Sonunda bayramla müjdelenen bir Ramazan Ayı'nın daha sonuna geldik. Her ne kadar bu
bayram evlerimize kapanmış sevdiklerimizden uzaklaşmış olsak da bu günlerin geçeceğini umut
ediyor ve sevdiklerimizle birlikte geçireceğimiz, kalabalık bayram sofralarını şen
kahkahalarımızla taçlandıracağımız sağlık ve huzurun sofralarımızdan eksik olmayacağı nice
bayramlar diliyorum.
Mutluluğumuzu, heyecanımızı, sevincimizi hatta üzüntümüzü bile sofrada yaşayan bir toplumuz.
Geleneklerimizde bayram sofralarının yeri bir başkadır. Her bayram adeta lezzet yarışının yaşandığı
sofralar bu bayram her ne kadar çekirdek ailelerle dolacak olsa da görüyorum ki geleneklerimizi
sürdürmeye devam ediyor ve sofralarımızı klasik bayram menüleriyle donatmaya devam ediyoruz.
Her birimiz eminim ki en azından bir bayram ikramları geri çeviremediğimiz için mide
sorunları yaşamışızdır. Bu bayram malum kapı kapı büyüklerimizi ziyaret edemiyoruz ve ikram için
zorlayan kimse de yok. Evet, eskiden homurdandığımız bu durumu bile şu an özler olduk. Ne diyelim
Sağlık olsun, herkes sağlıklı olsun da biz bir bayram daha ayrı kalalım…
Ramazan Bayramı, beslenme konusunda biraz daha fazla dikkat edilmesi gereken bir bayram
çünkü bir ay boyunca öğünlerimizin arasında uzun zaman dilimleri vardı ve öğün sayımız azalmıştı.
Şimdi birden bayram sofralarının çeşitli lezzetlerine kapılıp çok fazla yiyerek vücudumuza yüklenmek
çok doğru değil.
Özellikle kalp-damar hastalıkları ve diyabet gibi kronik hastalıkları olanların beslenmelerine
biraz daha özen göstermeleri gerekiyor.
Bayram sabahı hafif bir kahvaltı yapılmalı
Gece kalkıp yeme alışkanlıklarını sürdürmemek adına öğün saatlerine dikkat ederek dengeli öğünler
oluşturulmalı. Günün ilk öğünü olan kahvaltının ise hafif bir şekilde yapılması midemizin güne
yorulmadan başlamasını sağlayacaktır.
Bayram sofralarında en riskli grup tatlılar
Bayram deyince aklımıza şerbetli tatlılar ve tabii ki başta baklava geliyor. Bu bayram tatlılarımızı sütlü
tatlılarla değiştirmeye ne dersiniz?
Güllaç, muhallebiler, pudingler, kazandibi, tavuk göğsü… gibi tatlılar güzel birer alternatif olabilir.
'Bayram sofrası baklavasız olmaz.' diyenlerdenseniz porsiyon miktarına dikkat etmenizi öneririm
çünkü ağzınız tatlansın derken sağlığınızı bozabilirsiniz.
Hafif yemekler tercih edin
Bol salçalı yemekler, kızartmalar, kavurmalar yerine fırın yemekleri, ızgara , haşlama veya
buğulama yöntemlerini kullanarak yemeklerinizi pişirmeyi tercih etmelisiniz.
Porsiyon Kontrolüne Dikkat!
Her zaman söylediğim gibi çorba dışındaki yemeklerinizi çukur tabaklar yerine düz ve küçük
tabaklarda, yemeğin suyunu süzerek yemeniz hem yemeğin suyundaki fazla yağı almamanızı
hem de yemeğin suyuna ekmek banarak fazla kalori almamanızı sağlayacak.
Yeterli lif alımına dikkat !
Beslenme düzeninin değişmesi ilk olarak mide ve bağırsak problemlerini meydana getirmektedir.
Ramazan boyunca su tüketim miktarının azalması ile birlikte de konstipasyon (kabızlık) gibi
problemler meydana gelebilmektedir. Bu nedenle bayramda da su tüketimimizi artırırken lifli
beslenmeye özen göstermeliyiz.
Günlük meyve tüketimimize mutlaka dikkat edip ana öğünlerden 2-3 saat sonra ara öğün niyetine
meyve tüketebiliriz. Kabuklu yenilen meyvelerin ,kabuklarının çok iyi yıkanarak, kabuklu tüketilmesi
de yine lif alımınızı artırmanın başka bir yolu.
Genel olarak bu söylediklerime dikkat etmeniz rahat bir bayram geçirmenizi sağlayacaktır.
Sağlıklı ve keyifli bir bayram geçirmeniz dileğiyle.
İyi Bayramlar