Küresel bir salgın hastalık haline gelen covid-19,günlük rutinimizdeki alışkanlıklarımızı değiştirmeye devam ediyor. Bunlardan bir tanesi de şüphesiz beslenme alışkanlıklarımız.
Bu dönemde ise psikolojinin beslenmeyi derinden etkilediği bir gerçek.
Özellikle stres dönemi çoğu bireyin yediği yiyecek türünü ve miktarını oldukça etkilemektedir. Yapılan araştırmalara göre stresli dönemlerde insanların %35-60'ı daha fazla yiyerek kilo alırken %25-40'ı ise iştahlarının kesildiğini belirterek daha az yiyip kilo verdikleri görülmüş.
Karantina ile birlikte evde geçirilen zaman arttı ve bu durum aynı zamanda hastalığa karşı stres, korku ve endişeyi de beraberinde getirdi.
Pandeminin beslenme üzerindeki etkisinin incelendiği bir araştırmada yaşanılanpandemi sürecinde artan korku ve endişenin bireylerin beslenme alışkanlıkları ve yemek tercihlerinde değişikliğe neden olduğu sonucuna varılmıştır.Bu araştırmalara göre;

Pandemi sürecinde görülen değişikler ise şöyle:
-Kahvaltı öğününü atlayan bireyler dahi kahvaltıyı es geçmemeye başladı.
-Atıştırmalıklar, şekerli besinler ve unlu mamullerin (kek,kurabiye,poğaça,börek )tüketimi arttı.
-Evde kalınan sürede uyku süresi arttığından öğle öğünü daha çok atlanmaya başladı.
-Yoğurt,peynir, süt,kefir gibi süt ve süt ürünleri tüketimi arttı.
-Kurubaklagiller ve tahıl tüketimi arttı.(Özellikle pirinç,makarna)
-Kuru yemiş ve kuru meyve tüketimleri arttı.
-Sebze ve meyve tüketimi arttı.
-Kırmızı et,kümes hayvanları ve balık tüketimi arttı.
Bu durum bize gösteriyor ki aslında genel olarak besin tüketimimizde hemen hemen her besin grubunda artış meydana gelmiş. Bu durumda dolayısıyla çoğu birey için kilo artışları da kaçınılmaz bir sonuç haline gelmekte fakat özellikle kilo artışının beraberinde getirdiği hastalıklar covid-19 için risk faktörleri arasında yer alıyor.

Covid-19 risk faktörleri:
-Diyabet
-Kronik akciğer hastalıkları
-Kardiyovasküler hastalıklar
-Obezite
-Bağışıklığı zayıflatan diğer hastalıklar

Besin tüketimlerimiz artarken unutmamalıyız ki covid-19 için henüz bilinen etkili kesin bir tedavi olmadığından enfeksiyon sıklığını ve şiddetini azaltabilecekmüdahaleler oldukça önemli.
Özellikle risk grubundaki bireyler için beslenme daha önemli bir hal alıyor.
Özetle beslenmemizi etkileyen en büyük faktörlerden bir tanesi olan psikolojik durumlar en çok da bu risk faktörlerine sahip olan bireyleri etkilemektedir. Ancak unutulmamalı ki bu salgın hastalığın en ciddi boyutlara taşındığı grup da yine bu risk faktörlerine sahip olanlardır.
Bu nedenle bu salgın hastalığın da bir süreç olduğunu tedbir ve önlemlerimizle sağlıklı bir şekilde atlatabileceğimizi unutmamalıyız. Çünkü bu dönemde en çokihtiyacımız olan sağlıklı bir beden için sağlıklı bir psikoloji şart.
Beslenmemize dikkat edelim fakat besin tüketimimizi kontrol altında tutmayı ihmal etmeyelim.