AK Parti Eskişehir’de kaybediyor.
Kazanan da Yılmaz Büyükerşen oluyor.
Hem de son 4 seçimdir.
Tepebaşı’nda da Ataç geçilmiyor, son iki dönemdir de Odunpazarı’nda Kazım Kurt.
Ortada bir başarısızlık var!
Bunun nedenleri herkese göre değişiyor.
Kimisi siyasi konjonktür diyor, kimisi yanlış aday diyor, kimisi şehrin seçmen yapısı diyor büyük çoğunluğu da kazanan ekibin gücünden söz ediyor.
Sebep her neyse sonuç hiç değişmiyor.
Günün sonunda AK Parti kazanmak istediği Eskişehir’e bir türlü ulaşamıyor.
Ve sürekli neden kaybettiğini de genel merkeze raporlamak zorunda kalıyor!
İşte o seçimlerden birisi daha var şimdi.
Bu kez öncekilere göre farklı bir seçim var.
Hatta çok büyük bir fark var!
“Seçimde bu kez Yılmaz Büyükerşen yok!”
AK Parti’nin girdiği tüm seçimleri kaybettiği Büyükerşen bu kez rakip değil!
O’nun yerine aday olan isim, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ayşe Ünlüce!
Bu durum AK Parti’nin ilk bakışta lehine görünüyor.
Büyükerşen’in olmadığı bir seçimde AK Parti’nin bu kez ipi göğüsleyeceği daha ilk gün söylenegeldi.
Aynı günlerde, “Eskişehir’i bu kez AK Parti alır” denilmeye başlandı.
Öyle olacak mı olmayacak mı bilinmez.
Olursa zaten sorun yok.
Ancak kaybedilirse işler o zaman kötü…
Çünkü;
“AK Parti, Yılmaz Hoca’nın sadece kendisine değil, yerine çıkardığı adaya bile yenildi” dinelecek.
Ve bu işin raporu genel merkeze çok ama çok zor yazılacak.
****************
AYDIN VE BEKİ’YE GELECEK OYLAR!
Seçimin iki taraf arasında geçmesi bekleniyor.
Bir tarafta Ayşe Ünlüce, diğer tarafta Nebi Hatipoğlu…
Kim kazanır, kim kaybeder seçmen karar verecek.
Ancak!
Seçim dengesi diye tabir ettiğimiz bir şey de var.
Kazanacak ve kaybedecek tarafa büyük etki ediyor.
Devreye bir anda “İstatistik bilimi” giriyor.
İşte o dengeyi sağlayacak iki ismi biliyoruz.
Birisi İYİ Parti’nin Büyükşehir Adayı Melih Aydın.
Kısa sürede kentliye kendisini sevdirdi.
Özellikle gençler arasında epeyce popüler.
İsmi toplumda çokça geçiyor.
Dahası partisinin tek başına siyaset sürdürme kararı ve diğer partilerin adaylarını beğenmeyenler de “Melih Aydın’a oy veririm” diyenlerin sayısını artırmış görünüyor.
Sosyal medyadaki popülerliği ve paylaşımları da kendisine olan teveccühü artırıyor.
Kişisel çalışmaları ise şimdilik sessiz sedasız.
Kamuoyuna da güçlü şekilde çıkacağı günü bekliyoruz.
Oğuz Beki ismini yeni yeni tanıyoruz.
Zafer Partisi’nin adayı olarak çıktı ve kısa sürede de tanınmaya başladı.
Açıkça söylemek gerekirse yaptıkları ve söyledikleri takip edilir hale geldi.
“Popüler siyaset bana bir şey vermiyor, Zafer Partisi bunların dışında” diyen bir kesimin de oyunu alacak gibi…
Hatta bu oy oranının tahmin edilenden fazla olacağını söyleyenleri çokça duymaya başladık.
Sonuç olarak…
İYİ Partili Melih Aydın ile Zafer Partili Oğuz Beki’nin önemli bir oy potansiyeline sahip olacakları tahmin edilenler arasında.
İşte asıl soru burada ortaya çıkıyor?
“Hem Aydın’ın hem de Beki’nin alacağı oylar geçmiş seçimlerde nereye gidiyordu?”
İşte bu sorunun yanıtı seçim sonucunun bize göre anahtar sorularından birisi…
Cevabı mı?
Bekleyip göreceğiz…
*******************
OLSUN, OKULLARA İMAM GİDİYOR YA!
Şehrin bazı okulları boşaltıldı.
Boşaltılma sebebi “Deprem riski taşıması”
Son derece haklı bir sebep.
Yapılan uygulama son derece doğru.
Ancak!
Çocukları depremden korumaya çalışanlar, yaptıkları iyiliği onların geleceğini çalarak heba ediyorlar.
Büyük bir vebal içerisindeler.
Son günlerde kentin eğitim gündemine bakın.
Tam bir kargaşa!
Boşaltılan okullardan birisi “Eskişehir Anadolu Lisesi”
“Okulunuzu kapattık, gidin başka yere yazılın” denilecek öğrenciler değil.
İçinden vekiller, başkanlar, üst makam idarecileri, yöneticiler, iş insanları velhasıl önemli kişiler yetiştirmiş bir okul.
İzin verseler yetiştirmeye de devam edecek…
Lakin tarihi okulun öğrencilerini apar topar okullarından kopardılar…
İşin bir de diğer tarafı var.
Bu çocuklara “Bir dönem sabredin, sizi özellikli okul olan Bilsem’in binasına alacağız” dediler.
O dönem geçti ama hala öyle bir şey de yok.
Daha kötüsü;
Bu kez Bilsem’in öğrenci velileri; “Kendi okulumuza alamayız” diye bayrak açtı.
Herkes kendi yetenekli çocuğunu korumaya çalışıyor çünkü.
Kimden?
Plansız programsız iş yapan Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinden!
Ne kadar acı!
Dediğim gibi ortada ne eğitim kalmış, ne o eğitimin planı, ne sistemi ne de başka bir şeyi.
Herkesin amacı varsa yoksa okullara imam göndermek.
Okullara imam gidiyorsa sorun yoktur.
Bugünkü Eskişehir eğitiminin mantığı bu!
Ne kadar da yazık, ne kadar da üzücü…
*************