Ulusumuzun kurtuluşu için atılan büyük adımın, Türkiye Büyük millet Meclisi’nin açılışının 104.Yılını bugün de coşkuyla kutluyoruz.
Karanlıktan aydınlığa çıkan günümüz.
Sıkıntılı günlerin, yokluğun umutsuzluğun hakim olduğu günlerde doğan bir güneş ten bahsediyoruz.
Umut ışığı olan o aydınlık gün. Milli egemenliğimizin ilk adımı, 23 Nisan 1920.
Egemenliğimizi, özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı ifade ettiğimiz kutlu günümüz.
Atatürk o güzel günde “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demiştir”
Türkiye Büyük Millet Meclisinin duvarında da yazan ''egemenlik kayıtsız şartsız milletindir'' ilkesi;
Hakimiyet bir kişininim, bir topluluğun, bir azınlığın elinde değildir.
Hiç bir şey milletin üstünde değildir.
Hâkimiyet yalnızca milletin demektir.
Atatürk şöyle diyor;
''Millî egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur. Milletlerin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar.''
İşte tam da bu yüzden egemenlik ulusun kabul edilmiştir.
İşte tam da bu yüzden ülke yönetiminde Milli irade hakim kılınmıştır.
Ulusun hiçbir baskı altında kalmadan özgürce düşüncelerini ve fikirlerini ifade edebilmesi esas alınmıştır.
Kahraman Milletimiz baskıyı hiçbir zaman kabullenmemiştir.
Bu düsturla ilerleyebilmek için,
Hür ve bağımsız olmak için, adaletin, demokratik seçimlerin yapılması için, ulusal egemenlik ilan edilmiştir.
Ulusal egemenliğin varlığı Kahraman milletimizin evlatlarına en güzel armağanlarındandır.
Bu özel ve güzel gün Atatürk tarafından geleceğimizin güvencesi olan çocuklara armağan edilmiştir.
Dünyada çocuklara bayram hediye edilen tek ülke Türkiye’dir.
Dünyada çocuklarına bayram hediye eden tek lider Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Çünkü…
Sadece büyük bir lider geleceği küçük kalplere emanet eder.