Partilerde yönetimlerde çok duyarsınız.
İYİ partide kongreler yapılır. Gazeteler GİK ‘ te yer alacak isimleri merak eder.
Hanfendinin “A” takımı açıklanır.
Genel başkan yardımcıları açıklanır..
Vay efendin vay. “A” takımı aşağıya, A takımı yukarıya…
Hey hey kimlerdensin? Efendim çok rica ettiler. Millet sevgisi ile yanıp tutuşan şu yüreğim, memlekete hizmet için yola çıktım.
Hanfendinin “A” takımındayım.
Birde partinin KURMAYLAR ı olarak da adlandırılırlar.
Oh oh oh! Kiziroğlu …… ? Bey…
Partilerdeki bu “A” takımlarına bayılırım..
CHP’ de kurultay yapılır.. Basın dahil herkes merak eder. Kılıçdaroğlu’ nun “A” takımında kimler yer alacak?
Genel başkan yardımcıları açıklanır..
Yani yürütme kurulu..
Sonra danışmanlara sıra gelir.
Ara sıra tek tek a takımından fireler verilir.
Genel seçimler olur…
Kılıçdaroğlu bir gecede başkan yardımcılarını görevden alıverir..
A takımını.
Sonra atamalar yapar. Olmadı bazılarını alıverir..
Parti içi demokrasi.
*****
Muharrem İnce memleket partisini kurar. İddialı açıklamalar yapar.. Peki, Memleket partisi Muharrem İnce tarafından neden kurulmuştu? Eleştirileri neydi?
Kısacası partinin bir çete tarafından yönetildiğini ve Atatürkçü çizgiden ayrıldığını gerekçe göstermişti?
Hatta ATATÜRK bile gelse genel başkanlığa aday olsa, seçilemez demişti!
*****
Memleket Partisi kuruldu... Gaye Usluer İncenin a takımında yer alınca sevinmiştik. "A Takımı" da kimler olacak, hangi isimler açıklanacak diye merak etmiştik.
Gaye USLUER hem genel başkan vekili, hem de partinin sözcüsü olmuştur..
Partini sloganını açıklar. ”MAVİ”. Ecevit’in mavisi gibi.. ”M” memleket demek, ”A” adalet demek, ”V” vicdan demek son harfi “İ” işsizlere iş deme olduğunu öğrenmiş olduk..
Basının da ilgisini çekmiş gündem de yer almaya başlamıştı. Usluer moleküler biyolog olarak ekranlarda politik olarak katılıyor memleket partisinin kuruluş nedenlerini anlatıyordu..
14 Mayıs seçimlerine tek başına giriyordu. Kamuoyu araştırmalarında iyi bir çıkış yakalamıştı.
Kendisi 100 bin imzayı aşmış, Cumhurbaşkanı seçimlerine katılma hakkı elde etmişti.
Tabii memleket partisini kuran muharrem İNCE’ nin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemişti.
Her türlü iftiralar, yalanlar, dolanlar, kumpaslar kuruldu.
Sonrası biliniyor. Partisinden istifalar oldu. İstifa edenlerden biri de Gaye Usluer,
Sosyal medyadan istifasını okumuştuk.
Gaye Usluer, Memleket Partisin den istifasını sosyal medyadan duyurdu. Usluer paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Gün, küçük olsun bizim olsun zamanı değil. Ya kazanılacak ya da kazanılacak bir seçim sürecinin içindeyiz. Aksi düşünülemez, düşünülmemeli.
Ülkemiz için köprüden önce son çıkış görünen, alternatif ya da aksini düşünmek bile istemeyeceğim sürece, isteyerek ya da istemeyerek olumsuz katkıda bulunuyor olmak en büyük endişem!
DUYGUSAL BİR KARAR DEĞİL
Usluer, DHA' ya yaptığı açıklamada ise kararının duygusal değil, düşünülerek alınmış bir karar olduğunu vurgulayarak; "Bir şekilde siyasi hayatım devam eder. Çok uzun zamandır düşünüyordum, duygusal bir karar değil. Düşünülerek alınmış bir karar. Hayırlı olsun inşallah. Gelecekte ne olur şu anda bilmiyorum.
Şimdilik bir parti yok."
CHP’den iki dönem milletvekilliği yapan ve parti meclisi üyesi olan Prof. Usluer, “bugün itibariyle cumhuriyet halk partisi üyeliğinden istifa ettim. Birlikte yol yürüdüğüm tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Barış, özgürlük, adalet, demokrasi mücadelesine vazgeçmeden devam edeceğim” demişti…!
Sonra CHP’ ye yeniden dönüş yapmıştı.
Alınacak dersler?
Tek başına hiçbir şeysin… Muhalefetteki siyasetteki savrulmaların nedeni nedir?
Onu da Moleküler biyolog hocası açıklar… Çünkü siyasetin moleküler yapısı mutasyona uğradı!…
Partilerde enfekte olmuş durumda..
Nasıl izole edilecekler? Vallahi bilmiyorum. Bir bilene sormak lazım..
SİYASİ YARGILAMALAR…
Hiçbir suçu olmayan İşçi partisi milletvekili olan Can Atalay dosyasında AYM hak ihlali olduğuna hükmetti.
Yargıtay bu kararı bile bile bu kararı neden verdi?
Siyasal bir yargılama yapıldı. Masumiyet ilkesi göz göre göre ihlal edildi.
İçeride bir gün kalmanın ne olduğunu anlamanın yolu ne anlama geldiğini nasıl anlarsınız?
Hâkim ve savcı adaylarını sanki suç işlemiş gibi, 3 ay ceza evinde çapraz eğitime alınması gerekir.
*****
Şimdi bu kararları alanlar hiç utanmayacak mı?
Peki, bu kararı yerel mahkeme anayasa mahkemesi direnir ve tanımazsa ne olacak?
Bu davanın kararı kim verdi? En son Yargıtay verdi. Peki, buradaki hâkimler bunun hak ihlali olduğunu bilmiyorlar mıydı?
Bilmez olurlar mı?
Hukuk devletine inan herkes bilir..
Bu soruşturmayı yürütenler, hazırlayanlar suç işlemiş olmuyor mu?
Mahkemeler kendilerini hukukun üstünde görüyorlar.
Hukuk devleti böylemi olacak?
Bir de garipleri düşünün.
Mağduriyet…
Yargı, “Yüce Türk milleti” adına karar verir.
Lafa gelince “milli irade”!
Öylemi?
Yargının siyasallaştığı yerde demokrasi ve hukuk devleti olmaz..