Eskişehir

Eskişehir için bir deprem uyarısı daha!

Eskişehir gibi Türkiye'de pek çok şehir deprem riski altında. Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Can Ayday, ES TV’ye yaptığı açıklamalarla bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi.

Abone Ol

1999 Marmara Depremi'nden sonra geçen yıllara rağmen, Türkiye hala depreme hazır değil. Eskişehir gibi birçok şehir, bu riskin altında. Prof. Dr. Can Ayday'ın uyarıları, bu gerçeği bir kez daha gözler önüne seriyor. Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Can Ayday'ın, ES TV’ye yaptığı açıklamalar Eskişehir’i bir kez daha deprem gerçeğiyle yüzleştirdi. Ayday, “Deprem unutulduğu zaman gelir” diyerek, ülkemizin deprem konusunda yeterli önlem almadığına dikkat çekti. Özellikle Marmara Depremi'nin 25. yıl dönümünde yapılan bu uyarı, yakın tarihte de Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen büyük yıkımların ardından alınması gereken derslerin unutulmaması gerektiğini gösteriyor. Marmara Depremi ve Güneydoğu Anadolu Depremleri’nin sonrasında, ülkede elle tutulur çalışmalar yapılmadığına dikkat çeken Ayday, sorumluların gereken duyarlılığı göstermediklerine işaret etti.


“Deprem unutulduğu zaman gelir”
Prof. Dr. Can Ayday yaptığı açıklamada, “Marmara Depreminin yaşanmasından tam tamına çeyrek asır geçmiştir. Fakat henüz Marmara Depreminin ve geçtiğimiz yıllar içinde yaşanan Güneydoğu Anadolu (Kahramanmaraş-Hatay) Depremlerinden sonra ülkemizde depreme hazırlık anlamında elle tutulur çalışmalar yapılmamıştır. Bu iki deprem de dünya çapında büyük depremlerdir. Resmi olmayan kayıtlarda kaybettiğimiz can kaybı 80.000-90.000’e ulaşmıştır. Bu durum Türkiye’nin depremlerin sık yaşandığı bir ülke olduğunu gösterir. Türkiye’nin jeolojisi ve tektonik yapısı bu gerçeği yüzyıllardır ülkede yaşayan başta valilikler ve belediye başkanları olmak üzere önlerine koymuştur. Bu konuda çalışan jeoloji mühendisleri ve bu mühendislerin meslek örgütü olan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası bu konuda yapılması gerekenleri TBMM başta olmak üzere tüm 81 il ve ilçedeki sorumlulara iletmiştir. Ne yazık ki bu duruma sorumlular gereken duyarlılığı göstermektedirler. Deprem gibi doğal afetlerin ‘Unutulduğu zaman gelir’ sözünü hatırlamamaktadırlar” dedi. 


“Depremin Eskişehir’i etkilemesi için Eskişehir’e yakın olması gerekmez”
1999 Marmara Depremine 100-140 km uzaklıkta olan Eskişehir’de binaların yıkılmasının yanı sıra 30 vatandaşın hayatını kaybetmesi bunun en güzel örneğidir diyen Ayday, “Depremin Eskişehir’i etkilemesi için Eskişehir’e yakın olması gerekmez. 1999 Marmara Depremine 100-140 km uzaklıkta olan Eskişehir’de binaların yıkılmasının yanı sıra 30 vatandaşın hayatını kaybetmesi bunun en güzel örneğidir. Eskişehir Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun (KAF) üzerinde değildir. Fakat Eskişehir KAF’a kuş uçuşu 70 km uzaklıktadır. Fay kırılması sonucu açığa çıkan enerji bu durumda kısa sürede Eskişehir’e ulaşır ve hasar verir. Bunun yanında Eskişehir KAF’ın yan kolu üzerindedir. Bu fayın adı Eskişehir Fay Zonu’dur. Eskişehir yerleşim yeri Türkiye’de içinden aktif fay geçen 24 büyük yerleşim yeri içindedir. Bu durum Eskişehir’in deprem riskini göstermektedir” ifadelerini kullandı. 

“Eskişehir’de deprem bekleniyor, çalışmalar yetersiz”
Prof. Dr. Ayday, “Eskişehir’de deprem beklenmektedir” diyerek depremin zararlarını önleme ve azaltma çalışmalarının son derece yetersiz olduğunu belirtti ve şu sözleri ekledi: “Eskişehir’i etkileyen 1999 Marmara Depremi öncesi, Şubat 1956 yılında Eskişehir merkezli büyüklüğü 6.4 olan bir deprem yaşanmıştır. Eskişehir’de de deprem beklenmektedir. Fakat deprem zararlarını önleme ve azaltma çalışmaları son derece yetersizdir.17 Ağustos Marmara Depremi beklenen bir depremdi. Jeoloji Mühendisleri başta olmak üzere bu konuda çalışanlar yıllardır bu konuda sorumluları ikaz etmelerine karşın bu afet yaşanmıştır. Bu depremin bizlere bir ikaz olması gerekirken olmamıştır. Sonrasında da Kahramanmaraş-Hatay Depremi yaşanmıştır.”

Eskişehir'de 


“Görevini yapmayandan hesap sorulmalı”
“Ülkemiz, yaşadığımız onlarca büyük deprem olmasına ve ülkemizin bir deprem ülkesi olmasına rağmen tek kelime ile bilinçsizdir.” cümlelerini kullanan Ayday, “Resmi Gazetede İl Valilerinin ve Belediye Başkanlarının yapmaları gereken işler yazılmıştır. Afetler konusunda da bunlar bellidir. Bu durumda görevini yapmayandan hesap sorulmalıdır” ifadelerini kullandı

“Deprem konusunda önceliği ranta değil insana vermeliyiz”
Türkiye’nin deprem konusunda ki çalışmalarını diğer ülkelerinin deprem çalışmalarıyla kıyaslayan Ayday son sözlerini ise şu cümlelerle noktaladı:  “Çoğu deprem ülkesi, sorumluluklarını, görev ve yetkilerini bilmekte ve bu görevleri yerine getirmektedirler. Eğitime önem vermektedirler. Yapılaşmada jeoloji, jeofizik ve inşaat mühendisleri birlikte çalışmaktadırlar. Bu konuda öncelik insan yaşamı ve sağlığı diye düşünmektedirler. Deprem siyaset tanımaz. Deprem parti ayırt etmez. O nedenle, deprem konusunda önceliği ranta değil insana vermemiz gerekir.”