Nesrin sipahiden dinledim ilk defa.
O zamanlar plaklar vardı.
80'lere kadar.
Dijital dünyada neymiş.
Var olan siyah beyaz televizyonlar.
Alamancılardan gelen 'makaralı teypler'..
Bilmezdik ki...
Tek kanal, TRT.
Sonra Tırt oldu.
Ne makaralar yapıyorduk!

Ömrümce Hep Adım Adım
Sözleriyle başlayan 45'liğin buruk melodisi,
Gençlik günlerimin şarkıları. Uzun zaman çıkmayacak şekilde çakılmıştı hafızama...
Gelecekte neler çakılacakmış meğer...

En geniş oktavlı seslerinden birine sahiptir.
Batı müziği eğitimi almıştır, Türk müziğinde zirve yapmıştır.

Ömrümce hep adım adım
Her yerde seni aradım
Ben kalbimden başka yerde
İnan seni bulamadım...

DEMOKRASİDE BÖYLE... Arar dururuz...
****

Politikada yeni ne var?
Ne değişti? 26 Haziranda ne değişecek?
O günlerden, bugünlere derseniz?
O günler daha samimi idi.
Dijital-arkadaşlıklar yoktu.
İnsanlar okuyordu, araştırıyordu...
Google amca yoktu...

Siyasette de adımlar vardır.
Adım adım
Basamak, basamak
Palavradan değil.
Proje üreterek.
Parti kültürünü içselleştirilerek.
Bunlar olmadan
Tesadüfen Belediye başkanı, Milletvekili, Başkan olabilirsin ama, kalıcı olamazsın.
Kalıcı olmak, ilkeli, tutarlılıkla olur.
Doğru olmakla olur.
Dün ne söylediğini, unutmamak ile olur.
Yoksa her şey! Fırıldak olur.
Tutarlılık çok önemli...
Dün dündür olur. Bu gün bugündür olur. Olurda adam olmak çok zordur.
Adam olmak iyi ahlakla olur.
Doğru olmakla olur.
Erdemli olmakla olur.
Eğer bunlar varsa mesele yoktur.
Tıpkı saadetin duruşu gibi...
Temel Karamollaoğlu gibi...
*****
Dersi, ilk önce 'AYDIN' geçinenler, köşeden yazanlar, Akademik unvanlı eğitmenler, darbeci, cuntacı paşalar, onların sivil uzantılı işbirlikçileri,
Seçmenlerimiz, ders çıkartmamalı mı?
Siz! Hiç ders çıkartmadınız mı?
*****
Son başbakan Binali Yıldırım...
Gidip de gelmemek, gidip de dönmemek var diyordu...
Veda etti başbakanlığa...
Zaten Başbakanlık yapabilmiş de değildi...
*****
15 yıldan beri iktidar olan AKP'den memnun musunuz? Değil misiniz?
Memnunsanız mesele yok.
Değilseniz işte siz bir fırsat.
Erkenden gelen sandık önünüzde.
Hem vekilinizi, hem de Cumhurbaşkanınızı seçeceksiniz.
İşte bu...
Gücünün adaletsizlikle kullanan zalimlerden yana mı olacaksızınız, yoksa adaletten yana mı tavır alacaksınız.
Enteresan seçim bu?
Karanlıklarda gezen, palavracılara, rantçılara, yalancılara, dün söylediklerini unutanlara!
Her halde bir çift sözünüz vardır…
Ders çıkartırcasına...
Yoksa, geçmişi unutarak, inkar ederek, 'dün dünde kaldı cancağzım ' mı diyeceksiniz!..

MEYDANLAR
Ah! şu meydanlar,
Ah! şu palavralar!..
En güzelleri söylenir.
Salonlarda… Panellerde…
Emekçilerin acımasızca sömürüldüğü ülkemde.
Sözde akademik unvanlı,' AYDINLARIN' sesleri bile çıkmadı adalet ayaklar altına alınırken, hukuk çiğnenirken...

Seslerini çıkaranlar, korkmayanlar yinebu ülkenin 'isimsiz, unvansız', 'AYDINLARIYDI'.
Sessiz çoğunluktu.
*****
Ömrümce hep adım adım
Her yerde seni aradım
Ben kalbimden
Başka yerde
İnan seni bulamadım..
Yıllar öncesindeki fırıldakların longplayı dönüyor.
Nostaljik anılar arasında süzülüyor.
Ömrümce hep adım adım...
İnan seni bulamadım...
Sahi! Kimler ders almalı?
Almamalı?
24 Hazirana ne kaldı ki!..