Değerli Okuyucularımız;

Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluş vesilesi olan Şifa ayı Ramazan-ı Şerif'e, Covid-19 salgınının ikinci yılında hüzünlü de olsak kavuşmanın mutluluk ve heyecanını yaşıyoruz. Rabbimize hamd-ü sena, orucun nasıl tutulduğunu sözleri ve yaşamıyla bizlere öğreten Resül-i Ekrem'e (s.a.v.) salat ve selam olsun.

Ayların sultanı Ramazan'ı özel ve değerli kılan husus öncelikle Kur'an ayı olmasıdır. Hakkı batıldan, doğruyu eğriden ayıran, dünya ve ahirette mutluluğa eriştiren hidayet yolunu insanlığa gösteren Hz. Kur'an bu ayda nazil olmaya başlamıştır. Allah (c.c.) Bakara Suresi 185. ayette şöyle buyurur: 'O sayılı günler, insanlar için bir hidayet rehberi doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin.' İşte bu emre binaen oruç tutuyoruz. Yine Resul-i Ekrem'in emir ve tavsiyeleri istikametinde her yıl Ramazan ayında, asr-ı saadetten bu tarafa peygamber efendimizin vahiy meleği Cebrail (a.s.) ile karşılıklı olarak Kur'an-ı Kerim'i hatmetme sünnetini yani Ramazan mukabelesini okuyarak camilerimizi, evlerimizi, hayatımızı Kur'an'ın nuru ile aydınlatmaya, feyzinden, bereketinden, istifade etmeye gayret ediyoruz. Rabbim kabul eylesin. Biliyoruz ki Kur'an; şifa, rahmet ve öğüttür. Cenab-ı Mevla ilgili ayetlerde; 'Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifa ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur'an) geldi. (Yunus, 10/57) Bir başka ayette ise; 'Biz Kur'an'dan, mü'minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur'an, ancak zararını artırır.'' (İsra,82) buyurmaktadır.

RAMAZANDA HAYAT VAR

Ramazan-ı Şerif; gerek gündüzü gerekse gecesiyle her anı değerlendirilmeye layık eşsiz bir hazinedir. Gün; bu hazinenin farkında olma günüdür. Çünkü Ramazanda hayat vardır. Allah (c.c.) Ey İman edenler! Sizi hayat verecek şeylere çağırdıklarında Allah ve Resulünün çağrısına uyun ve şüphesiz bilin ki, Allah kişi ile kalbinin arasına girer. Unutmayın ki O'nun huzuruna götürüleceksiniz. (Enfal, 8/24) İşte Allah ve Resulünün bizi çağırdığı en önemli hususlardan biri de Ramazan ayında oruç ibadetine icabettir. Tuttuğumuz oruçlarımız, nefis terbiyesi ve muhasebesi, irade ve takva, sabır eğitimi için en ideal yoldur. Zira oruç bize arzuların eseri olmamayı ve Allah'ın koyduğu kurallara uymayı öğretir. İnsan oruç sayesinde kendisine hakim olmayı öğrenir. Bu süreç onu olgunlaşmaya ve neticede Allah'ın rızasına mazhar olmaya kavuşturur. Elbette bunun yolu nefis muhasebesinden, iyi bir irade eğitiminden ve nefis terbiyesinden geçmektedir. Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali ERBAŞ; Ramazan-ı Şerifi hayatımıza ve hanelerimize insani değer, erdem ve güzelliklerle gelen bir irfan okulu olarak tanımlar. Öyleyse bu irfan okulunun en önemli derslerinden biri iyi bir nefis muhasebesi ve tezkiyesidir.

