Eskişehir'de bazı mahallelerden yükselen imar tartışmaları son zamanlarda AK Parti kanadında ciddi bir siyasi malzeme olmaya devam ediyor.
Önceki gün Eskişehir'e gelen artık sayısını unuttuğumuz Bakan ziyaretlerinden birinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Gündoğdu ve Küçük Sanayi Sitesi ile ilgili önemli açıklamalarda bulunarak satır arasında oldukça dikkat çeken bir açıklama yaptı. Şehircilik Bakanı afet riskli alanların dönüşümü için konuşurken '…25-30 bin Eskişehirli vatandaşımız ilgilendiren riskli alanın dönüşümünü yapmak istiyoruz… Yatay mimari anlayışıyla, özümüzü, kültürümüzü yansıtacak bir proje olacak…'
Kaldı ki Cumhurbaşkanı Erdoğan da ilk kez 11 Kasım 2017 tarihinde ve son zamanlarda sürekli 'Dikey yapılaşmaya illerimizde, ilçelerimizde müsaade etmeyelim. Bu konuda, bizim mimari anlayışımızda yatay mimari esastır, biz buna odaklanmalıyız' diyor. (inanmayan bu cümleyi olduğu gibi alıp google'a kopyalasın, karşısına açıklamanın kaynağı çıkar)
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de 20 yıl önce olduğu gibi bugün de dikey mimari yerine yatay mimariyi savunuyor ve başta Yeşiltepe olmak üzere bazı mahallelerde dikine mimari yani kat artışı talebini şehircilik planlaması gereği doğru bulmadığını ifade ediyor ve karşı çıkıyor. Üstelik de bunu seçim zamanında da sürdürüyor.
Ancak AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhan Sakallı ise hemen her fırsatta 'başta Yeşiltepe olmak üzere Sütlüce, Zincirlikuyu, Fevzi Çakmak demeksizin, nerede imar sorunu varsa mutlaka ama mutlaka çözeceğiz' diyor ve bunu da basına servis ettiriyor.
AK Parti adayı Burhan Sakallı ise bu mahallelere yaptığı ziyaretlerde 'Sizin imar sorununuzu çözeceğiz' diyerek seçim vaadi veriyor. Bu ne demek? Yani Sakallı, niyet okumaya kalkarsak, şunu demek istiyor 'Kat artışı istiyorsunuz, ben de sizin talebinizi karşılayacağım. Yani yatay mimari yerine dikey mimariyi hayata geçireceğim'
Eğer bunu demek istemiyorsa 'Eskişehir'deki imar sorununu çözeceğim' diyerek ne demek istiyor? Başta Yeşiltepe olmak üzere mahalle sakinlerinden gelen kat artışı talebini nasıl karşılayacak? Cumhurbaşkanının bile yatay mimari dediği, daha dün Bakanın bile yatay mimariyi işaret ettiği, Eskişehir'de 20 yıldır Büyükerşen'in oy kaybetmek uğruna uyguladığı yatay mimari anlayışı yerine neyi öneriyor ki 'imar sorununu' çözecek?
Sakallı'nın ortaya koyacağı imar anlayışı Cumhurbaşkanının talimatının bile üzerinde başka bir anlayış mı?
Yoksa sadece oy toplamak uğruna söylenen bir vaat mi?