Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Fırat Beğde anne sütünün önemine değinerek, “Anne sütü her çocuğun hakkıdır. Her anne bebeğinin ayına, hastalıklarına, gelişimine göre süt üretir. Ek gıdalara erken başlamayın” dedi.
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Fırat Beğde her Ağustos ayının ilk haftası kutlanan "Emzirme Haftası" vesilesiyle anne sütünün faydaları hakkında önemli bilgiler paylaştı. Anne sütünün, zamanında ve sağlıklı doğan her bebeğin hayatının ilk 6 ayında tek başına normal büyüme ve gelişmesine yetecek tüm besin ögelerini sağlayan en uygun besin olduğuna dikkat çeken Dr. Beğde “Her annenin bebeği için özel olarak ürettiği en ideal besin olan anne sütünün olumlu etkileri yaşam boyu devam eder. Yeni doğan bir bebeğin ihtiyaç duyduğu ilk şey annesinin kucağı ve onun sütüdür. Anne sütü ilk altı ayda bebeğin besin ihtiyacının tamamını karşılamaktadır” dedi. Dünya Sağlık Örgütü tarafından bebek beslenmesinde ilk altı ay sadece anne sütü kullanılması ve anne sütüne 2 yaşına kadar devam edilmesinin önerildiğini hatırlatan Dr. Beğde “Her anne bebeğinin ayına, hastalıklarına, gelişimine göre süt üretir. Emzirme, anne ile bebek arasındaki duygusal bağı güçlendirir ve sağlıklı bir ilişki kurulmasını sağlar. Anne sütü her zaman kullanıma hazır ve sterildir. Her bebek için kendi annesinin sütü en idealdir ve bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılar” diye konuştu.
“İlk süt kolostrum bebeği hastalıklardan koruyor”
Her annenin doğumdan sonra ilk bir hafta boyunca memelerinden ’’kolostrum’’ adı verilen süt geldiğini belirten Dr. Beğde bu sütün bebeğin enfeksiyonlara karşı korunması için özel bileşikler içermesi sebebiyle çok faydalı olduğunu söyledi. Doğum sonrasındaki ikinci haftada ise bu sütteki protein içeriği yavaş yavaş azalırken laktoz, yağ ve toplam kalori miktarının arttığını; bu nedenle de ikinci haftadaki sütün ’’geçiş sütü’’ olarak adlandırıldığını dile getirdi.
Geçiş sütünden sonra ilerleyen haftalarda oluşan ’’olgun anne sütü’nün ise kolostrum sütüne göre daha az miktarda karbonhidrat ve daha çok miktarda yağ içerdiğini anlattı. Bunun da aslında anne sütünün her bebek için özel olmasının yanı sıra, bebeğin her dönemi için de ayrıca özel olduğunu gösterdiğini sözlerine ekledi.
“Anne sütünde bebeğin ihtiyacına göre besin öğeleri var”
Anne sütü içeriğinde, bebeğin ayına göre gerekli besin öğeleri, sindirime yardımcı enzimler, hormonlar, büyüme faktörleri, pro ve prebiyotikler, bağışıklık ile ilgili antikorlar bulunduğunu vurgulayan Dr. Beğde “İnsan bağışıklık sisteminde önemli bir rolü olduğu gösterilen mikrobiyota gelişiminde de anne sütünün oldukça önemli bir etkisi vardır. Anne sütü alan bebeklerin bağırsak mikrobiyotasının oldukça iyi geliştiği gösterilmiştir. Mikrobiyota gelişiminde doğum şeklinin de önemli rol oynadığı bildirilmektedir” diye konuştu. Dr. Beğde sağlıklı ve başarılı nesiller yetiştirmek için iyi bir başlangıç yapmaya yardımcı olan anne sütünün, bebeklerin zeka testi skorlarının diğer yaşıtlarına göre daha yüksek olmasına katkı sağladığını da aktardı.
Anne sütünün çocuğun gelecekteki sağlığına da katkıları olduğunu belirten Dr. Beğde; “Yapılan araştırmalarda anne sütü ile beslenen bebeklerde anne sütü almayanlara göre, anne sütünün Tip 1 diyabet, çölyak, obezite, koroner arter hastalıkları ve hipertansiyon gibi hastalıkların gelişimine karşı koruyucu olabileceği bilinmektedir. Anne sütü alan bebekler erken çocukluk dönemi alerjik hastalıklarından da korunmaktadırlar” dedi.
“Doğum sonrası depresyonu azaltıyor”
Emzirme sürecinin sadece bebeğe değil anneye de sayısız faydası olduğuna dikkat çeken Dr. Beğde “Doğumdan hemen sonra bebeklerini emzirmeye başlayan annelerde doğum sonrası bazı komplikasyonlar daha az görülmektedir. Emziren anneler gebelik öncesi kilolarına daha rahat dönebilmektedirler. Ayrıca anne ve bebek arasındaki duygusal bağın sağlıklı gelişimiyle birlikte doğum sonrası depresyon gelişimi de azalmaktadır” dedi. Doğum ve sonrasında anne sağlığına katkıları olan emzirmenin yıllar sonra bile anneleri bazı hastalıklardan koruduğuna işaret eden Dr. Beğde, meme kanseri, yumurtalık kanseri ve osteoporoz gelişme riskini azaltacağına dikkat çekti.
“Ek besinlere erken başlamamalı”
Emziren annelerin yeterli ve dengeli beslenmesi, mutlaka bolca sıvı tüketmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Beğde “Biberon ve yalancı emzik, bebeğin emme refleksini azalmasına neden olabileceği için tercih edilmemelidir. Ek besinlere erken başlanmamalıdır. Annesinin sütünü almak her bebeğin hakkıdır” dedi.