Bir klasikten çok ötede bir film Matrix. Bir çok önemli proje geldi geçti lakin, bir dönemin 'kahramanı' olarak adlandırılıacak çok az film hayatımıza girdi. Matrix, bunlardan bir tanesi hatta en başta gelen isimlerden. 1999 yılında hayatımıza giren bu evrenin, 2022 yılında 4. filmi çıkmıştı. Açıkçası Morpheus'u gördükten sonra izlememe kararı alıp hayatıma devam etmiştim. Geçenlerde izlemek istedim ve 'çocukluğumu öldürdüler' şeklinde tepki ile gerçekten bazı işlerin 'zirvede bitmesi' taraftarı oldum.
*
Aksiyon sahnelerinin yetersizliği şüphesiz bazı hayranları hayal kırıklığına uğratacaktır. Neo ve Trinity'nin ilişkisinin, birbirlerine duydukları bağlılığın matrixi yenecek tek anahtar olarak sunulması da. Yine de, filmin nostaljik ve kendinin farkında olan yapısı hayranlarını tatmin edecek seviyededir. Nereden bakıldığına göre, bu durum, filmin seyirciyi kandırması olarak da okunabilir. Tüm bunlara rağmen, The Matrix Resurrections sıkılmadan tüketilecek bir ürün, kurumsal açgözlülüğün bir sonucu olsa bile, yaratıcısının içine koyduğu sevgiyi ve dehayı matrixin içinden çıkarıp da görmemek mümkün değildir.
*
Keanu Reeves, aksiyon filmlerinde adeta bir 'idol, kahraman' olarak biliniyor. Yaşın etkilerini bu filmde ne kadar görsekte, 57 yaşında olan oyuncu her ne kadar fiziksel olarak 'yaşlanmama' özelliği ile de dikkat çekse, önümüzdeki bir kaç sene içinde, artık son filmlerini göreceğiz gibi geliyor. The Matrix Resurrections'ın konusuna gelecek olursak; Garip anılarla boğuşan Neo'nun hayatı, kendini yeniden Matrix'in içinde bulduğunda beklenmedik bir dönüş alır. Yeni film orijinal serinin yıldızları Keanu Reeves ve Carrie-Anne Moss'u ikonik rolleri Neo ve Trinity olarak tekrar bir araya getiriyor.