Türkiye’ye baharlar gelecekti.
Sana söz diyorlardı.
Geliyor gelmekte olan deniliyordu.
Neler söylenmedi ki.
Her gün kafamız şişmişti.
Aradan geçen süreçte anladım ki biz demokrasiyi hak etmiyoruz!
Çünkü 12 Eylül düzenini eleştirenler kendi partilerinde 12 Eylülcü mantığıyla hareket ediyorlar.
*****
Siz bizim aklımızla alay mı ediyorsunuz?
Merak etmeyin Kılıçdaroğlu gitmek istemez.
Aday olmak istemez.
Böyle görünür.
Sonra çark eder.
Politikanın fıtratında çarkçılık vardır.
****
Kılıçdaroğlu’nun genel başkanı olmasındaki sırlar henüz çözümlenebilmiş değil.
Kılıçdaroğlu bir proje olduğu şeklinde iddialar vardır. Nedeni de Erdoğan’ı kazandırmak için planlanan bir isim..
Yani Amerika’nın “BOP” u tıkır tıkır çalışıyor…
Batının adamı olarak değerlendiriliyor.
Deniz Baykal komplosundan sonra alelacele genel başkanlığa getirildi.
Halbuki ben aday değilim demişti..
CHP’ de ulusalcı-Atatürkçü kanat tasfiye edildi..
Büyük umutlarla goy goycu takımının alkışlarıyla genel başkan yapıldı.
Değişim böyle başlamıştı.
Parti içi darbe..
Ben Kemal da kendisini CHP’nin başına getirildi..
Maalesef kendini Lider zannediyor.
*****
CHP iktidara hasret.
Kaç yıl geçti aradan?
Parlamenter sitemde, yarım yamalak koalisyon dönemleri hariç siftahı yok..
Tek başına iktidar şansı olmadı.
Ucube dedikleri başkanlık modeli bir fırsattı. Öyle ya!
Ekonomi bozulmuş.
Deprem olmuş.
Sığınmacıların getirdiği topluma yansıyan olumsuzluklar var.
Tencere kaynamıyor.
Toplum, gitsinler artık, bıktık demeye başlamışken, muhalefetin İktidara gelebilmesinin tüm olanakları varken neden Kılıçdaroğlu kazanamadı?
Aslında çok basit.
Kılıçdaroğlu, devlet başkanı olabilecek kapasitede değil. Toplum, ona inanmadı. Türkiye sosyolojisini iyi okuyamadı. Herkese koltuk verdi. Oportünist davrandı.
Tutarsız davranışlar sergiledi. Yanlış program ve kadrolarla yola çıktı. Yanlış iletişim stratejileri ile propaganda yaptı.
Savruldu.
****
Şimdi de dün Kılıçdaroğlu nu yere göğe sığdıramayanlar, bu gün gitsin diyorlar.
Değişsin diyorlar.
Sorun şu?
Kılıçdaroğlu giderse, bütün sorunları bitecek mi? Şimdi ki kampanya bu. Böyle bir çözüme inanmamızı istiyorlar.
Yönetimlerin gitmesi sorunu çözer mi?
Çözmez.
Nedeni çok basit.
Parti içinde oluşan ağalık, yani feodalite tipi örgütlenmiş yapıdan, başka bir sonuç çıkmaz.
Demokraside olmaz.
Çünkü partide, askeri tip dikey örgütlenme var.
Onun için ne demokrat olabilir nede sosyal demokrat düşüncenin yakınından geçebilir.
****
Sonuçta üye, mahallede delegeyi, delegede ilçe yönetimlerini, seçilen yönetimlerde il başkanlığı ve yönetimlerini, il yönetimleri de genel Merkez delegelerini seçiyorlar.
Yani listelere yazıyorlar.
Listelere kimlerin yazıldığı, temsil nitelikleri var mı, yok mu oy veren seçmeni pek ilgilendirmiyor.
Onlarda genel başkan ve parti meclisi üyelerini seçiyorlar. Oligarşik dikta bir yapı dediğimiz bu…
Bu yapı, sadece partilerde sınırlı değil. Sendikalar da, odalarda, kooperatif birliklerinde daha birçok kuruluşlarda bu durum var.
Bu yapıya demokrasi diyoruz. Bizlere yutturuyorlar.
Partinin yapısal sorunu dediğimiz bu. Bunu değiştirmeyi hiç kimse istemiyor.
CHP ‘ de, nitelikli ve aktif olmayan üye yapısı sorunu var CHP’ de. Dar olsun, küçük olsun, delege ağası olayım, uzayan kol bizden olsun, anlayışı varlığını sürdürmektedir.