Değerli kardeşlerim; Âlemlere Safa Hz. Muhammed Mustafa Efendimizin şöyle dua ettiğini görürüz. 'Ey Allah'ım göz açıp kapanıncaya kadar hatta ondan daha kısa bir süre beni nefsimle baş başa bırakma!' (Ebu Davud, Edeb, 100-101) bu dua bize şunu öğretir. Her daim insan nefsiyle mücadele halinde olmalıdır. Asla nefsine yenik düşmemelidir. Zira nefis sürekli kötülüğü emreder bu sebeple; Allah (c.c) Yusuf suresinde Züleyha'nın veya Hz. Yusuf'un sözü olarak bize şunu nakleder. 'Ben nefsimi temize çıkarmıyorum, çünkü nefis Rabbimizin merhameti olmadıkça, şiddetle kötülüğü emreder'. Demek ki; sürekli kötülüğü emreden insanın hata yapmasını günaha düşmesini isteyen bir nefsimiz vardır. Bunun farkında olması gereken insan, şifa ayı Ramazanı, rahmet mağfiret ve bereket iklimi olan bu zaman dilimini fırsat bilerek nefis muhasebesini iyi yapması gerekir. Geçmişte işlediği, nefsine yenik düştüğü tüm hatalar için, günahlar için istiğfarda bulunarak kendisini affettirecek yolu bulmalı ki! Yarın huzur-i ilahide mahcup duruma düşmesin. Hz. Mevlana; Mesnevide nefsin zararlarını defalarca anlatır ve derki; nefis insanın yolunu kesen bütün putların anasıdır. (1/772-782) çok aldatıcıdır yanlış yolu insana cazip gösterir (1/190-194) diye ifade etmektedir. Bu sebeple, kaybeden insanlar hep bu yüzden kaybetmişlerdir. Allah (c.c.) 'Nitekim Biz, size ayetlerimizi okuyacak, sizi arıtacak (nefsinizi temizleyecek), size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan bir peygamber gönderdik'. (Bakara 151) buyurmaktadır. Yine başka bir ayette ise; 'Kim arınırsa (nefsini terbiye edip temizlerse) kendisi için arınmış olur (biliniz ki) dönüş ancak Allah'a dır. (Fatır 18) Hz. Ömer'den (r.a) nakledilen hadiste; Hz. Peygamber (sav) siz hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekiniz! Büyük arz (hesap vermek üzere rabbinize arz olunacağız gün) için hazırlanınız! Kıyamet günündeki hesap, ancak Dünyada nefsini hesaba çekenler için kolay olur. İşte bu kolaylığı elde etmek için gün bugündür şifa ayı ramazan günleridir, dua ile tevbe ve istiğfar ile sadaka ve hayırlarla bu güzel günleri değerlendirdiğimiz takdirde hesabımızı kolaylaştırmış oluruz inşaallah.

Şunu da ifade etmek gerekir ki; Nefis, iyilik ve kötülüğe meyyal bir karakter arz eder. Bu nedenle; insan, nefsin iyilik boyutunu harekete geçirmelidir. Bu takdirde ancak nefsiyle hesaplaşma yolunu bulmuş olacaktır. Allah (c.c) 'Rabbine inanmış olarak ve yararlı işler yaparak gelenlere, işte onlara en üstün dereceler, zemininden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları adn cennetleri vardır. Bu arınanların mükafatıdır. (Taha 20/75-76) buyurarak bize istikameti göstermiş olmaktadır. Ramazan-ı Şerifi ayetin içeriğine göre değerlendirdiğimiz takdirde kulluğumuzun gereğini yapmış oluruz. Bu vesile ile Ramazan-ı Şerifinizi tebrik eder, tuttuğumuz oruçlarımızın kabulünü Cenab-ı Mevladan niyaz ederim.


MEAL OKUYORUM

Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O'nun kanıtlarındandır. Doğrusu bunda iyi düşünen kimseler için dersler vardır.

(Rum,30/ 21)


GÜNÜN DUASI

' Ey Kalpleri halden hale çeviren Allah'ım! Benim kalbimi dininde sabit kıl.' (Tirmizi, Daavat 90, 124)


HER GÜNE BİR HADİS

İslam beş esas üzerine kurulmuştur; Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed (s.a.v.)'in Allah'ın Resulü olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekat vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır.

(Müslim, İman, 21)


BİR SORU-BİR CEVAP

Unutarak yemek içmek orucu bozar mı?

Unutarak yemek içmek orucu bozmaz. Hz. Peygamber (s.a.s.), 'Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yer, içerse orucunu tamamlasın, bozmasın. Çünkü onu, Allah yedirmiş, içirmiştir.' (Buharî, Savm, 26) buyurmuştur. Unutarak yiyip içen kimse, oruçlu olduğunu hatırlarsa hemen ağzındakileri çıkarıp ağzını yıkamalı ve orucuna devam etmelidir. Oruçlu olduğu hatırlandıktan sonra mideye bir şey inerse, oruç bozulur (Merğînanî, el-Hidaye, II, 253-254). . (Fetvalar, DİB Yay. syf. 273)