Eskiden çok saygın siyasetçiler vardı. Toplumda çok saygı görürlerdi.

Allah rahmet etsin. Cumhuriyetin kurucuları da öyleydi.

Başta kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk… Varlığım Türk varlığına armağan olsun demiştir.

Var mı dünyada böyle başka lider?

Yok.

Bu bir ahlak meselesiydi.

Bülent Ecevit’te cumhuriyet değerlerinin ve etik değerlerinin savunucusu olarak bunların başında gelir.

Kalanlara sağlıklı ömür dileriz.

*****
 

Politikacılar, siyasetten elini eteğini çekince kitap yazarlar. Bu yazmaları çok önemserim. Çünkü bu kitapların birçoğu anılardan oluşsa da ders alınacak birçok hikâyeleri mevcuttur.

Hatta yazdıkları eşe dosta dağıtılır.

Benim en çok merak ettiğim çok yakın zaman tarihinde Muharrem İnce’ye kurulan kumpaslar.

Belki bir gün gerçeği öğreniriz.

******

Sıkça anlatılan bir hikâye vardır.

Bir genel seçim gecesi... Milletvekili seçilemeyen üç arkadaş çilingir sofrasını kurarlar.
Birinci kadeh lüp diye içilir… Ve yavaş yavaş sohbet başlar:
 

- Sen, iyi ki muayenehaneni kapatmadın... Şimdi hekimliğe dönersin... Diğer bir arkadaşı da toptancı… Bizde ayıp olmasın diye işi bıraktık. Paranın bir kısmını da milletvekili olabilmek için yedik.

Öbür arkadaşı da bende iş yerini kapattım...

 

Eeeee şimdi ne yapacağız? Eve nasıl bakacağız diyerek başlamışlar kadehleri şerefe demeye…

Fakat o kadar çok kendilerini listelere yazmayan  şerefsizlere küfür etmişler ki…
 

Sohbet bayağı derinleşmiş…
-Yahu demiş, Hanım, mebus karısı olmaya o kadar alışmıştı ki... Çocuklar, maçta şeref tribününde oturuyorlardı... Yarın onlara ne diyeceğiz?
Birkaç kadehten sonra sohbetin en can alıcı kısmında seçilemeyen toptancı arkadaşı:
- Aaah ah! Biz, Meclis dışında bizde kalmışız,  ama hiç önemi yok...

 

Fakat... Bizim bilgimiz, birikimimiz, tecrübemiz olmadan bu memleket nasıl yönetilecek?

Kim yönetecek?

Stajyerlere mi kaldık… İşte ona yanarız.
 

Sokrates abinin söylediği replik aklıma geldi. Kendisi olmadan belediyeyi idare edilemeyeceğini sanan o kadar çok muhterem var ki…

Çok önemliler.

Tek eksikleri Nobel ödülü alamamış olmaları…
Ne diyelim... 

Allah, şifa versin!..

 

*****


Kısa bir hatırlatma.


DSP, 18 NİSAN  1999  seçimlerinde  başarı elde etmişti. Bütün anketler yanılmıştı…

1999 Seçimlerinde kampanya sürecinde ise Türkiye'yi derinden etkileyen bir olay yaşandı. PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan, Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye getirilmişti.

DSP lideri Bülent Ecevit’in ilk ve son başarısıdır. DSP 136 milletvekili çıkartmıştı. Büyük kentlerde belediye başkanlıklarını, belediye meclis üyeliklerini ve il genel meclis üyeliklerini kazanmıştı.
Bülent Ecevit’in elinden tutup milletvekili, bakan yaptığı kişiler birer “yeter kral çıplak” dediler ve bayrak açtılar. Rahşan Ecevit’in kaprislerine daha fazla boyun eğmeyenler bayrak açmıştı. Sonra partilerinden ayrıldılar.

İsmail Cem önderliğinde yeni bir oluşuma katıldılar. YTP. Sonrası 3 Kasım 2002 seçimleri.

Hepsi teknik nakavt oldu.

 

Eski TBMM Başkan Vekili Uluç Gürkan ile 21. Dönem milletvekillerinden oluşan heyet, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e nezaket ziyaretinde bulunmuş.

