İNAN ÇALIŞIR

'' Çocuklar bir yağmurdur, toprağa düşen berekettir''
Okullar kapandı.Üç aylık koskoca bir yaz tatili başladı. Çoğu genç can sıkıntısı geçiriyor.
Çağın vebası can sıkıntısı.
Hal böyle olunca biz ebeveynler ,can sıkıntısı yaşayan ergenlerimiz için; ne yapabiliriz sorusuna , alternatif cevaplar arama peşine düştük .
Gençlerimiz neden sıkılıyor ? Her şeyi makinelere yaptırıp kendilerine kalan uzun zamanları nasıl değerlendiriyorlar?
Tek gayeleri yemek, içmek, gezip tozmak , internette dip yapmak olan gençlerimizin sıkılmasında bizim de payımız yok mu ?
Eskiden çocuklar okul biter bitmez ailelerine her türlü işte yardım ederdi.Anne ve babaların eli ayağı olurdu.Tuttuğun bizim öğrendiğin senin derdi büyüklerimiz.Hayat okulu , deneme yanılma yoluyla uygulamalı öğrenme, tecrübe kazanma ...ne derseniz deyin.Mutluydu çocuklar, her şeyden keyif alırdı.Yetinmeyi bilirdi.Saygı ve hürmette kusur edilmezdi.Manevi huzur vardı ruhları doyuran.
Şimdi çocuklarımızın her şey elinin altında ama can sıkıntısını atamıyorlar
üzerlerinden.Tatile gidiyorsun mutsuz, canı sıkılıyor. Bir kursa göndersen sürekli olmuyor, hevesi geçince yine mutsuz.Bir işe versen ,ben bu işi mi yapacağım, diye burun kıvırıyor.Biz de hep onların keyfine göre davranıyoruz.Sürekli can sıkıntılarını giderecek yeni aktivite ve etkinlik peşindeyiz.Aman ne yapsakta bu çocuğu can sıkıntısından kurtarsak, mutlu etsek...Çocuk da ufff be ! Ben neyim ailem hep benim peşimde.
Bir dediğim iki olmuyor; kendini farklı görme , şımarma , ukalalık art arda sıralanıyor. Hayatla karşı karşıya gelince , toplum nezdinde ailede gördüğü hava ve fiyakayı göremeyince bocalıyor.Can sıkıntısına bunalımlar ekleniyor.En ufak bir zorlukta pes ediyor, mücadeleyi göze alamıyor.Memnun kalmadığı işi yarım bırakıyor.Üniversiteye gidiyor, iki yıl okuyor .Bakıyor bu bölüm benim okuyacağım bölüm değil deyip , tası tarağı toplayıp memleketinin yolunu tutuyor.Hayalleri var en uç noktada ama bi adım çaba göstermeden o hayallere nasıl ulaşılacak ?
Yeri geliyor ona emek veren , yıllarca didinip dökünen anne babasını pervasızca kırıp döküyor.
Bırakacaktık koruyup kollamayı hayatla yüzleşecekti çocuklarımız.
Çocuklarımıza nasihatten çok iyi rol model olabiliyor muyuz ?
Çocuklarımıza bizsiz yaşamayı öğretebiliyor muyuz ?
Çocuklarımızın isteklerini karşılarken ihtiyaçlarına ne denli önem veriyoruz ?
Karınlarını doyurup , ruhlarını aç mı bırakıyoruz ?
Unutmayalım !
Her çocuk farklı bir dünyadır. Çocuk yetiştirmek ise en yüce, en büyük, en zor ve hayat boyu devam ettirilmesi gereken bir sanattır.
Çocuklar bir yağmurdur, toprağa düşen berekettir ;
Saygılarımı sunarım.Can sıkıntısız nice günlere...