Himmet Yanık

Mevlevilik; Mevlana Celaleddin-i Rumî'ye Ö. 672/1273 nispet edilen tarikatın adıdır. Mevlana Celaleddin-i Rumî Horasan'ın Belh şehrinde dünyaya geldi. Babası ilk tasavvuf eğitimini kendisinden aldığı 'sultanü'l ulema' lakabıyla tanınan Bahaeddin Veled'dir. Bahaeddin Veled Kübreviyye tarikatının kurucusu olan Necmeddin-i Kübra'nın halifesi olduğu söylendiği gibi Ahmed El-Gazzali'den tarikat silsilesinden hilafet aldığı da belirtilmektedir.
Mevlana henüz küçük yaşta iken babası Bahaeddin Veled'in Belh'ten ayrılması üzerine onunla birlikte İslam dünyasının çeşitli yerlerini dolaştıktan sonra Konya'ya geldi. Bahaeddin Veled burada Altınapa medresesinde iki yıl müderrislik yaptıktan sonra 628/1231 tarihinde vefat etti. Mevlana babasının yerine geçip müderrislik yapmaya devam etti. Bu arada babasının müridi olan Seyyid Burhaneddin'e mürid olup dokuz yıl hizmetinde bulundu. Daha sonra Şam'a gidip orada Muhiddin İbnü'l Arabi, Sadeddin-i Hammüye, Osman-ı Rumî ve Sadreddin Konevî ile uzun müddet sohbette bulundu. Daha sonra tekrar Konya'ya döndü.
Mevlana'nın şiirleri ve mektupları Arapça olanlar varsa da eserlerini Farsça da yazmıştır. Meşhur eserleri şunlardır; Divan-ı Kebir, Mesnevi, Fihi Mafih, Mecalis-i Seb'a, Mektubat. Şems-i Tebrizi'nin Konya'ya gelmesi Mevlana için bir dönüm noktasıdır. Onunla yaptığı sohbetler Mevlana'nın üzerinde derin tesirler bırakmış ilahi aşk ve vecdi terennüm eden Mevlana asıl bu dönemde doğmuştur. Mevlana 17 Aralık 1273'te vefat etti. Yerine halifesi olan Hüsameddin Çelebi geçti. Onun vefatı üzerine de Mevlana'nın oğlu Sultan Veled geçti.
Kamil manada alim, sûfi ve şairlik özelliklerine sahip olan Mevlana Mevlevi Silsile namesinde tarikatın pîri olarak görülür. Mevlana'nın dini ve tasavvufi düşüncesinin kaynağı Kur'an ve Sünnettir. 'Canım tenimde oldukça Kur'an'ın kölesiyim ben. Seçilmiş Muhammed'in yolunun toprağıyım ben.' Beytiyle bu gerçeği dile getiren Mevlana; 'pergel gibiyim, bir ayağımla şeriat üstünde sağlam durduğum halde, öbür ayağımla yetmiş iki milleti dolaşıyorum.' Diyerek bir Müslümanın bütün insanlığı kucaklayabilecek büyüklüğü göstermiştir. İnsan sevgisini ön planda tutan Mevlana kusurlu insanın kusurunu örten, her yaratılanın yaratanı Allah olduğunu bilen bir anlayışının sahibidir. Dünyanın pek çok yerinde Mevlana'nın öğütleriyle yolunu aydınlatan insanların sayısı gün geçtikçe çoğalmaktadır. Mevlana'ya sormuşlar: Aşk'tan bahseder misin? Aşk nedir? diye. Mevlana cevap vermiş; 'Ben ol da bil'
Mevlana Celaleddin-i Rumi'yi, Yunusemre'yi ve nicelerini rahmetle, minnetle yad ediyorum. Hoşçakalın. Cumanız mübarek olsun.