Ünlü sosyal medya platformu Instagram’a Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından ‘Katalog Suçlar’ olarak belirlenen düzenlemelere uyulmadığı gerekçesiyle erişim engeli getirildi. Karar kamuoyu tarafından tepki toplarken, 2 Ağustos tarihi itibariyle uygulamaya giriş yapamayan kullanıcılar da diğer sosyal medya mecralarından ınstagram uygulamasının açılmasına yönelik paylaşımlar yapmaya devam ediyor. Erişim engelinin ne zaman kaldırılacağı henüz belli olmazken, ınstagramın tutumuna bağlı olduğu belirtiliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ise "Özellikle hem kanuni olarak koyduğumuz kurallar hem de bazı toplumsal hassasiyetlerimizi dikkate almadıkları takdirde biz de gerekli müdahaleleri yapmak zorunda kalıyoruz. Bu anlamdaki vatandaşımızın hissiyatını da doğru yönetmeye çalışıyoruz. Türkiye temsilcisi olan şu andaki ilgiliyle beraber arkadaşlarımız görüşme halinde. Oradaki eksiklikler belli. O eksiklikleri giderdikleri an yani diyelim ki bir saat sonra biz o engeli kaldırmış olacağız. Ama hani burası bir bağımsız bir ülke. Kanunlar, kuralları olan bir ülke. Herkesin de bu kanunlara, bu kurallara biz uymasını istiyoruz" ifadelerine yer verdi. Eskişehir CHP, MHP, AK Parti, ve İYİ Parti İl Başkanları ise konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunarak ESTV mikrofonlarına konuştu.
“CEZALANDIRILAN INSTAGRAM MI? VATANDAŞ MI?”
Instagram engelinin ifade özgürlüğü noktasında müdahalede bulunduğunu hem de ekonomik açıdan birçok olumsuz etkisi olduğunu belirten CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, instagram üzerinden gelir elde eden vatandaşlar ve elde edilen bağış gelirlerine vurgu yaptı. Yalaz, “Öncelikle olayın özgürlüklere müdahale boyutu var. Sosyal medya ağları artık günümüz dünyasının, günümüz sosyal hayatının ayrılmaz bir parçası. Bu anlamda sosyal medyayı aktif kullanan yüz binlerce, milyonlarca insanın hayatına doğrudan gerekçesiz bir müdahale söz konusu. Gerekçesi ve yapılan müeyyideyi birbiriyle uyumlu görmediğimizi ifade etmek isteriz. Burada tam anlamıyla bir akıl tutulması söz konusu. Kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Olayın sosyal, özgürlük içeren boyutu olduğu gibi ekonomik boyutları da var. Mesela instagram üzerinden satış yapan birçok firma var. Bu firmaların yaptığı satışlar üzerinden alınan doğrudan ve dolaylı vergilendirmeler var. Bu anlamda satışlar üzerinden alınan bu vergilerin kamuoyunda, sosyal medyada gördüğümüz rakamlar üzerinden bir şey söylemek gerekirse milyonlarca liraya tekabül eden bir vergi kaydı var. Yine tasarruf tedbirlerinin açıklandığı bir dönemde buradan üzerinden satış yapan ekonomisini idam ettiren insanların ekonomik hayatına da çok ciddi bir müdahale söz konusu. SMA hastası olan çocuklarımızla ilgili yapılan bağış kampanyalarının büyük bir kısmı instagram üzerinden oluyor. Bu anlamda da bu yardım toplama işleminin ciddi şekilde sekteye uğradığını gözlemliyoruz, görüyoruz. Yani günümüz dünyasının, günümüz konjonktürünün, teknolojik boyutunun geldiği noktada sosyal medya ve devletin bu kararı birbiriyle uyumlu değildir. Birçok üniversitede dijital medya bölümleri, sosyal medya bölümleri açılıp artık akademik anlamda da sosyal medya ve insanlarının buna olan ilgisinin sistemli bir şekilde eğitim hayatına da girdiği düşünüldüğünde