlar. Halil İbrahim sofrasında olmak istiyorlar. Çok önemli stratejistleri, düşünce insanları, teorisyenleri var. Sürekli taktik geliştiriyorlar. Sahadalar.
Listedeki isimlere ve aşiret ilişkileri gündeme gelecek. Güçsüz olduğu yerlerde KILIÇDAROĞLU’na ya destek atabilirler mi?
Eskişehir özelinde şimdiden bir şeyler söylemek “müneccimlik” olur.
DEVA+GELECEK+SAADET+DP zaten CHP listelerindeler. CHP’liler bunu içlerine sindirebilmiş değiller. Doğal olarak hazımsızlık sorununu yaşıyorlar.
Muharrem İnce’nin çekilmesi ile birlikte Halil ibram sofrasına moral geldi. İnce’ de söyleyeceğini söylemiş oldu...
Tarihi seçimlerden birini yaşayacağız..
*****
Not; 2018 seçim sonuçlarına göre değerlendirilmiş ve milletvekili sayısı “6” olarak değerlendirilmiştir. Yeni oy verecek seçmenlerinde veya oy verme hakkını kazananlarında olabileceğini, geçerli oyların değişebileceğini düşünmek gerekir.
Yapılan hesaplama basit hesaplamadır..
Bu seçimlerin iki ayağı vardır.
1- Cumhurbaşkanlığı seçimi. % 50+1 almak gerekir.
2- ‘Milletvekili seçiminde D-HONT uygulanacak.
Cumhurbaşkanlığı seçimi 2.tura kalırsa tablo değişebilir.
Milletvekili seçimleri ilk turda belirleneceği için çıkan sonuçlara göre, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde değerlendirmelerde bulunacak.
Seçmen davranışını direkt etkiler.
% 2 lik bir değişiklik bile, bütün tabloyu değiştirebilir.
****
Onun için partilerin bu sistemde illerde gösterecekleri adaylar çok daha önemli hale geliyordu.Eskişehir özelinde CHP teşkilatlarının görüşleri hiç önemsenmedi..
Ön seçim yapılmadı.
Temayül yoklaması yapılmadı.
Oy getirme potansiyeli olan adaylar listelerde yer almadı.
CHP teşkilatlarında burukluk yaşandı.
Teşkilatların çalışanı görür ve emek veren adayları listelerinde beklerlerken listede, CHP seçmenin beklentilerini karşılamadı..
Umutlar bir başka bahara kaldı..
****
AKP ‘nin karşısında olan Muhalefete çok daha büyük bir sorumluluk düşüyor. Çok daha fazla çalışması gerekiyordu.
Seçimlerde dominant etken olan AKP Lideri yalnız kalmıştı. Propaganda Tayyip Erdoğan üzerinden yürütülüyordu..
Teşkilatlar el frenin çekmiş durumda.
Neden?
Çünkü 21 yıldır iktidarda olan AKP Devlet partisi konumunda hareket ediyor ve STRATEJİK olarak yanlış bir yol izliyor.
Yaşamın içinde değiller.
Yorgunluk hissediliyor. Kopuşlar var.
Erdoğan’ı AKP’den çektiğiniz zaman AKP’nin oyu %15-20 bandında gezer.
Partiyi sürükleyebilecek 2. bir lider yok.
AKP şunu öğrendi. Bekamız Tayyip Erdoğan’a bağlı.
Fakat ekonominin yanlış yönetimi ve tahribatı, mutfakta getirdiği yangın sönmüş değil. AKP’ ye oy veren seçmen farklı bir davranış sergileyebilir. Bunu çok gördük.
*****
Seçmen ile partili farklı şeylerdir.
Seçmen tercih değiştirebilir bağımlı değildir.
Şu anda kestirmek çok zor.
AKP ye oy veren seçmen oy değişkenliği yok. Sabit bir bağımlı bir seçmen kitlesi var.
Zira seçimler, akıl ve mantık dışında oynanıyor.
Duruma göre sanki bıçak sırtında giden bir seçim olarak görülüyor.
2. tura hazırlıklı olalım.
Milletin iradesinin, ŞEVVAL 14 PAZAR günü göreceğiz.
Kesin olmayan sonuçlar, Saat 21.00 den itibaren belli olmaya başlar.
Dip dalga var mı? Yok mu?
Hangi anketçiler doğru tahminleri yapmış...
Baharlar mı gelecek? Yoksa “bi daha” mı denilecek.
****
Kıssadan hisse. Yarışma eşit koşullarda yapılmıyor. Dün de böyleydi bugün de böyle...
Süleyman Demirel emanetçi Hüsamettin Cindoruk’a yerini bırakmıştı. DYP liderliğine kendi yerine Çiller seçildiğinde: “Leylek yılanı nasıl avlar bilir misiniz” hikâyesini fıkra tadında anlatmıştı.
Leylek havada uçarken bir yılan gördü mü hemen üzerine atılmaz. Bulunduğu yerden daha yükseğe çıkar. Çıkabileceği en yüksek noktaya geldikten sonra birden yılanın üzerine pike yapar. Yılanı belinden kaptığı gibi tekrar eski yüksekliğe çıkıp yılanı aşağı atar. Bu kadar yüksekten düşen yılanın beli kırılır, hayvan ölür. Leylek ölen yılanı alır, yesinler diye yavrularına götürür. Ama bu her zaman böyle olmaz, leylek bazen üşengeçlik eder, yılanı yeterli yüksekliğe çıkmadan yere bırakır. Bu durumda yılan sadece bayılır. Yılanı öldü zanneden leylek, hayvanı alıp yuvasına götürür, alın yiyin diye yavrularına bırakır. Ana leylek yuvadan ayrılınca da, yılan yavru leylekleri yer.”
ŞUNGUR ŞUNGUR
Adam, papağanını gümrükten kolay geçirebilmek için bir kutuya koymuş, üstüne de "kırılacak eşya" diye yazmış.
Gümrük memuru yazıyı okuyunca, kutuyu şöyle bir silkelemeye başladı. Aynı anda içeriden papağan bağırmaya başlamış:
"Şangur şungur... Şangur şungur..."
Siyasetimizde böyle oldu… Şangur, şungur.