AK Parti neden sürekli iktidarda? Sorusunun cevabını muhalefet anlayamıyor.
Politikanın sosyolojisini doğru okuyamıyor. Böyle olunca tez üretemiyor...
Klişe sözlerle alabileceği oy sınırlı... Bu sınırı delen sadece 1977 seçimlerinde % 42 oy alan Bülent Ecevit olmuş...
Onun dışında yerinde saymış...
Ne bir adım ileri, ne bir adım geri.
İnadına % 25...
Değişimi ve içinde sürekli yenilenmeyi merkezde olan 'sağ' partiler yapmış...
Zaten bu partilerin özelliği kadro partileri olmasıdır. Bunlar kurulur kurulmaz, hemen iktidara gelirler ve ya getirilirler. Sonra, misyonları bitince de başka bir 'parti projesi' kurgulanır ve proje haline getirilir. Toplumun önüne seçenek olarak konulur. İlk seçimde iktidar yaptırılır...
Özellikleri, Lider partileri olmalıdır... Lider ne derse o olur. Her şeyi Lider belirler... Milletvekilleri kim olacak, bakan kimler olacak?
Herkes Liderin iki dudağı arasındadır, kayıtsız şartsız 'mutlak itaati' kabul etmişlerdir...
Biat kültürü dedikleri budur. Her şeyi 'reis' bilir. Reiste istediği gibi kriterler koyar...
AKP kendi içinde yenilenen ve değişimi becerebilen bir parti... Başarısının altında bu beklenti var... Herkeste bir gün bana da piyango vurur umudu taşıyor. Adaylık beklentileri, daha da cazip hale getiriyor... Değişimi gençler ya sosyal medyadan ya da kadrolu troller olarak etkili olmaya çalışıyorlar, ya da teşkilatlarında öne çıkmak ve rozet takmak onlar için büyük bir prestij unsuru olarak benimsetiliyor...
Bu güne kadar mutlak dokunulmazlığın sahipleri parti içinde algıyı böyle oluşturdular...
Ben bilmem genel merkez bilir!
Maalesef bu hastalık CHP'ye de sıçramış durumda!
'FALSOSU OLANLARLA YÜRÜMEK MÜMKÜN DEĞİL'
Tayyip Erdoğan'ın gözden kaçan çok önemli bir demeci var...
Seçimlerde kadrolarda yenilenme olacak mı? Sorusuna verdiği yanıt Partinin başarısının sırrını açıklar gibi...
ERDOĞAN;
'Biz hücre yenilemesini siyasetten başaran bir partiyiz. Eksiklerini güçlendiren, gidermeye çalışan bir siyasi partiyiz. Nerede aksama varsa, sıkıntı varsa gidermek suretiyle yeni bir kadro ortaya koyma gayretinde olacağız. Biz siyasette kadroyu, Ankara'ya milletvekili taşımak olarak görmüyoruz. Milletvekili sorumluluğunu üstlenen arkadaşlarımız bunun hakkını dört dörtlük vermeli. Kimlerin zaafları varsa, kimlerin 'falsosu' olmuşsa onlarla yürümek mümkün değil. Bizim için bu konu çok önemli' diyor...
ADAYLIK KRİTERLERİ...
1- Aday adaylarının FETÖ bağlantıları, yakın akraba ve arkadaşları arasında FETÖ'cü olup olmadığı, buna ilişkin istihbarat raporlarıyla da desteklenerek inceleniyor.
2- Başvuran isimlerin 'akçeliişlerle' ilgili bölgesinde ve yerelde hakkında çıkan iddialar, teşkilat ve parti tabanı tarafından kendisi hakkında yapılan değerlendirmeler de dikkate alınıyor.
3-Mevcut milletvekillerinin Meclis'te gösterdiği performans ve devamlılıklarına bakılıyor. Erdoğan'ın geçtiğimiz dönem AK Parti milletvekillerinin
4- SADAKAT VE GÜVEN
Meclis'te 24 haziran sonrasında sayısal çoğunlukla ilgili sıkıntı yaşanabileceği de göz önünde bulundurularak, gruba girecek tüm isimlerin 'sadakat ve güven esasına' göre seçilecek...
5- Falsosu olmayacak... Zaafları olmayacak...
Vatandaş derdi için koşturacak genç ve dinamik olacak...
Biline geçmişte Tayyip Erdoğan ile ters düşmüş isimler ile Gül'e, Davutoğlu'na yakın isimler listeye konulmayacak.
Pelikanlara çok dikkat edilecek...
Tayyip Erdoğan her seçimde milletvekillerinin % 50 sini değiştiriyor. Yenilenmeyi böyle sağlıyor. Örgütlerde de böyle oluyor...
2007 seçimlerinde 168, 2011 seçimlerinde 167, 2015 seçimlerinde 185 ismi değiştirmişti...
1 kasım seçimlerinde ise 53 isim listeye konulmamıştı...
Erdoğan ve kurmay ekibi bu kez işi çok sıkı tutuyor...
Başarıyı böyle yakalıyor... Aksi halde faturayı örgütlere ve adaylara çıkartır...
Bunu da her kes biliyor...
Şimdi bütün meraklı gözler 21 Mayısta... Listelerde kimler yer alacak.
Sonrasında reklamlar… Her şey Türkiye için!