Veren el alan elden üstündür. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek kadar gizli vermesi. Komşusu aç yatarken kişinin tok yatması halinde bizden birisi olmadığını belirten peygamber efendimiz gücü, kuvveti yerinde olan bir kişinin dilenmesini kabul etmemektedir. Sahabeden birisi peygamberimizin yanına gelerek dedi ki; Ya Rasûlallah evimde çocuklarım aç, yiyecek bir şeyimiz yok. Bunun üzerine Peygamber (sav) o kişiye evinde ne var? diye sordu. Kişi bir kilimim var yatarken bir kısmını altımıza seriyoruz bir kısmını da örtü yapıyoruz dedi. Onu getir dedi. Kişi evindeki kilimi getirdi. Peygamberimiz o şahsın kilimini açık arttırmayla sattı ve mevcut parayı üçe böldü. Bir kısmıyla evine yiyecek almasını, bir kısmını sermaye yapmasını bir kısmıyla da yaygı ve örtü almasını tavsiye etti. Aynı kişi daha sonra Medine'nin zenginlerinden oldu.
Kuvvetli mümin zayıf müminden Allah katında hayırlı olduğunu belirten Peygamber (sav) efendimiz yardımlaşmayı tavsiye ederken yardımın darda kalmış gerçek manada çaresiz kimselere yapılmasını ve yardımı yaparken zinhar rencide etmemeyi tavsiye etmiştir. Yine bu konuda Yüce Allah şöyle buyurmaktadır. 'Bir tatlı dil, bir bağışlama, ardından incitme gelen sadakalardan daha hayırlıdır. Çünkü Allah hiçbir şeye muhtaç değildir. Çok yumuşak davranır.'(4) İslam'da yardımlaşmak sadece vermekle olmaz. Güzel tatlı bir söz işinde, mesleğinde, düğününde, cenazesinde bulunmak yardım etmenin farklı yönlerindendir. Yardım eden ve yardıma muhtaç olan şunu hiç unutmamalıdır. Asıl hedefin Allah'ın rızasını kazanmak olduğunu. Peygamberimiz buyurur ki; 'Güneşin doğduğu her yeni günde kişiye her bir mafsalı için bir sadaka vermesi gereklidir.'(5) Selam ve muhabbetlerimle hoşçakalın. Cumanız mübarek olsun.