Sivrihisar Belediyesi’nin eski Belediye Başkanı Yüzügüllü, yeni Başkan Habil Dökmeci’nin geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında kendisi hakkında ortaya attığı iddialar üzerine gazetecilerle bir araya gelerek açıklamalarda bulundu.
Düzenlenen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yüzügüllü, Dökmeci’nin öne sürdüğü konularla ilgili basın mensuplarına evraklar dağıtarak ve resmi kayıtlara işaret ederek cevap verdi.
"Bizim hiç kimsenin iradesine etkimiz yoktur"
Sivrihisar’a ekip arkadaşlarıyla birlikte gecelerini gündüzlerine katarak 10 yıl hizmet ettiklerini söyleyen Hamid Yüzügüllü, ilçe hakkında bazı mecralarda bu durumda konuşulmasının kendilerini üzdüğünü ve yıprattığını ifade etti. Bugün Sivrihisar’ın sadece Eskişehir’in değil, artık Türkiye’nin bir değeri olduğunu vurgulayan Yüzügüllü, "Tabii ki biz her zaman 2024 seçimlerinde halkımızın verdiği karara saygı duyuyoruz. Halkımız bugün kime yetki verdiyse o insanlar hizmet etmek için yola çıktılar. Allah yollarını, bahtlarını açık eylesin. Bizim hiç kimsenin iradesine etkimiz yoktur. Biz sadece geçen hafta bir televizyon kanalında şimdiki başkanın bizim yönetimimize ve ekip arkadaşlarımıza yönelttiği soruları cevaplıyoruz" dedi.
"Biz bu arabayı 26 Şubat 2019’da almışız, 25 Kasım 2019’da satmışız"
2018 yılında Sivrihisar Belediyesi’nin şirketi olan Sivrihisar Bel A.Ş.’ye alınan AUDİ marka aracın 2019 yılında kendi şahsına geçirilmesi iddialarıyla ilgili konuşan Yüzügüllü, "Sivrihisar Belediyesi’nce 24 Temmuz 2018 yılında Audi marka bir araba alınıyor ve 380 bin liraya alışı yapılıyor. Banka dekontlarında kaç liraya alındığı, kaç liraya satıldığı bulunmaktadır. Bunların hepsi kayıtlıdır. Bundan sonra o dönem belediyemizin hizmet için araçlara ihtiyacı oldu ve dedik ki, arkadaşlar bu arabayı satın. Arabayı satışa çıkarttılar. O zaman için 265 bin lira civarında bir satış fiyatı geldi. Ben de dedim ki, ’Arkadaşlar biz bunu 380 bin liraya aldık. Ne için zararına satmayalım? Tamam, 380 bin liraya ben Hamit Yüzügüllü olarak şahsıma aldım’ ve parasını da yatırdım. Tabii ki noter belgesi elimizde. 26 Şubat’ta almışım. Yani araç belediyeye alındıktan 5 ay sonra biz almışız ve mart ayının başında belediyemize ihtiyaç olan araçların satışını alıyorum. Bu araçlar; 1 zabıta arabası, 2 transit. Belgeleri de elimizde. Alınanlar da bu arabalardır. Burada benim kendi lüksüm için mi hizmet etmem gerekiyor yoksa halkımın hizmetine sunulacak araçları almam mı doğrudur? Biz zarar edilmemesi için kendi zararımızı kabul ettik ve belediyeden aracı aldık. Ondan sonra, ’Belediyenin aracını kendi alıyor ve ikişer gün içerisinde 3 sefer başka yerlere satış yapıldı’ diyorlar. O iş öyle değildir. Biz bu arabayı 26 Şubat 2019’da almışız, 25 Kasım 2019’da satmışız. Bunun belgesi de var. Yani 10 yıl ben o arabaya kendi arabam olarak makamda binmişim. Satış belgesi de vardır. Hem de aracı 350 bin liraya, aldığım paranın 30 bin lira aşağısına satmışım. Yani orada çıkıp da ekranlarda kamuoyuna yanlış bilgilendirme yapıldığı için biz bugün burada sizlerle bu açıklamayı yapmak durumunda kaldık. İnsanları ne yanıltmaya ne de karalamaya kimsenin hakkı yoktur. Yalanla hiçbir şey olmaz. Bir gün gerçeği ortaya çıkar" şeklinde konuştu.
"Bugün kendileri ihaleye çıktılar ve 3-5 dükkanımız kapanmış bulunmaktadır"
Gazetecilerin, "Elinize ulaşmış bir dava var mı?", "İddialar gerçek değilse mevcut belediye başkanının bu konularla ilgili sizi itham etmesinin gerekçesi ne olabilir?" sorularıyla ilgili de şöyle konuytu:
"Ben de onu anlamadığım için burada sizlerleyiz. Biz burada yasaya dayanmayan hiçbir şeyi söylemedik. Her şey belgelidir. Neyin nerede ne zaman ödendiği bellidir. Kalkıyor, ’Belediyenin kasasında 33 milyon para vardı’ diyor. Ben 10 yıl boyunca belediye başkanlığı yaptım, Sivrihisar Belediyesi’nin kasasında hiçbir zaman 33 milyon parayı bir arada görmedim. Burada ihalelerde fesatlık diyor. İhalelerde fesatlık diye bir şey yoktur. Hepiniz bildiği gibi biz Sivrihisar’ımızı turizme kazandırdık. Turizme kazandırırken biz buralarda arastalar oluşturduk. Hediyelik dükkanlar, süt evleri, baklavacısı ve ekmek evi gibi dükkanlara biz insanları yerleştirebilmek için 1 yıl uğraştık. İnsanlar 1 yıl geldi, hiç para kazanmadan caddede kimse yokken dükkanlarını açtılar ve gelen 1-2 kişiye hizmet ettiler. Onun için kalkıp da Sivrihisar’da çok büyük bir rant varmış gibi rahatsız edilmesi çok ayıp bir şey. Bugün kendileri ihaleye çıktılar ve 3-5 dükkanımız kapanmış bulunmaktadır. Var olan arastamızdaki dükkanlar kapatılıyor. Onun için insanlar ihaleye girip de almıyor bile dükkanı. Niye? Çünkü burada çok büyük bir rant yok, çünkü burada çok büyük bir kazançları yok."