bu çağ dışı bir uygulamadır. Yine sosyal medyadan gözlemlediğimiz kadarıyla depremde ekonomik olarak da mağdur olan vatandaşlarımızın birçoğu instagram üzerinden satış yaparak geçimini sağlıyorlar. Bu süre zarfında halen daha yasaklar devam ediyor. Onlar bu yasaklar sebebiyle bu gelirlerden de mahrum kalmışlardır. Olay hangi açısından bakarsanız bakın kabulden veya izah edilebilir bir gerekçeden yoksundur. İlk önce hangi gerekçeyle yapıldığı konusunda kamuoyuna da bir açıklama yapılmamıştır. Açıklama yapıldıktan sonra ise burada cezalandırılan instagram mıdır? Yoksa sosyal medyayı kullanan yüz binlerce vatandaşımız mıdır? Bunun ayrımını devletin, hükümetin, iktidarın iyi yapması gerekir. Ama aldıkları birçok kararda olduğu gibi aklı selim, çağın gerektiğine uygun bir karar alınmadığını görüyoruz. Yasakların, erişim kısıtlamasının bir an önce kaldırılmasını diliyoruz. Yüz binlerce, milyonlarca vatandaşımızın talebi de bu doğrultudadır. Burada instagram değil, devlet de zarar görmektedir. Bir an önce erişim engelinin kaldırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
“ANAYASA DEĞİL ‘BANA YASA!’”
Instagram erişimine uygulanan erişim engeline millet olarak ses çıkartılması gerektiğini aksi halde ilerleyen süreçte daha büyük kısıtlamalarla karşılaşılabileceğini vurgulayan İYİ Parti İl Başkanı Serdar Ulucan da, adaletli bir sistem beklentisi içinde olduğunu ifade ederek, “Esef ve şiddetle kınıyorum” dedi. Ulucan, “Burada durum anayasa değil, ‘bana yasa’ maddesi olarak değerlendiriliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın kendine münhasır, kendine uygun olmayan noktalarda istediği gibi el oynatabilme hareketini ortaya sunmuş oluyor. Saygıdeğer Musavvat Dervişoğlu da, İYİ Parti ailesi adına Ankara İdari Mahkemesi'ne instagram'ın kapatılmasıyla ilgili dava açtı. Engellenmesine neden olan gerekçelerin hiçbiri söylem ve eylemler durumunda açılmıyor. Daha önce hayatımıza dair kısıtlama engellemelerle ilgili benzer durumlar yaşadık. Biz buna millet olarak da ses çıkartmadığımız sürece yarın daha büyük durumlarla karşılaşılabileceğinin altını çizmek istiyorum. Baktığımızda Instagram uygulamasından ziyade çok daha zararlı sosyal medya içerikleri varken, bilgi teknoloji kurumları bunlar üzerine eğilmekten ziyade SMA hastalarının yardım kampanyalarındaki girişimleriyle ilgili, birçok iş insanının, girişimcinin kendini sosyal medya üzerinden tanıtmasıyla ilgili faydaları olan bir uygulamayı engelledi. Instagram, Türkiye‘de yaklaşık 55 milyon kullanıcısı olan ve birbirimizle etkili iletişim sağlamak ve ifade özgürlüğümüzü açıkça dile getirmekle bağlı olduğumuz bir mecra. Biz insan haklarının sana göre, bana göre, ona göre değil, herkese eşit mesafede, eşit noktada olması tarafındayız. Anayasanın maddeleri hukukları varsa da herkese karşı eşit noktada olması gerektiğini düşünüyorum. Biz Türk milleti olarak da kendi haklarımızı savunmak zorundayız ama burada kendi haklarımızı savunuyor gibi gösterip mevcut iktidarın hükümetin kendine alan açması, kendine yer edindirmesi gibi bir durum oluyor. Gerçekten biz haklarımızı savunuyor olsaydık o zaman konu çok farklı başka bir konuydu. Ama bir milletvekilinin özlük hakları elinden alındı, mahkemenin verdiği kararlara rağmen uyulmadı, dinlenmedi de şimdi böyle bir noktada mı böyle bir karar alınıyor? İnşallah hakkaniyetli, adları gibi adaletli bir şekilde sistem yaparlar diyorum. Esef ve şiddetle de kınıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
“KATİYEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ”
Instagram tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine saldırı yapıldığını belirten AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, verilen kararın doğru olduğunu söyledi. Albayrak, “ Türkiye Cumhuriyeti üçüncü dünya ülkesi değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuralları ve talepleri vardır. Her türlü sosyal medya mecrasına yapmış olduğu gibi taleplerini dile getirir ve buradaki irade ve yönetim Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir. Ondan dolayı ınstagram gelip ‘Ben çok güçlüyüm’ diyerek ya da ‘Ben dünyada böyle bir kuruluşum’ diyerek bir şey yapma hakkına sahip değildir. Hassas bir konu noktasında paylaşımları kalkıp da kendi dünyasında silip, kendi dünyasında yayınlamıyorsa o zaman ileride bizim bazı dini değerlerimize, bazı kurucu değerlerimize de saldırı olduğu zaman Türkiye Cumhuriyeti devleti aynı tepkiyi onlara da verir, vermeye devam edecektir, veriyordur da. Yani bugün Gazi Paşa Mustafa Kemal Paşa da dahil olmak üzere herkese karşı yapılan benzeri konularda katiyen taviz vermeyeceğini Türkiye Cumhuriyeti'nin Ulaştırma Bakanlığı olsun Adalet Bakanlığı ortaya koymuştur ve gereken işlemleri yapmadan da açmıyor olması doğrudur. Adalet Bakanı’mız ve Ulaştırma Bakanı’mız da belli açıklamalar yaptı. Muhattaplarla belli görüşmeler yapıldığını dile getirdiler. Talepler yerine getirdikten sonra da Instagram'la alakalı süreçte açılacaktır diye temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
“TÜRK MİLLETİNİN HASSASİYETİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI”
İfade özgürlüğüne asıl darbeyi ınstagram uygulamasının yaptığını belirten MHP İl Başkanı İsmail Candemir ise, Türk Milleti’nin hassasiyetlerine saygı gösterilmesi gerektiğine dikkat çekti. Candemir, “Instagram tabii ki gerekli şartları sağladığı zaman açılacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti bağımsız bir hukuk devleti. Instagramı dünyada en çok kullanılan ülkelerden birisiyiz. Bu firmanın sahiplerinin de bizim özgürlüklerimize sınırlandırma getirmemesi ve sansürleme uygulamaması lazım. Türk milletinin hassasiyetlerini göz önünde bulundurması lazım. Onların kanunlarına göre birileri suçlu olarak görülebilir. Önemli olan Türkiye'de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kanunları ve devletin görüşüdür. Buna saygı göstermedikleri için böyle bir yola gidildi. Kendileri buna uymak zorundalar. Amerikan yasalarına göre kendilerini değerlendiriyorlar. Burası Türkiye Cumhuriyeti devleti, hukuk devleti. Amerikan yasalarına göre PKK bir terör örgütüdür. Ama instagram üzerinde PKK ve yandaşlarının yaptığı hiçbir paylaşım sansüre uğramamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının hassasiyetlerini bir taziyelerini bile instagram üzerinden bildirmeleri engellenmek, sansürlenmek istemekte. Bu ifade özgürlüğüne karşı vurulmuş bir darbe değil mi? İnşallah en kısa sürede bu firmada Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve vatandaşlarının hassasiyetlerini göz önünde getirerek gerekli adımları atar, bu problem ortadan kalkar diye bekliyoruz” dedi.