 

ULUÇ GÜRKAN ESKİ CHP’lidir. Kemalist sol gelenekten gelen ve siyasal uluslararası ilişkiler bölümünden mezun olmuştur…

ODTÜ’de öğretim üyeliği de yapmıştır. Ortanın solu ve demokratik sol kanatta yer almıştır. Doğan Avcıoğlu gurubunda yer almıştır. Siyasete atılarak; DSP’den 20.10.1991, 24.12.1995 ve 18.04.1999 genel seçimlerinde XIX. XX. ve XXI. Dönem Ankara Milletvekili seçilerek 03.11.2002 tarihine kadar, TBMM’de yasama çalışmalarına katıldı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk Grubu Başkanı, Batı Avrupa Birliği Asamblesi Başkanı,  XX. Dönem TBMM Başkanvekili olarak görev yaptı.

Siyasi tarihimizin devrimci sol’un km taşlarında izi vardır.

Geçenlerde TBMM 21.dönem milletvekilleri ile birlikte Büyükerşen’i ziyaret etmişler. Ertuğrul Kumcuoğlu eski müsteşarlardan. Müsteşar adlı kitabı da vardır.

Aydın, entelektüel birisidir… MHP’den seçilmiş ve Kanal İstanbul'a karşı bildiri yayımlayan 126 büyükelçiden biri olan eski MHP Aydın Milletvekili ve emekli büyükelçi Ertuğrul Kumcuoğlu, MHP'den ihraç edileceğini öğrenince istifa etmiştir…

Emin KARA ise hukukçudur. Kütahya baro başkanlığı yapmış. Kütahya sosyolojik yapı itibarıyla muhafazakâr-milliyetçi yapısı vardır.

İlk defa Kütahya’dan 2 dönem üst üste seçilmiş ve adalet komisyon başkanlığı yapmıştır…

Hikmet Uluğbay ise, 18 NİSAN 1999’da Ankara’dan milletvekili olarak seçilmiştir. Siyasal maliye bölümü mezunudur ve Bilkent üniversitesinde öğretim görevlisi olarak görev yapmıştır. Kamuda çok önemli üst görevlerde bulunmuş entelektüel bir bürokrattır…

1999 yılında çenesine silah dayayarak intihar etmeye çalışmış,  bu eyleminde başarısız olmuştur. Kurşun çenesinden girip başının bir yerlerinden çıkmıştı... İntihar ettiği dönemde ekonomiden sorumluydu. "IMF  anlaşmaları onda stres  yaratmıştı.." "Hüsamettin  Özkan’ın sen git biraz dinlen demesi onuruna dokundu" gibi açıklamalar yapıldıysa da intihar girişiminin arkasında yatan neden tam olarak kamuoyunda bilinememektedir…

57. hükümetin en garip olaylarından birinin kahramanı. Ekonomimizin o tarihte nasıl berbat durumda olduğunun kanıtı olan kişidir. Ekonomi öyle bir durumda ki ekonomi bakanı kafasına kurşun sıkacak duruma geliyor,  ayrıca bunu da başaramıyor orası ayrı hikâye. Ama bu intihar teşebbüsünün spesifik bir nedeni var mıdır?

Tarih yazacaktır elbette…

Bildiğim TBMM gurup başkan vekili olduğu dönemde çile çiçeklerinin lideri olan ve ihraç edilen ERDAL Kesebir’ i mahkeme parti üyesi olduğunu kararı olmasına rağmen gurup toplantısına sokmamış, yaka paça zor kullanılarak dışarıya atılmıştı.

Erdal Kesebir ECEVİT’i diktatör olarak eleştirdiği için parti organlarının yenilenmesini ve parti içinde oligarşik bir Rahşan Kliğinin var olduğunu, “kral çıplak” dediği için partiden atılmıştı.

Ziyaretçiler, “Başkan Yılmaz Büyükerşen, Türkiye’de eşi çok az rastlanır örnek bir işe imza attı. Bozkırın ortasında pırıl pırıl bir Avrupa şehri doğdu. Eskişehir marka bir şehir ve bunu mimarı da Yılmaz Hoca. Tüm emekleri için teşekkür ve tebrik ediyoruz.” dediler.

Büyükerşen de Eskişehir’de hayata geçirilen belediyecilik çalışmalarından bahsetti. Teşekkür ederek hatıra fotoğrafı çektirdiler.

Tablo güzel ..Hatıra albümünde yer alacaktır.