Semih Akdemir yazdı.

Üç yıl gibi kısa ömründe gurur anıtımız haline gelen Eskişehir Basket, ne yazık ki hem Basketbol Süper Ligi'nden hem de FIBA Şampiyonlar Ligi'nden çekildi. Gündeme bomba gibi düşen haberi geçtiğimiz akşam geç saatlerde kulübün sosyal medya hesaplarından okudum.

İnanın haberin şokunu hala üzerimden atamadım...

Spor şehri diye tabir edilen Eskişehir'de böyle bir olayın yaşanması utanç vericidir. Ancak bu kulübün değil şehrin utancı olmalıdır. Zira yapılan resmi açıklamadaki 'Maalesef ne sponsorlardan ne de şehir dinamiklerinden gerekli katkılar elde edilememiştir' cümlesi her şeyi özetliyor.

Kısa sürede böylesi bir başarı elde etmiş ve Eskişehir'i Avrupa'da temsil etmeye hak kazanmış bir kulübe destek çıkmaması hepimizin bütün şehrin ayıbıdır.

Eskişehir Basket yönetimi, teknik ekip ve oyuncular 3 senedir ellerinden gelen çabayı gösterirken, Siyah Kırmızılı taraftar ise kulübe büyük bir destek verirken Eskişehir'in en büyük gururun yaşanacağı sezonda takımın yalnız bırakılması ve kulübün ligden çekildiğini duyurmasına rağmen de şehrin sessiz kalması hangi akla hangi vicdana sığar.

Eskişehir'de basketbol kültürünü tekrar canlandıran bir kulübün böyle duruma düşmesi elbette ki içimizi acıtıyor. Başkan Sinan Özeçoğlu, Eskişehirspor zamanında da yalnız kalmış, gerekli desteği görememişti. Şimdi de basketbolda aynı durumu yaşıyoruz.

Bir şehir elleriyle büyüttüğü evladını nasıl gömer anlayabilmiş değilim

Oysa neler hayal etmiştik. En azından Avrupa'nın devlerini konuk edecektik...

Bütün ülkenin gıpta ettiği tribünlerimiz fiesta şenliklerini aratmayacaktı...

Şimdi hepsi acı bir hayal oldu...

Kalbimde acı, yüzümde müstehzi bir ifade bir kez daha soruyorum;

Bu şehre 'Spor kenti diyen kim?'