Zafer Çatel yazdı.

Milletvekillileri mazbatalarını aldılar. TBMM'sinde kayıtlarını yaptırarak parmak izlerini verdiler. Altın kaplamalı Milletvekili rozetlerini yakalarına taktılar, gazetecilere pozlar verdiler.
TBMM sinde Türkçe gramer yapısına uymasa da milletvekili yemini edildi ve yeni sistemin marşına basıldı.
Sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TBMM'sine imparatorluk şaşasıyla geldi. Resmi törenle karşılandı ve TBMM' de yemin etti. Sonra akşamın geç saatlerinde yeni sistemin bakanlarını külleye de tanıttı.
Bundan sadece dört isim TBMM sinden geldi. Milletvekillikleri düştü. Bakan oldular.
Kulislerdeki dedikoduların hiç biri gerçekleşmedi.Erdoğan basın dahil herkesi ters köşe yaptı.
Sanki teknokratlar ağırlıklı bir hükümet modeline eğrilmiş gibi duruyor. Bütün yetkiler Cumhurbaşkanında.
Cumhurbaşkanı yardımcısını seçmişti. Bakanlarla birlikte TBMM' sine gelerek yemin ettiler.
Yeni Cumhurbaşkanlığı sistemi dediği 'tek adam modeli' eylemodaklıicraata başladı.
Yeni ekonomi yönetimi ve kabine Cumhurbaşkanı tarafından 'külliyede' açıklandı.
Beraat ALBAYRAK… Hazineden ve Maliyeden sorumlu… Mehmet Şimşek ne milletvekili ne de bakan oldu. Başkan tarafından demek ki başarısız bulundu.
Başbakan,Binali Yıldırım makamına son bir kez el sallayarak elveda derken, son kez KHK yayımladı gitti.
Hayalini gerçekleştirdi. Kendi ifadesi ile bundan böyle başarısızlığa hiçbir mazeret bulmayacak.
Başkan, yemin eder etmez KHK yayımladı. Artık yürütmenin bütün yetkileri Cumhurbaşkanında.
Bundan böyle bürokratik oligarşiden bahsedemeyecek
Bu seçimin gerçek STRATEJİK galibi MHP'dir.
CHP HÜKMEN MAĞLUPTUR.
Zaten hiç galibiyeti de yoktur. Neden böyledir? Sorunun yanıtı çok basittir. CHP geçmişin girdaplarında boğulup kalmaktadır. Kendisinin güncelleyememektedir.
Reformcu bir proje önerememektedir.250 sayfalık bildirgeyi kim okuyacaktı?
Kendi parti yönetimleri bile okumamıştı. Milletvekili adayları bile bilmiyorlardı.
KOLTUKLARA YAPIŞANLAR!
Kılıçdaroğlu bir zamanlar koltuğa yapışıp kalamayacağım diyordu. Girdiği her seçimden mağlup olarak çıktı.
Neden koltuğu terk etmedi sizce?
Çünkü çevresinde çıkar gurupları vardı. Parti içi iktidar daha cazipti. Yıllardan beri parti içinde koltuk kapma kavgaları, muhalefet etme refleksleri geliştiği için toplumun beklentilerini bilmiyorlardı. Her kes biliyordu ki; CHP 'Alevi' eksenli mezhepçi bir parti haline getirilmiştir. Derin alevi' ilik üzerinden siyaset pazarlamacıları delege sitemi ile partiyi ele geçirmişti. Bunu, Kurultay delegelerinden anlıyoruz. AK partiyi dini, mezhepçi tutumlarla siyasete alet ediyorlardı. CHP, sürekli suçladığı kendi içinde AK Partiden farklı bir şeyler de yapmıyordu.
Hatırlayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilk çıkışlarını?
Ben dersimle Kemal'im derken, zaten Cumhuriyetin kurucu değerlerini çoktan yok saymıştı. Atatürk'ün dersim harekatının planlarını yaptığını bilmiyor olamazdı. Atatürk'ün mozelisine çiçek bırakmak sadece numaradandı...
Milletin birliğini savunan Özde gerçek Cumhuriyetçiler, Bir feodalİngiliz kışkırtması olan, Dersim isyanının taşeronu olan ve ülkenin bölmeye çalışan Seyyid Rızaya neredeyse övgüler düzülüyordu.
Bunu bir kenara not edelim.
KAYBEDECEĞİ BELLİ DEĞİLMİYDİ?
CHP'de seçimleri kaybetmenin nedenlerini çaycı, çorbacı, şoför dahil herkes biliyor. Ama koltuklar çok tatlı.
