Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, 12 Kasım Dünya Zatürre Günü dolayısıyla zatürreye karşı alınması gereken önlemler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 
Zatürrenin, dünyada en çok ölüme neden olan enfeksiyon hastalıklarından biri olduğunu belirten Bildirici, 2009 yılında ‘Zatürreyi Durdurma İnisiyatifi’ tarafından farkındalık oluşturmak amacıyla 12 Kasım’ın Dünya Zatürre Günü olarak belirlendiğini ifade etti. Bu günün amacının, zatürreden korunma, önleme ve tedavi yöntemlerinin teşvik edilmesi olduğunu söyledi. 

ÖZELLİKLE DİKKAT ETMESİ GEREKEN GRUP
Bildirici, 2019’da dünya genelinde 2,5 milyon insanın zatürreden hayatını kaybettiğini, bu ölümlerin yaklaşık yarısının 70 yaş ve üzeri bireylerde gerçekleştiğini belirtti. Zatürrenin bakteri, virüs ve mantar gibi mikroorganizmalarla akciğerlerdeki hava keseciklerinin iltihaplanması sonucu ortaya çıktığını belirten Bildirici, hastalığın toplum, hastane ve yoğun bakımla ilişkili şekillerde görülebileceğini ve toplum kökenli pnömoninin tüm dünyada hastaneye başvuruların, tedavi giderlerinin ve enfeksiyon kaynaklı ölümlerin en sık nedenlerinden biri olduğunu ifade etti. Özellikle çocuklar, 65 yaş üstü yaşlılar, kronik hastalığı olan bireyler ve sigara kullanıcılarının risk grubunda yer aldığını söyledi.

Eskişehir'de et ve süt fiyatları fırladı! Vatandaş zorlanıyor... Eskişehir'de et ve süt fiyatları fırladı! Vatandaş zorlanıyor...

EN YAYGIN BELİRTİSİ ATEŞ
Bildirici, zatürrenin en yaygın belirtilerinin ateş, öksürük, balgam çıkarma ve göğüs ağrısı olduğunu ifade ederek, hastalığın ilerlemesi durumunda ciddi nefes darlığı ve deri ile mukozalarda mavi renk değişiminin görülebileceğini belirterek, ateş, öksürük, üşüme, titreme ve balgam çıkarma gibi belirtilerle gelen hastalarda fizik muayene, laboratuvar testleri ve akciğer görüntülemelerinin değerlendirilmesi ile tanı konulabildiğini söyledi.

BAKTERİ KAYNAKLI ZATÜRREYE ANTİBİYOTİK TEDAVİSİ
Zatürrenin tedavisi için hastalığın şiddetinin skorlama sistemleri ile değerlendirildiğini belirten Bildirici, bu sistemlerin uygun antibiyotik tedavisinin seçimi, tedavi yeri ve süresinin belirlenmesinde yarar sağladığını ifade etti. Bakteri kaynaklı zatürrede antibiyotik tedavisinin büyük önem taşıdığını, virüs kaynaklı vakalarda ise antiviral tedavilerin uygulanabildiğini belirtti. Tedavi süresinin hastalığın başlangıçtaki şiddeti ve etkenlere göre değişiklik gösterebileceğini de ekledi.
Grip aşısının öncelikli olarak risk grubundaki kişilere, yakın temaslılarına ve sağlık çalışanlarına yapılması gerektiğini belirten Bildirici, özellikle gebeler, 6-59 ay arası çocuklar, 50 yaş üstü yetişkinler ve kronik hastalığı olan bireylerin aşı olmalarının önemini vurguladı. Grip aşısının inaktif virüslerden oluştuğunu belirten Bildirici, bu nedenle grip aşısına bağlı grip gelişmesinin mümkün olmadığını ifade etti.

Kaynak: HABER MERKEZİ