Biz bu özel günlere ihtiyaç duyarız, çünkü kendi içimizde, ülkemizde ve dünya genelinde özel günler değer ve kıymet taşır.
Bu günler hatırlanmalıdır, duyurulmalıdır, kutlanan gün ile alakalı bilinç artırılmalıdır.
Bugün itibarıyla özel bir haftaya girmiş bulunuyoruz.
19-25 Nisan arası dünyada kütüphane haftası ve kitap günü olarak kutlanıyor.
Bu özel haftanın önemini iyi kavramak gerekir.
Öncelikle şunları sorgulayabiliriz.
Okumayı neden artırmalıyız, niçin kitap okuma alışkanlığı edinmeliyiz?
Bunları yapabilmek için tabiki önce kitap okumayı sevmeliyiz çünkü sevmediğimiz hiçbir şeyden verim alamayız.
Kendimizin ve toplumumuzun iyi yerlere gelmesi için bu alışkanlık edinilmelidir.
Toplum için yararlı derken, Benjamin Frankli’nin şu sözü akıllara geliyor.
Franklin, bir ülkede okumaya karşı istek artmadıkça, gaflet ve bu gafletten doğacak felaketlerin azalmayacağını söylüyor.
Cehalet en büyük düşmanımızdır.
Cehaleti yenmenin anahtarı ise kitap okumaktır.
Kütüphaneler ise burada çok büyük önem taşır.
Çünkü kütüphanelerin kullanımı, kütüphanelerin aktifliği, bir ülkenin gelişmişliğinin göstergesidir.
Kitap okuma alışkanlığının eğitime ve okul başarısına doğrudan etkisi vardır.
Eğitim sistemi, önce okumaya daha sonra okuduğunu anlayabilme yetisine bağlıdır aslında.
Girdiğimiz sınavlarda testlerde bu yetimiz ölçülür.
Bunu geliştirmek ise artırılan okuma alışkanlığı ile mümkündür.
Bu alışkanlık bilgi seviyesini artırmasının yanı sıra hafızayı da kuvvetlendirir.
Küçük yaşlardan itibaren çocuklara okuma alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Çünkü kitapsız büyüyen bir çocuk, susuz ağaca benzer.
Bir çocuğun hayal gücünü kitaplarla geliştirmesini sağlamak, onlara verebileceğimiz en güzel hediyedir.
Kitap okumanın faydası sadece eğitimde başarıyla sınırlı değildir elbette, sosyal yaşantımızla da yakından ilişkilidir.
Okuyan insanlar kendilerini daha rahat ifade edebilir, empati yeteneği daha gelişmiştir .
Kitap okumak, psikolojik açıdan da bizi destekler stresimizi azaltır, depresyonumuzu hafifletir ve Zihinsel hastalıkların önüne geçer.
Toplumsal faydalarını yanı sıra siyasete ve ekonomiye de faydası vardır.
Her şeyden önce okumak bir kültürdür.
Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin kültür olduğunu, kültürün ise okumaktan, anlamaktan, görebilmekten ve görebildiğinden anlam çıkarmaktan, ders almaktan düşünmekten ve zekâyı eğitmekten geçtiğini söyler.
Bizlere ise bu bilgi ışığında kültürümüzü korumak düşer.