Serdar Taci Zengin

Bizler toleransı da, cezayı da abartmışızdır.
Bazen kendimizi dağların tepesinde bazen de yerin dibinde hissederiz.
Dengeli olmak, dengeli yaşamak zordur.
Daha çok çocuklar ve gençlerde bunu çok defa görmekteyiz.
Öyle şeyler yaparız ki kendimizi affetmekte zorlanırız ancak, ebeveynlerden arkadaşlarımızdan bizleri kolayca affetmelerini isteriz, bekleriz.
Çoğu zaman affedilsek bile kendimizi affedemeyiz.
Zor uykuya gireriz, taşıdığımız yüklerden dolayı.
Bir şekilde huzursuzluk içimizde yaşamaktadır.
Bir yerde yalnız kalmaktan hoşlanmayız.
Kalabalıklara karışmak bizi rahatlatır.

Zaman bizler için hızla akar, büyürüz.
Sorumluluklarımızla baş başa kalacak yaşlara gelmişizdir.
Sorumluluktan da, eleştirilmekten de kaçarız adeta,
Hata yaparsak, kendimize tolerans gösterilmesini bekleriz.

Ancak, bazı konularda 'Pardon', 'özür dilerim' denilemez.
Bunların başında 'eğitim' gelir; çocukları yanlış eğitemezsiniz.
İkincisi sağlıktır; doktor yanlış karar veremez.
Üçüncüsü adalettir; hakim yanlış karar vermez.
Dördüncüsü de yönetenlerdir; yöneticiler yanlış karar veremez.
Bu meslekler yüksek sorumluluk gerektirir.
Mesleğimizi seçerken, 'pardonsuz' meslekleri özellikle seçerken kendimizi defalarca test etmeli, kendimizden eminsek o mesleklere yönelmeliyiz.
Bu günkü yazımda yanlış karar vermemesi gereken meslekleri seçecek olanlara bir mesajım var.

Toplum yaşamı, çok ciddiye alınması gereken bir olgudur.
Toplumun sizin mesleğinize ihtiyacı olan biriyseniz, yaşamınızı, doğrularınızı, yanlışlarınızı çok ciddiye almalısınız.
Zira toplumun bir kısmı sizin kararlarınızla yaşamını planlamaktadır, bu çok büyük sorumluluktur.
Samimi değilseniz, açık ve net değilseniz, söylediğiniz her söz, yapacağınız her eylem hem sizi hem de size bakarak yaşayanları olumsuz etkileyecektir.
Toplumu sürekli yönlendirerek, yaşamı uzun süre idare edemezsiniz.
Binlerle ifade edilebilen gücünüz, ölçüsüz paranız olabilir,
Binlerce yandaşınız olabilir,
Bir gün gücünüz tükenecektir,
O andan itibaren kimse sizin yanınızda yer almayacaktır.
Geçmiş, yenilmez denilenlerin yenilgileriyle doludur.
Zira uzun süre hatalarını örtenlerin sonu, ilk büyük hatası ile başlar ve artarak devam eder.
Bilmeniz gereken, nehir yukarı akamaz, siz ancak bir süre yukarı akıtabilir ve ben istersem nehiri yukarı akıtırım diyebilisiniz, size inananlar olabilir, hatta inananların sayısı çok olabilir.
Ancak bilin ki bir gün size dur denilecektir.
Bu ne zaman olur, nasıl olur diye sormayın.
Bunun cevabını bilemeyiz.
Bildiğimiz tek şey, hatalıysanız mutlaka bir gün durdurulursunuz.
Bunu yaşamamak için, samimi, açık, net olunuz,
Hoşgörülü, affedici olunuz,
Kendinize hakim olunuz, abartmayınız,
Ve hata yapmayınız.
Sevgiyle kalın