Teknolojinin hızla gelişmesiyle internetin de hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 1993 yılında ODTÜ'den aldığımız64 Kbps hızla başlayan interenet serüvenimiz, günümüzde yerini ADSL ve Fiber gibi hızlı internet teknolojilerine bırakmış durumda. Bu açıdan baktığımızda birçok insan internetimizin hızlı olduğunu düşünebilir. Ancak Cable adlı İngiliz araştırma şirketinin ortaya koyduğu gerçekler internetimizin hiçte hızlı olmadığını gösteriyor.
Cable, 2018 yılıülkelerin internet hızlarının sıralamasını geçtiğimiz günlerde yayınladı. Buna göre ülkemiz4,90 Mbpshız ile 200 ülke arasında 91. sırada yer alıyor. AraştırmadaSingapur60,39 Mbps hızla birinci sırada. Ülkemiz internet hızında tümAvrupa ülkelerinin yanı sıra Filipinler, Endonezya, Küba, Gürcistan, Güney Afrika ve Vietnam gibi ülkelerin de gerisinde bulunuyor.
Peki, bu kadar yavaş internet kullanmamızın altında yatan sebep nedir?

EN BÜYÜK SUÇLU: POP
Bir web tarayıcısına internet adresini yazdığınızda önce servis sağlayıcınıza ve alan adı sunucusuna, daha sonra buradan belirlenen IP adresi üzerinden ulaşmak istediğiniz adrese doğru bir yolculuk başlar. Bu yolculuktaki her noktaya POP adı verilir. Her POP sizin ulaşmak istediğiniz sitenin açılmasını geciktirir.Yani, ne kadar çok nokta, o kadar çok bekleme.
Ayrıca internet bağlantısı olarak satın aldığınız hız sizin gerçek hızını belirlemez. Bu hız sizin bağlantınızın tepe noktasını temsil eder. Asıl hızınız her hizmet ve içerik farklı bir noktada tutulduğundan, duruma göre değişen bir muamma olarak kalır. Yani 16 Mbps'lik bir paket aldığınız zaman sizin hızınız her zaman 16 Mbpsolmaz. Bazen 8v eya 4 hatta 2 Mbps bile hız alabilirsiniz.Peki, bunun bir çözümü yok mu? Elbette var ama burada iş aslında servis sağlayıcılarına düşüyor.

ÇÖZÜM: GOOGLE PROJECT Fi
Farklı servis sağlayıcıların altyapıları arasında otomatik geçişler yapılarak, interneti sürekli hızlı bir şekilde kullanmak mümkün. Google, ABD'de yıllar önce başlattığı Project Fi ile bunu zaten hayata geçirdi. Project Fi hattına sahip kullanıcılar, kablosuz internet ağlarında o an bulundukları yere göre servis sağlayıcısına bağlanıyorlar. Örneğin A operatörü, bir dağın eteklerinde B operatöründen daha iyiyse kullanıcı otomatik olarak A operatörünü kullanıyor. Şehir içine döndüğünde B daha iyiyse B'yi kullanmaya başlıyor. Ücretler ise sabit bir fatura tutarı şeklinde doğrudan Google'a ödeniyor.
Ortak altyapı paylaşım sistemlerini otomatik hale getirmek, kullanıcılar ve şirketler açısından oldukça önemli bir avantaj olabilir. Bunun için öncelikle operatörlerin kar odaklı rekabeti bırakıp, tüketici odaklı olmaları gerekiyor. Tekrar Google örneğine dönecek olursak, birbirine rakip olan Verizon, T-Mobile ve Spirit, bu proje için birlikte çalışıyorlar.
Türkiye'de daha hızlı internet kullanmak için servis sağlayıcıların ve operatörlerin hizmetlerini kendi bağlantıları üzerinden dayatmayıbırakarak, dünyadaki örnekleri gibi katma değerli hizmetlere odaklanıp, bağlantının nereden sağlandığı konusunu rafa kaldırmaları gerekiyor. Bu noktada maalesef Türkiye dünyanın gerisinde kalmış durumda. Türkiye'deki şirketlerin de özellikle 5G döneminde artacak olan kablosuz ağ standartlarını geliştirmesi için benzer bir projeye imza atmaları gerekiyor.


HAFTANIN ÜRÜNÜ
VPW GKS-05U Akım korumalı priz
VPW akım korumalı priz televizyonlar, masaüstü ve dizüstü bilgisayarlar,ses sistemleri, yazıcılar, tarayıcılar, oyun konsolları gibi elektronik cihazların şebekede meydana gelen ani aşırı gerilimler ve yıldırım düşmesi gibi etkilere karşı koruma sağlar.
Teknik Özellikler: