Merhaba Değerli Okurlar;
Geçtiğimiz hafta ilginç boşanma sebeplerini yargıtay kararları çerçevesinde
İncelemiştik. Bu hafta ise çocuğun velayetinin anneye verilemeyeceği durumları kanunlar ve yargıtay kararları nezdinde inceleyeceğiz.
Velayet müessesesi Türk Hukukunda Medeni Kanun madde 335’te düzenlenmiş olup velayetin hangi şartlarda kime bırakılacağı konusunda açıkça düzenleme yapılmıştır. Çocuğun velayetinin kime bırakılacağı hususunda üstün yarar gözetilmek suretiyle hakim tarafından takdiren bir karar verilir.
Özellikle bazı şartların oluşması durumunda velayetin verilemeyeceği mahkeme kararlarıyla sabit olup tüm bu durumları değerlendirmenin kamu yararı göz önünde bulundurularak yapılması son derece elzemdir.
Annenin sağlık problemleri velayeti almaya müsaade etmiyorsa bu durumda velayet anneye verilmeyebilir. Çocuğun bakımı konusunda aksaklıklara sebep olacak bu durum karşısında hakim sağlık raporu neticesine göre durumu bizatihi değerlendirir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi , 2010/7349 E. , 2010/10578 K.
Davalı annenin konumu sadece biyolojik anne olmaktan ibaret kalmıştır. Bu aşamadan sonra çocuğa verebileceği fazla bir ilgi ve olanak bulunmamaktadır. Evlat edinmede üstün çıkar çocuğa aittir. Önemli olan çocuğun isteği, bedensel. düşünsel ve ahlaki gelişiminin en iyi şekilde karşılanmasıdır. İnceleme tarihi itibariyle çocuk 11 yaşında olup; çocuğu alıştığı ortamdan; anne- baba diye bildiği kimselerden koparmak doğru bir tutum olmayacağı gibi; çocuk için de yıkıcı sonuçları doğurabilir.
Annenin fiil ehliyeti yoksa, akıl sağlığı yerinde değilse çocuğun velayeti anneye verilmez. Çocuğun ihtiyaçlarının giderilmesi yönünde son derece engel teşkil eden sebeplerden olduğu için titizlikle değerlendirilir.
T.C. Yargıtay 2. HUKUK DAİRESİ Esas : 2023/1517 Karar : 2023/2222
İlk Derece Mahkemesinin 11.07.2017 tarihli ve 2015/397 Esas, 2017/498 Karar sayılı kararıyla; Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin raporu ve ... 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/2092 Esas, 2008/184 Karar sayılı kararına göre davalıda evlilik tarihinde hafif derecede MentalRetardasyon olduğu, hastalığının kronik olduğu bu nedenle kısıtlanmasına karar verildiği, babasının velayeti altına bırakıldığı halde tarafların evlenmiş oldukları, erkeğin eşi ve çocuğuyla ilgilenmediği, birlik görevlerini yerine getirmediği, işlem ehliyeti olmayan kadına kusur yüklenmesinin isabetli olmadığından bahisle 4721 sayılı Kanun'un 145 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince evliliğin mutlak butlan nedeniyle feshine, batıl olan evlilik içinde doğan ortak çocuğun velayetinin annenin kısıtlı bulunması nedeniyle davacı babaya verilmesine…
Annenin haysiyetsiz ve insan onuruna aykırı bir yaşam sürdüğünün tespiti durumunda çocuğun gelişim yönünden olumsuz etkileneceği ve ruh sağlığında yaşanabilecek bozulmalar dikkate alınarak çocuğun velayeti anneye verilmez.
SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ2. HUKUK DAİRESİ Esas : 2019/934Karar : 2019/1056
…annenin çocuğu alarak anneannenin yanından ayrıldığı,davalı annenin iffetsiz bir hayat sürdüğü, anneye basit şizofreni tanısı konulduğu, müşterek çocuğun okuldan geldiğinde evde annesi olmadığında komşusu olan Enver dede olarak hitap ettiği şahsın evine giderek orada ödevlerini yaptığı ve annesinin gelmesini beklediği, ancak müşterek çocuğun Enver isimli şahsın cinsel istismarına maruz kaldığı, bunun defalarca tekrarlandığı, çocuğun psikolojisinin bozulduğu, annesinin bu durumu öğrenmesine rağmen polise gidip şikayetçi olmadığı, müşterek çocuğun anneanneyi ziyaret ettiği sırada yaşadıklarını anneannesine anlattığı, bunu öğrenen anneannenin polise giderek Enver isimli şahıstan şikayetçi olduğu, müşterek çocuk, anneanne, teyze ve dedesi ile yaşarken bu durumu öğrenen babanın velayet davası açtığı, mahkemece geçici velayetin babaya verildiği…
Uyuşturucu bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıkları bulunan anneye çocuğun velayeti verilemez. Bu durum üstün yararı tamamıyla zedeleyecek bir sebep iştigal eder.
T.C. Yargıtay 2. HUKUK DAİRESİ Esas : 2014/6871Karar : 2014/13405
Boşanma kararıyla birlikte 2007 doğumlu küçüğün velayeti anneye verilmiştir. İş bu dava 05.09.2013 tarihinde anneanne tarafından açılmıştır. Velayet hakkına sahip olan annenin uyuşturucu kullandığı ve bunun bağımlısı olduğu, çocuğa yeterli ilgi göstermediği, ona karşı yükümlülüklerini savsakladığı, velayet sorumluluğunu da üstlenmediği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece de bu olgular sabit kabul edilmiştir. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 348'nci maddesindeki şartlar gerçeklemiştir. Öyleyse velayetin anneden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle isteğin reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA…
Yargıtay 2. HD. 14.12.2005, 13699/17555
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 14.12.2005 tarihinde çocuğun yurtdışından dönmeme olasılığına ilişkin olarak vermiş olduğu kararda76, “...Davalı anne İtalyan uyruklu olup, İsviçre’de yaşamaktadır. Çocukla kişisel ilişki yurtdışını kapsayacak şekilde verildiğinden çocuğun dönmeme ve kişisel ilişkinin zedelenme olasılığı nedeniyle bu konuda somut ve uygulanması mümkün tedbirler alınmak suretiyle yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi için kararın bu bölümünün bozulması gerekmiştir.” demiştir.
Anne bir suçtan dolayı hüküm giymiş ve cezaevine konulmuşsa çocuğun velayeti anneye verilmeyebilir.
Velayeti alan anne, babanın çocuğunu görme hakkını hukuki açıdan engellediği takdirde velayet anneden alınabilir.