İnan Çalışır yazdı.

Zaman hızla tükeniyor.
Artık günlerin değil saatlerin, dakikaların, hatta saniyelerin bile önemi çok ama çok büyük..
Türkiye'nin kader seçimine sadece 7 gün kaldı..
Bir hafta sonra Türk seçmeni tercihini yapacak..
Sandık başında oyunu rengi belirlerken kendisinin, çocuklarının, eşinin, yakınlarının, kentinin ve ülkesinin kaderini tayin edecek.
Tamam mı?
Devam mı?
Başka seçenek yok.
Ülkede yaşananları, ülkenin nereye, hangi noktaya sürüklenmek istediğini uzun uzun anlatmaya gerek yok.
Siyasal iktidarın niyeti de, hedefi de belli..
Tek adam dönemini 24 Haziran seçimleri ile resmileştirmek, yolunu aşmak, üzerindeki engelleri kaldırmak istiyor.
AKP ve Başbakan Yıldırım, iktidarı korumaktan çok, Erdoğan'ın başkan olması için çabalıyor.
Eskişehir de de örneklerini gördüğümüz gibi devletin tüm olanakları iktidar partisinin, bağlı olarak da Erdoğan'ın kampanyasına kullanılıyor.
Valiler, kaymakamlar, yatırımcı kurum ve kuruluşların müdürleri başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları AKP'nin seçim kampanyasını yürütüyor.
AKP, 16 yıldır yapıyor bu işleri.
AKP hükümranlığı daha ne kadar sürecek?
Bunun yanıtını bir hafta sonra seçmen verecek.
Tehlikeyi gören ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'rehavet' uyarısında bulunuyor.
7 kader günü var önümüzde.
Kararsız seçmen oranının yüzde 10 civarında olduğunu varsaydığımızda son anketlere göre oyu yüzde 35'in altına inen AKP'nin iktidardan gitme olasılığı da söz konusu..
Zor ama asla imkansız değil!
Neden mi?
Türk seçmeni sürpriz yapmayı sever..Dalga dipten geliyor.
DYP'yi, ANAP'ı 'asla yıkılmaz, seçim kaybetmez' denilen süreçte sandığa gömmüştü..
Kıbrıs harekatının avantajı ile iktidara gelen DSP-MHP-ANAP koalisyonunu da seçmen bitirmişti.
Seçmenin sürpriz yaptığı, 'asla seçim kaybetmez' denilen siyasi partileri sandığa gömmesinde birinci etken ekonomiydi..
Bu seçimin de kaderini ekonomi belirleyecek..
AKP, önceki seçimlerde olduğu gibi 'istikrar masalını, istikrar tehdidini24 Haziran için de kullanmaya çalışsa da ekonomi treni raydan çıkmak üzere..
Gelir uçurumu büyüyor, işsiz sayısı artıyor, toplumsal çalkantı hızlanıyor,.
İşte bu süreçte CHP'nin ekonomi ağırlıklı programı, proje ve vaatleri seçmeni ciddi biçimde etkilemiş görünüyor.
Sokakta rüzgar CHP ye doğru esiyor.
Yıllar önce Ecevit rüzgarı esti. Şimdi'de Muharrem İNCE rüzgarı esiyor.
AKP'ye oy verenlerin önemli bir kesiminin de tercihini ekonomiye dayalı vaatler yönünde kuracağının ortaya çıkması 7Gün sonra MİLLET İÇİN GELİYORUZ sloganlarıyla uyanacağımızın habercisi gibi görünüyor.