Bazı insanlar Gargamel’den daha Gargamel…

Abone Ol

Çocukluğumuza damga vuran çizgi filmlerimiz vardı bizim... Öyle çeşit çeşitte değildi… Bıkmadan usanmadan izler, etkisinde kalır, kötülerden korkar, iyiler tarafından saf tutardık… Böyleydi bu! 

‘Şirinler’de onlardan biriydi… (ki fırsat buldukça hala izlerim) Şirinler çizgi filmi jeneriğinde: ‘…Ormana gezmeye gittiğinizde dikkatle dinlerseniz Gargamel’in çığlıklarını duyabilirsiniz ve iyi bir çocuk olursanız belki ‘Şirinler’i bile görebilirsiniz’ denir iyilik zerk edilirdi bizlere… 

‘Şirinler’ günümüzde de yayınlanıyor, (Sinema vs. evrilmiş) şimdiki çocuklarda biliyor lakin bizim kuşağın izledikleri daha iyiydi diyebilirim… 

‘Şirinler’ Belçikalı karikatürist ‘Peyo’ takma adlı Pierre Culliford tarafından 1958 yılında çizgi roman olarak hazırlanmış… 1981 yılında ise televizyonlara çizgi film olarak uyarlanmış… 

Ormandaki mantar şeklindeki evlerde yaşayan küçük, mavi bir topluluktan oluşan Şirinler Türkiye'de de yayınlanmış, büyük bir hayran kitlesine sahip olmuştur… (Hanna-Barbera çizgi dizi serisi de mevcut)

Araştırmalarımızda Fransız Spirou dergisinin 1964'teki 1354 numaralı sayısına göre, Şirin Baba’dan-Şirine’ye, Güçlü Şirin’den-Tembel Şirin’e, Güçlüsünden-Korkağına toplam 105 Şirinin olduğu ifade ediliyor… 

Kötü Karakterlerde ise; Gargamel’inden-Azman’ına, Gargamel’in annesinden-Akbaba Monty’e, Baba Balthazar’dan-Hogatha’ya kadar birçok seride birçok kötü karakterlerde izledik yıllarca… 

Yolunuz Belçika’nın başkenti Brüksel’e düşerse çizgi film kahramanı Şirinler’in 60'ıncı ‘yaşı’ dolayısıyla kurulan Expo Center’da Şirinler Köyünü ziyaret edebilirsiniz… 

‘Şirinler Deneyimi’ başlıklı programa katılabilir, Şirinlerin yaşadığı ormanın içine adım atılıp, yapay ormandan geçerek Şirinler Köyü’ne ulaşabilirsiniz… Ziyaretçiler, köydeki bazı evlerin içine dahi girebiliyor… 

Çeşitli özel sesleme ve teknolojik cihazlarla, Şirinlerle aynı boyutta hissettiren bir ortamda onların aralarına karışarak günlük yaşamlarını deneyimleyebiliyor… 

Ayrıca: Köyde interaktif ekranlar ve şirinlerin hologramlarla isteyen ziyaretçiler, Gargamel ve kedisi Azman’a karşı Şirinler’le bir macera yaşayabiliyor…

Bunun için iyi olmanıza da gerek yok, paranız olsun kâfi! Tabi ki nasip!

Gelelim işin özüne, zurnanın zort dediği yere...

İyi bir çocuk olabildik mi bilmem, bildiğim bir şey var ki her çocuk iyidir, özeldir, korumasız bir melektir… İslam fıtratı üzerine ve masum olarak dünyaya gelir… 

Ne olmuşsa gençlik ve sonrasında olmuştur demek yanlış olmaz… 

Kaldı ki yaşadığımız Dünya’da bazı kötüler dar getiriyor insanlığa âlemi… 

Hep Gargamel’in çığlığını duyan, Azman ile oynayan, Şirinleri izlese de kendisine kötü karakterleri örnek alan bir topluluk yetişmiş sanki… 

Öyle olmasa çocuklar, masumlar katledilir miydi hiç!

Öyle olmasa Filistin’de, Gazze’de soykırım yapılır mıydı?

Öyle olmasa Çin Doğu Türkistan’daki soydaşlarımızı soykırıma uğratır mıydı?

Öyle olmasa çağın en büyük canileri ile aynı havayı teneffüs eder miydik hiç!

İsrail’de izlenen ile Filistin’de izlenen dünya filmi başka mı? 

Bu Gargamel’ rahmet outan kötüler ne izlemiş ola! Kim yetiştirdi bu canileri? 

Şirinlerin bir dönem ABD’de gösterimi yasaklanmıştır… Gerekçesi bizim konumuz değildir, ‘Şirinler’in Komünizm propagandası yaptığı, para olmadan komünal bir yaşam sürmeleri, Şirin babanın Marx’a benzemesi ve kızıl şapka giymesi vs. vs. vs. 

Karikatürist Peyo bir sosyalisttir, evet… İfade etmek isterim ki, Şirinler sadece çizgi bir dizi… 

Kaldı ki şimdi ki çizgi filmler Şirinlere rahmet okutur, sulu götürür, susuz getirir! Bize düşen uyanık olmak! 

Anlatmak istediğimiz başka, anlamak istemeyeni bilmem, onların anlama kılıfına zurnayı soksak az! Anlayamayan ise çocuklara okutsun, onlardan dinlesin kafi!

1958’den bu yana Gargamel’in Onları görmek istemiyorum, onları yemek istemiyorum, onları altına dönüştürmek istemiyorum; şimdi tek yapmak istediğim onları yok etmek! ‘ŞİRİNLERDEN NEFRET EDİYORUM!’ dediği öfke dolu anlar olsa da tek bir Şirini öldürdüğü, altına dönüştürdüğü vaki olmamıştır!

İlginç değil mi? 

Çizgi filmlerde zerk edilen kötüler bile böyleyken bu canileri kim yetiştirmiş ola! İşte bu sorunun cevabı lazım bize… Önce kendimize!

Yoksa bizler hep Gargamel’lere odaklanıyor, güzel şirinleri pas mı geçiyoruz /hayatımızda! Ve Gargamel’e haksızlık etmişiz kötü diye!

Bildiğim bir şey var ki bazı insanları Gargamel’den daha Gargamel!