'Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi onundur. Onun izni olmadan onun katında kim şefaat edebilir? O kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. Ona hiçbir şey gizli kalmaz. O'nun bildiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır. Onları koruyup gözetlemek kendisine zor gelmez. O yücedir, büyüktür.'(3) İçinde kürsî kelimesinin geçtiği bu ayete 'Ayet-el Kürsî' denilmiştir. Burada 'kürsî' taht anlamında olmayıp Allah'ın şanına layık mahiyetini ancak kendisinin bildiği bir varlıktır.
O'nun yüce sıfatlarını ve eşsiz kudretini anlatan bu ayetin azameti onu okumanın büyük sevap olduğu ve tesirleri hakkında peygamber (sav) efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır. 'Kur'an'da en büyük ayet Ayet-ül Kürsî'dir. Onu okuyana Allah bir melek gönderir. Onun iyiliklerini yazar. Bir evin içinde okunduğu zaman şeytan otuz gün o evi terk eder. O eve kırk gün sihir ve sihirbaz giremez. Bu ayeti çocuklarına, ailene ve komşularına öğret. Günlerin önemlisi Cuma, sözlerin üstünü Kur'an'ı Kerim'dir. Kur'an'ı Kerim'in en önemli suresi Bakara Suresi, Bakara Suresinin en büyük ayeti de Ayet-ül Kürsî'dir.'(4) buyurmuşlardır.
Hayy; lugatta diri, canlı anlamına gelir. Allah'ın sıfatlarından olup devamlı var olan, kesintiye uğramayan, varlığı ezeli ve ebedi olan demektir. Kayyum; bütün yaratılmışların iradesini bizzat yürüten, hepsini hesaba çeken ve çekecek olan demektir. Ayet-ül Kürsi okunduğu zaman kişiyi rahatlatan, şifa veren manasında çok derin anlamlar ifade eden ayettir. Sıkıntılı olduğumuzda, uyuyamadığımızda başımıza bir musibet ve bela geldiğinde okunmasında fayda vardır. Peygamber efendimizin tavsiyesi üzerine okuyalım, okutalım. Hoşçakalın, Cumanız mübarek olsun.