Bir klasiktir benim için Snowpiercer. İlk izlediğim sınıf farklılıklarını en net şekilde anlatan yapımlardan bir tanesidir. Alt mesajları gerçekten başarılı olan ve izleyiciye 'bu konu gerçekten güzel' dedirten zamanının en ünlü filmlerindendir. Daha sonrasında izleyici tarafından o kadar sevilmiştir ki dizisi bile yayınlamıştır.
*
2013 yılında vizyona giren filmimizin konusun gelecek olursak; Yl 2031. Çok da uzak olmayan bir gelecekte, küresel iklim değişikliğine sebep olan bir felaketle birlikte buzul çağ geri döner. Ufukta görülebilen tek şey kar; dışarıda hissedilebilen tek his, dondurucu bir soğukluktur. Pek çok canlı için yaşamanın olanaksız olduğu bu dünyada hayatta kalan bir grup insan, kilometrelerce uzunluktaki bir demir ağının üzerinde durmaksızın yol alır ve ömürlerini, Wilford şirketinin sağladığı yegane yaşam alanı olan bir trende geçirir. Ancak insanların verdiği yaşam mücadelesi, yalnızca değişen iklime karşı değildir. 'Arka vagon', 'ön vagon' gibi sınıfsal kavramların ortaya çıkmasıyla tren, sosyal olarak da bölünmeye başlar. Orta sınıfa ait bir grup insanın bu duruma karşı isyan ederek ön vagondakilere saldırması, korkunç bir ölüm kalım savaşının tetiğini çeker ve insanlığın esas sınavı, bu noktada başlar. Başrollerini Chris Evans, Kang-ho Song ve Ah-sung Ko'nun paylaştığı Snowpiercer, hem sıra dışı kurgusuyla çağımıza yakın bir distopya hem de içerdiği kara mizah ögeleriyle ortak paydadaki dünya gündeminin bir parodisi olarak karşımıza çıkıyor.