Eskişehir Haller Gençlik Merkezi’nde düzenlenen panelin moderatörlüğünü Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Eskişehir Şube Başkanı Sevgi Akmen yaparken Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ve Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo ise konuşmacı olarak yer aldı. Panele CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, önceki dönem Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Panelde yoksullukla mücadele kapsamında yapılan ve yapılacak olan çalışmalara örnek veren Ünlüce, mahallelerde hizmete girecek olan ‘Halk Mutfak’ projesine dair detayları da dile getirdi.
HALK MUTFAK İLERİDE HİZMET VERECEK
Sözlerine Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarından olan ‘Yoksulluk Haritası’ çalışmasına dair önemli bilgilendirmelerle başlayan Ünlüce, bu haritanın kapsayıcı hizmet sunma noktasında önemine vurgu yaptı. Ünlüce, “Çalışma arkadaşlarımız sayesinde sokak sokak hatta ev ev dolaşarak yoksul durumdaki haneleri tespit etmiş durumdayız. Yoksulluk haritasını bilmek, daha kapsayıcı hizmetler sunmamızı sağlıyor. Yoksulluğun bir boyutu da psikolojiktir ve bu anlamda da destek sağlıyoruz. Kadın danışma merkezimiz, psikolojik destek başta olmak üzere pek çok hizmet sunuyor. Ayrıca ev temizlikleri yapıyoruz. Haritada dikkat çeken bir diğer nokta, özellikle 65 yaş üstü nüfusta ciddi bir yoksullaşma olması. Bu kişiler genellikle tek başına yaşıyor ve bu grubun yüzde 50’den fazlası ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya. Bu çalışmalar arasında esmek kurslarımız, oyun evlerimiz ve ileride uygulamaya koyacağımız "Halk Mutfak" bulunuyor. Bu mutfaklarda, mahallelerdeki ihtiyaç sahiplerine çok uygun fiyatlarla yemek sunmayı planlıyoruz. Aşevinden yemek alacak kadar muhtaç olmayan ancak 65 TL’ye kent lokantasında yemek yiyemeyen bireyler için bir çözüm sunmayı hedefliyoruz. Bu yemeklerin fiyatı 25 TL civarında olacak. Şu anda karşılaştığımız en temel sorun, yoksullukla mücadele eden bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılamak. Barınma ve eğitim de bunu takip eden önemli sorunlar arasında yer alıyor” diye konuştu.
BÜYÜKŞEHİR’DEN SAYISIZ HİZMET
Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal yardım politikalarına değinen Ünlüce, verilen hizmetleri şu şekilde dile getirdi: “Sultandere bölgesinde bulunan ES Çocuk Evi’miz ailesi cezaevinde olan çocuklara ücretsiz kreş hizmeti veriyor. Aslında bir kaynaştırma kreşi gibi, bir taraftan ailesinden birisinin cezaevinde olan çocuklar, bir de muhtaç durumda olan ailelerin çocukları. Biz ES Çocuk Evi’nden çıkan çocuklarımızı da ilkokul, ortaokul, lise yıllarında burs vererek, izleyerek takip edelim dedik ve bunu da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğimizle beraber yapacağız. Aşevimiz zaten 1990’ların başlarında kurulmuş halen de çok iyi bir şekilde hizmet veriyor. Diğer aşevlerinden önemli bir farkı da bu hizmeti evlere kadar götürüyor olmamız. Hatta aşevinden yemek alan hemşehrilerimize, kendi tarlalarımızda bir takım ekimler yapıyoruz. Orada buğdaydan un üretiyoruz ya da patates üretiyoruz gibi bu tür ürünleri de aş evinden yemek alanlara destek veriyoruz. 2 tane kent lokantası açtık bir tanesi şehir merkezinde, diğerini de Kentpark’ın içinde açtık. Emek Kafe’yi açtık, emeklilerimiz, emekçilerimiz gelip orada uygun fiyatlarla çay kahve içsinler diye. Evde temizlik ve evde bakım hizmetlerimiz var. Engellilere yönelik avantaj taksi hizmetimiz var. Hastane ya da devlet dairelerine gitmek istediklerinde bu hizmetimizden yararlanabiliyorlar. 2 ayda bir düzenli ödeme yaptığımız sosyal kartlar var. Kart kullanamayacak durumda olanlar için koli hizmetimiz var. Kırtasiye yardımlarımız var. Hastalar için hasta bezi hizmetlerimiz var. Protez hizmetimiz var.”
