1. 2013 yılı Türkiye roka üretiminin %29,5'i tek başına Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerinde gerçekleşti.
2. Gölpazarı, İnhisar, Osmaneli, Söğüt, Yenipazar, Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerini kapsayan Orta Sakarya Vadisinde 2013 yılı TÜİK verilerine göre 90.021 Dekar alanda sebze üretimi gerçekleşti. Sebze üretim alanlarının % 42,5'i Osmaneli ilçesinde, % 20,9'u Sarıcakaya ilçesindeydi.
3. 13.795 ton kıvırcık marul üretimi ile OSV bölgesi ülke üretiminde önemli bir paya sahip. Bölgedeki kıvırcık marul üretiminin % 70'i Söğüt ilçesinde ve %21,2'si Sarıcakaya ilçesinde yapılıyor.
4. Ülke genelindeki taze soğan üretiminde de bölge, 12.991 ton ile %8,5 paya sahip olup bölgedeki üretim alanları Söğüt ve Sarıcakaya'da yoğunlaşmış.
2013 yılı Türkiye roka üretiminin %29,5'i tek başına Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerinde gerçekleşti. Yani ülkedeki her 3 rokadan neredeyse 1'i Mihalgazi ve Sarıcakaya'dandı.
5. Roka gibi, bölgedeki semizotu üretiminin de tamamı Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerinde yapıldı.
2013 yılında ilçelerimiz Türkiye tarımının en önemli kalelerinden biriyken bugünkü durum ortada.

Bu denli ciddi bir üretim potansiyeli olmasına rağmen bu iki ilçenin isminin ülke genelinde daha çok bilinmesi, markalaşması, tarımsal sanayi kuruluşlarını çekmesi ve ihracatta ciddi bir paya ve katma değer üretimine doğrudan katkı yapması gerekmez mi?
Bunların oluşması için de BEBKA alınması gereken tedbirleri açıklamıştı.
Hatırlayalım;

· Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerinin mikroklima iklimi sebebi ile sebze meyve yetiştiriciliği ve organik tarım yapılabilme potansiyelinin değerlendirilmesi, meyve suyu üretimine yönelik sanayi yatırımlarının çekilmesi

· Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerinin mikroklima iklim tipinden istifade edilerek kent peyzaj bitkileri yetiştirilmesinde ve park-bahçe bitki üssü olarak devreye alınmasına yönelik planlar yapılması

· Sarıcakaya ilçesindeki kış turizmi, mağara turizmi ve su sporları potansiyelinin değerlendirilerek turizme kazandırılması. (Bununla ilgili ciddi çalışmalar yapıldı)

· Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerinde iklimsel farklılığı ve güneş alma süresinin uzunluğu nedeni ile ilçede yenilenebilir enerji üretimi potansiyelinin değerlendirilmesi ve gerekli fizibilitelerin yapılması…

Bunları yazıyoruz, tarım sektörünün stratejik öneminin ve tarımsal markalaşmanın altını çiziyoruz ama diğer taraftan ülkenin en ciddi tarım alanı olan Alpu Ovasına kömürlü termik santral yapılacak olmasını bu perspektifte çok az ele alıyoruz.
Oraya yapılacak bir kömürlü termik santralin tüm bu bölgeyi derinden etkileyeceğini, yeşillik dediğimiz roka, marul, yeşil soğan gibi üretimin duracağını, bırakın büyük sanayi yatırımlarını buraya çekmeyi, mevcut küçük üreticinin bile üretim yapamayacağını ve bundan aslında tüm Orta Sakarya Vadisinin etkileneceğini söylememize gerek var mı?
Bakın bizler, bu bölgede tarımsal markalaşmanın derdindeyken termik santral ile aslında neleri neleri kaybedeceğimizi görüyor muyuz?
Sarıcakayalı, Mihalgazili üreticinin bile bundan etkileneceğini fark etmek gerekiyor.
Tarım ölürse ekonomi ölür.
Ekonomi ölürse toplumlar ölür…