Rakamların dilini iyi anlamak lazım. Sonuç belli.
23 Nisan 1920 ilk büyük devrim. 2.Büyük devrim 29 Ekim 1923 Cumhuriyetin ilanı. 27 Mayıs 1960 darbesi ve hazırlanan 1961 anayasası 2.Cumhuriyet. Millet egemenliğini yok eden ve bürokratik egemenliği pekiştiren anayasa bazı olumlu demokratik maddeler olmasına rağmen kendi içinde çatışmalarla doluydu.
12 Eylül 1980 askeri darbesi ve 1982 yeni anayasanın kabulü. Demokratik hakların tırpanlandığı kutsanmış devlet anlayışınınegemen olduğu militarist bir yeni bir sistemin yürürlüğe girmesi ile millet idam fermanını onaylamıştı.
Bu sistem, Küresel kapitalizmin Türkiye'de' ki izdüşümüydü. Darbe bunun için Pentagon tarafından planlanıp yapılmıştı.
Ve arkasından gelenler, biriken sorunlar, çözümlerin tıkanması, istikrarsız ve güçsüz hükümetlerin ortaya çıkması, AK partiyi iktidarataşıyıvermişti.
Dile kolay AK Parti,kısıtlanmış, sözde parlamenter sistemi ile tam 16 yıltek başına iktidar oldu. Hiç şüphesiz, Recep Tayyip Erdoğan'ın Liderliği tartışılamazdı.
İşte, 16 yıl boyunca AK Parti sürekli kendini yeniledi, sürekli güncelleştirdi. Başarısız olanları şutladı.
Kimler geldi, kimler geçti kırmızı halılardan!
T.C NİN TARİHİ DÖNÜM NOKTASI 24 HAZİRAN.
24 Haziran Tarihi bir dönüm noktasıydı. Cumhuriyetin yeni dönemi. Cumhuriyetin niteliksel yapısı ve yönetsel modeli yeniden kurgulandı.
Bundan böyle, Başkanlık yetkileri ile Cumhuriyet sürekli yeniden formatlanacak. Buna, sistem değişikliği de diyorlar. Aslında bu bir Rejim değişikliğidir. Bunun adı da4.Cumhuriyettir.
YEMİNLER EDİLDİ.
Yeminler edildi tarihi anlar yaşandı. Artık,002 plaka yok. Başbakanlık yok.
Seçimlere giderken, ittifaklar, pazarlıklar yapıldı. Cumhur ve millet ittifakı. Bu ittifaktan, küçük partiler faydalandı. Saadet partisinin, büyük partisinin, demokrat partinin, milletvekili yoktu. Şimdi parlamentoda temsilcileri var.
Meral Akşener ve Muharrem İnce Cumhurbaşkanı adayı olduğundan milletvekili olamadılar.
Millet ittifakı beklenen oyu alamadılar. CHP listelerinden seçilenler istifa ettiler bile.
Seçimlere yalnız başına giren HDP başarıyla çıktı. Barajı aşarak mecliste temsil hakkının elde etti. Şimdi toplumun beklentisi HDP'nin terörle arasına kırmızıçizgi çekerek Türkiye partisi olması. Aksi halde kendisini bitiverir.
Kürtler, HDP' den meşru zemin olan Meclis çatısı altında haklarının savunulmasını istiyor... Şiddet ve çatışmayla değil.

CHP, 2015'te 6 ilde % 40-55 oy aldıysa ve 24 Haziranda buralardaki oyları hızla azaldıysa şapkayı önlerine alıp düşünmeleri gerekiyor. Ne oldu bu oylara, nereye gitti?
CHP'nin durumu vahim, hezimet. 1 Kasım 2015 'de 12 ilde % 3'ün altında oy almıştır. Diyarbakır, Van, Bingöl, Mardin, Muş, Ağrı, Hakkari, Batman, Şırnak, Siirt, Iğdır ve Bayburt.
Peki, 24 Haziranda ne olmuş? Bu illerin 9 unda % 3 ün altında. Yoklar. Erimişler... Neden?
CHP bu sonuçları nasıl okuyor. Başarılıyız! Peki; ERDOĞAN nasıl? okuyor. Başarısızlığın temel nedenleri nedir? Araştırmalar yaptırıyor. Raporlar geliyor. Analizleri okuyor ve çözüm üretiyor.
Mesajı aldık! Milletvekillerine talimat. Halkın dertlerine eğilin. Çözüm üretin.
Aradaki fark bu...