ANNE-BABA VE YAŞLILARIMIZA HÜRMET VE MERHAMET
Eskişehir İl Vaizi Ayşe Elsöz'ün yazısı...
Bu evrendeki canlılar arasında birbirleriyle şuurlu, akla dayalı ilişkiler kuran tek canlı türü insandır. İlk insandan bugüne kadar kişiler, önce kendisinin dünyaya gelmesine vesile olan en yakınındaki anne-babasıyla, daha sonra da etrafındaki diğer insanlarla sevgi ve saygıya dayalı ilişkiler kurar. Bu ilişkilere biraz daha yakından bakıldığında, kendinden büyüklere özellikle anne-babasına sevgi dolu saygı ve hürmet, kendinden küçüklere de sevgi dolu merhamet gösterir.
Anne ve babaya hürmet ve merhamet, İslam dininde hem itikadî hem de ahlakî sorumluluklar arasında yer alır. Kur'an-ı Kerim'de ''Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle. Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. 'Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster'diyerek dua et.'' (İsra, 17/23-24) buyurulmaktadır.
Bu ayet-i kerimeden anlaşılacağı gibi insanın -genelde- büyüklerine ve yaşlılarına, -özelde- yaşlanan anne-babasına nasıl davranması gerektiği çok açık bir şekilde belirtilmektedir. Hürmet ve merhamet göstermesi, onların hayır dualarını alması, her Müslümanın üzerine farzdır.
Hayat, mevsimler gibidir. Baharı, yazı, sonbaharı, kışı vardır. Yaşamın her dönemi ayrı özelliklere ve güzelliklere sahiptir. İnsanı kemale ulaştıran, olgun bir mümin olmanın huzurunu yaşatan en kıymetli dönem ise yaşlılıktır. Yaşlılık, bedenin yorulduğu ancak ruhun tecrübeyle yoğrulduğu bir bilgelik dönemidir.
Müslüman odur ki;kul olarak iyi işler yapmak, ibadet ve taat ile hayata anlam katmak için yaşamın farklıdönemlerinin her birinin kendisi için birer fırsat olduğunu bilir.Bu minvalde kendi hayatını salih amellerle zinetlendirmeyeçalışırken,yaşlılık çağına gelen anne- babası başta olmak üzere etrafındaki rahmet ve mağfiret vesilesi olan büyük çınarlara her dönemde olduğu gibi yaşlandıklarında da hürmet ve merhamet göstermenin Allah'ın rızasını kazandıracak en önemli salih amellerden biri olduğunu hatırından çıkarmaz.Çünküinanan kimse,yaşlıların, Allah'ın dualarına icabet ettiği, ihsan ve ikramına mazhar kıldığı kimseler olduğunun farkındadır.
Örnek bir mümin,büyüklerimizi,milli ve manevi değerlerimizi, kültürümüzü yarınlara taşıyan, geçmişimizle geleceğimizi birbirine bağlayan en değerli köprülerimiz, yuvalarımızın dayanağı ve bereket kaynağımız diye görür ve davranışlarında da bunu gösterir.
Her konuda bize rehberlik eden Allah Resulü(s.a.v), bu konu ile ilgili bir hadis-i şerifinde şöyle buyurur: 'Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşından dolayı hürmet ederse, Allah da ona yaşlılığında kendisine hürmet edecek birisini hazırlar.' (Tirmizî, Birr, 75)
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Mekke-i Mükerreme'yi fethettiği zaman Hz. Ebubekir (r.a.), yaşlı babası Kuhafe'yiResulüllah Efendimizin huzuruna Müslüman olmak için getirir. Hz. Peygamberimiz: 'Şu ihtiyarı buraya kadar yormayıp evinde bıraksaydın ben onu ziyaret ederdim.' (İbnHanbel, VI, 350) buyurarak yaşlılara hürmet etmenin ne denli önemli olduğunu bütün ashabına ve dolayısı ile bütün Müslümanlara ve insanlığa güzel bir örnek olarak göstermiştir.
Her yaşlıda kendi hayat serüvenimizi görmek, akıl sahibi olmanın bir gereğidir. Bugünün ihtiyarları dünün gençleri olduğu gibi, bugünün gençleri de yarının ihtiyarları olacaktır. Rabbimiz bu gerçeği Kur'an-ı Kerim'de şöyle dile getirmektedir: 'Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. O dilediğini yaratır. O hakkıyla bilendir, kudret sahibi olandır.' (Rûm, 30/54)
O halde, küçükken bizihayata hazırlayan büyüklerimize ihtimam gösterelim. Hayatlarını kolaylaştırmak ve tecrübelerinden faydalanmak için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirelim. Unutmayalım ki yaşlılarımıza hürmet, ömrümüze bereket katacaktır.
Rabbim anne-babamıza, büyüklerimize ve yaşlılarımıza, Hz. Allah'ın ve Resulümüzün emrettiği şekilde hizmet etmeyi, hürmet göstermeyi hepimize nasip eylesin.
GÜNÜN DUASI:
'Allah'ım! Cimrilikten, tembellikten, ömrün en rezil / düşkün zamanından, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım.' (Müslim, Zikir 52)