Sosyal devlet anlayışı gereği, devletin ekonomik açıdan ihtiyaç sahibi kadınlara destek sağlaması gerektiğini ifade eden Kökçınar, “Komisyon adına nafakanın süreli olması, aile ve sosyal hizmetler bakanlığı devreye girip belli bir süreden sonra çalışmayan ve ekonomik açıdan ihtiyacı olan kadınlara sosyal yardım verileceğine yönelik düzenlemeden bahsediliyor ama kesinleşmiş bir şey yok tabii ki. Sosyal devlet gereği Bakanlığın kadınlara bu anlamda ödeme yapması olması gereken ama bu ülkenin böyle bir bütçesi yok. Nafaka medyada çok farklı lanse ediliyor. Gerçek hayatta böyle değil. 2024 yılı yoksulluk nafakası araştırması yapan kadın dayanışma vakfı verilerinde 2024 yılında mahkemelerce hükmedilen nafaka ortalaması bin 179 lira, bu ortalama mevcut asgari ücretin yüzde 5’i bile değil. Nafaka ödenme oranları yüzde 50’nin altında. Birçok insan sırf bin liralık nafakayı ödememek için sigortasız işlerde çalışıyor. Mahkeme bununla ilgili gerekli araştırmaları yapmıyor. Resmi sistemden gelen SGK kayıt verilerine göre karar veriliyor. Bu hakimin takdir yetkisinde tabii ki. Gelen evrakta adamın çalışmıyor oluşu nafakayı en alt miktarda vermelerine neden oluyor” diye konuştu.
SÜRESİZ NAFAKA ÖDENMESİ TARTIŞMALARINA YANIT VERDİ
Kısa süreli evliliklerde süresiz nafaka ödenmesi tartışmalarına da değinen Kökçınar, bunun gerçekçi olmadığını belirterek, “Kanuni düzenlemeye göre böyle ama 1-2 aylık evlilikler genç yaşlarda oluyor ve ekonomik sistemde işe girmeme gibi bir durumda olmuyor. Bağlanan nafaka en fazla 4 bin lira olsun. Bunun için hiçbir ‘Kadın ben nafaka alıyorum işe girmeyeyim demiyor’ çünkü oranlar aşırı düşük. Yoksulluk nafakasının halihazırda süresiz olduğunu düşünmüyorum. Medeni kanunun 176. maddesinde nafakanın kaldırılma sebepleri sayılmış ve alacaklı tarafın yeniden evlenmesi, taraflardan birinin ölümü, fakat alacaklı tarafın fiilen olmaksızın fiilen evli gibi yaşaması, mesela bu çok aleyhe kullanılan bir madde. Bir dedektif tutup yanında bir erkek gördüğünde bile nafakayı kaldıran dosyalar gördük. Son olarak yoksulluğun ortadan kalkması asgari ücretin üzerinde çalışılması ve haysiyetsiz yaşam sürme, bu maddede çok aleyhe kullanılıyor” ifadelerini kullandı.
"BOŞANMA DAVALARININ YÜZDE 86'SI ŞİDDET İDDİASINDA"
Nafakanın, kadınların en önemli kazanılmış haklarından biri olduğunu vurgulayan Kökçınar, “3 yıldır sistematik olarak nafakanın hükümlerini yanlış tanıtma ve halkı buna karşı örgütleme söz konusu. O yüzden bu düzenlemenin kesinlikle olmaması gerektiği kanaatindeyim. 2024 yılı boşanma davalarının yüzde 86’sında şiddet iddiası vardı ve en yüksek kadın ölümlerinin olduğu seneydi. Nafaka gibi konulardan daha çok kadınlar için daha iyi düzenlemeler getirilmesi gerektiğinin kanaatindeyim” dedi.