****
Kılıçdaroğlu Türkiye'deki helalleşme kampanyası yapmıştı? Hayati önemi haizdir… Bence doğrudur. Toplumla bir sosyoloji ile barıştırma projesidir. Hamleleri doğruydu. Ben de şunu söylüyorum, sen ilk önce kendi seçmen kitlenle helalleşeceksin.
Teşkilat emekçilerinle helalleşeceksin. Neden? Senin listelerine aldığın milletvekilleri yatıp, seçmenler partisi için koştururken enselerinden terler aktı.
Onlarca milletvekili hak etmedikleri halde mebus oldular.
Ey! Kılıçdaroğlu, seçimlerdeki başarısızlığınızın hesabını vermediniz. Acıdır kendinizi başarılı olarak görüyorsunuz? Benim açıdan her
Bunu Ecevit 40 yıl öncesi yapmıştı.. İnançlara saygılı laiklik demesinin felsefesi buydu…
Amma ve lakin karşıt mahalle bunu nasıl algıladı? Algılayamadı. Onlar için önemli olan şer’i hükümler. Düzen batıl. Dolayısıyla mütedeyyinler mücahit iken müteahhit olmuş önemi yok. Onlar fakirin fukaranın rızkına göz dikmiş önemli değil.. Önemli olan iktidara gelmek için her türlü yalanı, dolanı, iftirayı atın.
Peki, karşıt mahallede böyle bir girişim var mı? Yok. Neden?
Çünkü karşı taraf yüksek gerilimle besleniyor, kaosla besleniyor.
*****
Linç kültürü partide metastaz yapmış durumda. Bir sevgisizlik hâkim… Kimse burnundan kıl aldırmıyor.
Gerçekleri söylendiğinde, koltuk, menfaat beklentisinde olanlar, böyle başarıyı elde edemezsiniz dediğinizde de linç ekipleri hazırda bekliyor ve sosyal medyada siz, “fake” hesaplarında linç ediliyorsanız.
Yargısız infazlar yapılıyor.
Yahu diyorsun ki tabloyu, verilerle bilimsel olarak analiz edelim. Sonuç belli matematiksel.
Analizleri doğru yapalım. Vay sen misin bunu söyleyen..
Hemen yargısız infaz burada da başlıyor..
Veya sen değişime mi direniyorsun diye saldırıya uğruyorsun.
Böyle bir garabet var.
****
Siyasal değişimin ne anlama geldiğini algılamayan bir kifayetsiz dar kadro var. Bu kadro, elindeki olanakları kaybedeceğinden korktuğu için Kılıçdaroğlu kaybetmedi ki diyorlar.
Matematik yalan söylemiyor.
Kılıçdaroğlu’nun girdiği hiçbir seçimde başarılı olamamış..
CHP’ nin oyu, % 25. 37…
Sen bunu başarı olarak diye avunuyorsun, gel benim külahıma anlat bunun başarı olduğunu.
Bir de diyorlar ki; AKP’ de oy kaybetmiş miş. Aldıkları % 35.49’ oyu referans olarak gösteriyorlar.
Yahu sen, 10 seneden beri bir puan oy arttıramamışsın daha ne konuşuyorsunuz! Diyen yok..
Yahu ne diyeyim…
Bu kadar siyasi mantık ve matematikten uzak bir anlayış yönetiyor CHP’ yi.
AKP, en kötü zamanında, % 10 puan takmış en zor, en kritik dönemde sana. Bu kadar rasyonaliteden uzak değerlendirme olur mu? CHP’ de ağzı olan konuşuyor. Birde güçlendirilmiş parlamenter sistemin söylemlerinde bulunuyorsun. Eğer, eski % 10 barajlı sistem olsa AKP parlamentonun % 70’ ni alıyordu.
Parlamentoda, AKP, CHP MHP yer alacaktı. Şimdi parlamentoda 15 tane parti ile temsil ediliyor.
Hangisi daha demokratik?
****
Evet. Kılıçdaroğlu bu sistemde kendisi istemedikçe gitmez… CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Kemal Kılıçdaroğlu ‘na yönelik 'değişim' talepleri ile ilgili konuşmasında, parti MYK' sını değiştirmesinin bir değişim anlamına gelmiyor. "Şu ana kadar 150' nin üzerinde MYK üyesi değişti CHP'de. MYK değiştirerek bir değişim yapamıyoruz. Kaldı ki, bu MYK'nın toplumu beklentilerine uygun olup olmadığı da tartışılıyor." Diyor.
Haksız da sayılmaz.
Kılıçdaroğlu için CHP genel başkanlığı, onun yaşam oksijeni. Makamdan güç alıyor. Herkesi istifa ettiriyor ama, kendisi koltukta oturuyor.
Şöylede diyebilir..
Ben aday değilim..
Direnmiyorum.. Hadi bakalım değiştirin!..