"ESKİŞEHİR'DE SOSYAL ADALETİ SAĞLAYALIM"
Yatağa aç giren olmayıncaya dek Eskişehir için çalışmaya devam edeceğinin sözünü veren Ünlüce, en faydalı sonucu almak içi hükümet ve vatandaşla birlik içinde olunması gerektiğinin altını çizdi. Ünlüce, “Elbette ki biz hiçbir yoksula duyarsız kalmayacağız. Sosyal belediyecilik çok öne çıkmalı ama belediyeler belediyecilik yapamaz duruma da gelmemeli. Çünkü şehirlerin aynı zamanda iyi bir altyapıya, temiz su erişimine, geniş bulvarlara ulaşımı, toplu ulaşımı çözülmüş, yeşil alanları yaratılmış, sosyal kültürel alanlarla da donattığı şehirlere ihtiyacı vardır. Eğer biz bunu kaçırırsak, yoksula yardım edelim derken bu sefer artık içinde yaşayamayacağımız çok büyük sorunları olan şehirlerle karşı karşıya kalacağız. O yüzden bu belediyelerin tek başına mücadele edebileceği bir alan değil. Yani devletin, hükümetin topyekun bununla mücadele etmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Şuna emin olun, ben belediye başkanı olduğum sürece hiç kimse yatağına aç girmeyinceye kadar çalışmaya devam edeceğim ama bunu sizlerin dayanışmasıyla beraber yapacağız. Eğer sizlerin dayanışması olmazsa biz yaptığımız her sosyal yardımı sizlerin dayanışmasına da açıyoruz. Şehirde var olan yok olana vermeli ki hiç değilse devletin iktidarın sağlayamadığı sosyal adaleti biz sağlayalım şehirde” ifadelerini kullandı.
"YOKSULLUĞU ÇOĞALTAN POLİTİKA DEVAM EDİYOR"
Derin Yoksulluk Ağı’nın kuruluş hikayesine değinen Hacer Foggo ise, yoksulluktan en çok etkilenen kesimin çocuklar olduğunu dile getirdi. Foggo, “En zor dönemde de dayanışmanın olabileceğini gösteren bir ağ, ‘Derin Yoksuluk Ağı’. Biz kimsenin eşit olmadığını pandemi döneminde çok daha net gördük. Bu kapsamda bir ağ kuralım istedik ve 3 ay içerisinde 3 bin insana eriştik. Eğer kimseye dokunmazsak bu yoksulluk olumsuz sonuçlar doğurur ve bunları sadece belediyenin halletmesi imkansızdır, birlik içinde olunmalıdır. Yoksulluğu yok edemezsiniz belki ama önleyebilirsiniz. Tasarruf tedbirleri ise yoksulluğu daha çok çoğaltan bir sonuç doğuruyor. 20 yılı aşkın süredir kent yoksulluğuyla ilgileniyorum ama hiçbir zaman böyle bir dönem görmedik. Çünkü aslında yoksulluk tanımı değişti. Çalıştığımız halde yoksuluz. Emeklisiniz pazara çıkmayı artık utanç haline getiren bir sistemle berabersiniz. Kimse tatil düşünmüyor çünkü artık insanlar temel ihtiyaçlara odaklanmış durumda. Bu yoksulluktan en çok çocuklar etkileniyor. Anne karnından başlayan eşitsizliğe müdahale etmediğiniz sürece bu yoksulluk büyümeye devam edecek ama maalesef buna ilişkinde iktidarın bir yoksulluk politikası, bir sosyal politikası yok. Tam tersine o kemer sıkma politikaları ile bu yoksulluğu çoğaltan bir politika ile devam ediyor” açıklamasında bulundu.