Geçtiğimiz ay Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı bünyesinde önemli bir toplantı gerçekleştirilmişti. Yaklaşık bir ay önce Eskişehir Valiliği'nin daveti üzerine Eskişehir'e kurulması planlanan Serbest Bölge toplantısına Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler katılmıştı.

Toplantıda Eskişehir OSB Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, 'Eskişehir'de özellikle sanayiciler olarak daha fazla ticaret yapmak, dünya ile rekabet etmek ve katma değeri yüksek ürünler ile artık üretim mantığımızı değiştirmek istiyoruz. Bu düşüncelerle kuracağımız serbest bölge bizler için çok değerli. Biz serbest bölgenin şehrimize neler kazandıracağını biliyoruz ancak sizlerin bu konuda yapacağınız bilgilendirmeler, bundan sonra oluşturacağımız yol haritamız, neler yapabileceğiz için çok önemli' ifadelerini kullanmıştı.

Elbette ki Küpeli'nin 'daha fazla ticaret yapmak, dünya ile rekabet etmek ve katma değeri yüksek ürünler ile artık üretim mantığımızı değiştirmek istiyoruz' ifadeleri oldukça değerli olmakla beraber bunun serbest bölge ile ilişkilendirilmesi çok da doğru.
Ayrıca bu bakış açısına ek olarak serbest bölgenin önemini ortaya koyan başka kriterler de geliştirmek gerekiyor. Eskişehir Hazır kitabı üzerine çalışırken dikkatimi çeken çok önemli detaylar vardı.

Kitapta da ifade ettiğim üzere 2018 yılında Türkiye genelinde kişi başına düşen gelir %8,7 düşerek 9.693 dolara inerken Eskişehir'de ise %8,5 düşerek 10.161 dolar olarak açıklanmıştı.

Listede Eskişehir'in üstünde yer alan illere detaylı baktığımız zaman ortaya çok dikkat çekici başka sonuçlar da çıkmıştı. Eskişehir'in üstünde yer alan illerden Bilecik ve Yalova dışında hepsinde Serbest Bölge bulunduğu hepsinin liman ve demiryolu taşımacılığına müsait olduğu ve yine Bilecik ve Yalova dışında hepsinin havaalanına sahip oldukları dikkatimi çekmişti.

Yani Kişi Başına düşen GSMH'sı yüksek olan illerin üç ortak özelliği şuydu;