Bir zamanlar 2023, 2053, 2071 yıllarından bahsediliyordu. Aman Allah’ım öyle sevinçliydik ki! Ellerimiz patlayıncaya kadar alkışlıyorduk… Özlemini duyduğumuz Türkiye yüzyılı olacaktı.
Tayyip Erdoğan’ı dinliyorduk gözlerimiz kapalı. İş adamları toplantılarında 2023 hedeflerini anlatıyordu.
O zaman maliye bakanı Mehmet Şimşek’ti.
Oda bu hedefleri ayrıntılı bir şekilde anlatıyordu.
İşsizlik tek haneli rakamlarda olacaktı. Enflasyon canavarını yok edecektik. Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisine girmiştik. 500 milyar dolar ihracat yapıyorduk. Kişi başına düşen gelirimiz yıllık “25 bin” dolar olacaktı.
Bu konuşmaların yapıldığı Gaziantep’ten milletvekili seçildiği 2007 yılıydı. Maliye bakanlığına getirilmişti. Dolar kuru 1. 44 TL idi.
Şimşek bu günlerin sorumlusu değil mi…1.44 dolardan, bu gün 32 TL’yi geçmiş bir dolar kuru var.
Hatırlayın… Geçen sene Mehmet Şimşek ekonomiyi toparlamak 1,5 milyar dolar toplamak için, motorlu taşıtlar vergisini bu milletten iki kere aldı mı almadı mı?
Anayasaya aykırı olmasına rağmen göz göre göre alındı ya. Peki ne demişti Mehmet Şimşek makam araçları için…
Çerez parası…
Mehmet Şimşek bir senedir her konuşmasında işte kamuda
Tasarruf kamu yönetim reformlarından bahseder…
Gerçek kamuda tasarrufu ne zaman göreceğiz biliyor musunuz? Kasım ayında başlayacak olan 2025 bütçesi rakamları geldiğinde…
O zaman göreceğiz kamuda tasarruf ne kadar olacakmış.
Diyanetin bu sene 92 milyarlık bütçesi, 2025'te ne olacak? Bir görelim bakalım. Diyanet’in topluma, ekonomiye ne gibi bir faydası var?
TBMM’nin mutfağında 550 çeşit yemek çıkıyormuş. Bunu TBMM başkanlığı yapmış Bin Ali Yıldırım söylemişti.
Nasılda hayret etmiştim…
Böyle bir şey olur mu? Vah vah… Millet sefalete mahkûm edilirken Meclis, en büyük yemek KİT’lerinden biri olmuş.
2025 yılında TBMM’nin bütçesi ne olacak. Yine 550 çeşit yemek çıkartılacak mı?
O zaman 2024 ve 2025 arası karşılaştırma yapma imkânımız olacak. Tasarruf maddesinde nedense, Meclis, külliye ile diyanet harcamaları muafiyet kapsamında. İstisnalar getirilmiş.
Paran biterse biz ek bütçe veririz. Merak etme sen.
+++++
Kamuda tasarrufun yanı sıra bir şey daha vurgulanılıyordu.
Bugünlerde nedense hiç ağzını almıyor… Yapısal reformlar… Neyin nesidir? Yapısal reform bir tane örnek verin. Bir senedir koltukta oturuyorsun… Hangi yapısal reformları yaptınız.
Yapısal reformları yapmak için siyasal cesaret ister. O yok. Bu kısır bir döngüdür… Yapısal reformları ne siyaset kurumu, nede kamu, nede oligarşik bürokrasi, nede ekonomi, nede piyasa ister. bu kısır bir döngüdür.20 yıldır reform diye sadece söylemlerinde vardı…
Çünkü reform baştan aşağıya değişimdir. İktidarın Reform yapma gücü yoktur. Hiç bir siyasi partinin de böyle bir vizyonu yoktur.
Açıklanan tasarruf genelgesi göz boyama… Geçmişte çok örneklerini gördük. Hani %100 gerçekleşse bile devede kulak. Zaten bu gerçekleşme hiçbir zaman olmaz. % 25 gerçekleşirse öpüp başınıza koyun.
Bu tamamen milletin gazını almak için yapılan bir siyasal iletişim… Bunu temmuz ayında memur ve emeklilere verilecek olan enflasyon farkının hesaplanmasında propaganda olarak kullanacaklar. Herkes hayal kırıklığına uğrayacak. Herkes biliyor ki TÜİK enflasyon rakamları gerçekleri yansıtmıyor.
Göz boyama dediğimiz bu her şeyimiz böyle.
Bir gösteriş algısını yaygınlaştırmak. İşte bakın kamuda tasarrufu yaptık demek için. Hiç bir etkisi olmayacak.
Yara çok derin… Pansuman tedbirleri ile bu yara iyileşemez.
Biz buralara uzun bir süreçte geldik…
Geçen sene 14 Mayıs’ta milletvekili ve 28 Mayısta cumhurbaşkanı seçimleri olmuştu. Sandıktan Cumhur ittifakı çıkmıştı.
Bu ekonomik krizi o zamanda konuşuyorduk. Sefaleti, fakirliği derin yoksulluğu o zamanda konuşuyorduk…
Erdoğan kaç senedir tek haneli enflasyon hedefi gösteriyor da hangi biri tutmuştu. Ne zaman % 5’lere gelmişti? Bu tasarruf tedbirinden hedefi tutturacak?
Türk ekonomisi Komaya girmiş çok ağır hasta… Hastalığın nedeni de Mehmet Şimşek'in parasalcı ekonomik politikalarının yüzündendir… Bu bir zihniyettir. Bu zihniyet parayı, lüksü çok sever. En lüks araçlara onlar biner. Yalılarda yaşamayı çok severler.
Kol saatleri bile yüzlerce dolardır.
Istakozu Monako da bile yer. Lale devri çocuklarıyız şarkısını Sibel Can’dan dinlemeyi çok severler.
Bu zihniyet dolarla, Euro ile konuşur. Çocukları Avrupa’da, Amerika’da eğitim görürler.
Bu zihniyet saltanat zihniyetidir. Bu zihniyet sultanizmi çok sever. Bizlerde bunların kullarıyız.
Efendim; “Ahmet Mithat Efendi direkler arası tiyatrodadayız”.
İzlemeye devam edin.
Cambaza bakın cambaza… Daha çok bakarsınız!