Hüseyin Güven

Eskişehir'in en büyük ilçesi Sivrihisar…
Tarih ve Kültür olarak epey zengin…
-Kibele'nin Büyük Tapınağı
-67 Ağaç Sütunlu Ulu Cami
-Alemşah Kümbeti,
-Hoşkadem Camii
-Kurşunlu Camii şehrin diğer önemli tarihi eserleri…
-Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk'ün katılımıyla, Anadolu'daki ilk Bakanlar Kurulu Sivrihisar Zaimağa Konağı'nda toplanıyor…
-Sivrihisar ilçesi Eti ve Frig uygarlıkların yanı sıra Roma, Bizans ve Anadolu Selçuklu gibi önemli uygarlıklara ait kalıntılar mevcut…
Adı Sivrihisar dışına çoktan taşmış olan, ülkemizin medar-ı iftiharlarından Nasreddin Hoca'nın Doğduğu evde Sivrihisar'ın Hortu Köyü'nde…
HAYDİ, MEŞHUR SİVRİHİSAR DÖVME SUCUK FESTİVALİNE…
'Dünyanın merkezinde buluşmak için enfes bir bahanemiz var' Slogan gerçekten ilgi çekici…
Kabul etmeliyiz ki; Sivrihisar dövme sucuğu gerektiği kadar tanıtılamıyordu /düne kadar…
Sivrihisar dövme sucuğunun ününü inanın birçoğumuz gibi bizlerde bilmiyorduk…
Elde ettiğim bilgileri inşallah köşemizden daha detaylı Sivrihisar yazılarımızda belirteceğiz…
Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü başta olmak üzere festivalde emeği geçen tüm kişiler /peşinen teşekkürü hak ediyor…
İlçelerin böyle tanıtımlara çok ihtiyacı var…
'10 Şubat Pazar Günü Sivrihisar'da düzenlenecek meşhur dövme sucuk festivaline herkesi bekliyoruz...' Sivrihisar Belediyesi…
FESTİVAL PROGRAMI…
- Mangalda Sucuk Ekmek İkramı
- DJ Eşliğinde Müzik
- Mithat Körler Konseri
- Derya Uluğ Konseri
- Çocuklara özel oyun alanları
- Animatörler, Çeşitli Gösteriler
- Yöresel Ürünler Satış Stantları
- Organik Köy Ürünleri Satış Stantları
- Hediyelik Eşya Satış Stantları
10 ŞUBAT 2019 PAZAR
YER: Sivrihisar Açık Hava Heykel Müzesi Alanı
SAAT: 12.00
İLETİŞİM:
Sivrihisar Belediyesi: 0222 711 40 35
Beyaz Masa: 0541 711 26 06
***
ASİL FAKİR…
Günlerden bir gün, zengin bir baba ailesini, özellikle de oğlunu köye götürdü... Bu yolculuğun tek amacı vardı, insanların ne kadar fakir olabileceklerini oğluna göstermek…
Çok fakir bir ailenin çiftliğinde birkaç gün geçirdiler... Yolculuktan döndüklerinde baba oğluna sordu:
- İnsanların ne kadar fakir olabildiklerini gördün mü?
- Evet!
- Ne öğrendin peki?
Oğlu cevap verdi:
- Şunu gördüm; bizim evde bir köpeğimiz var, onlarınsa dört…
- Bizim bahçenin ortasına kadar uzanan bir havuzumuz var, onlarınsa sonu olmayan bir dereleri…
- Bizim bahçemizde ithal lambalar var, onlarınsa yıldızları…
- Bizim görüş alanımız ön avluya kadar, onlarsa bütün bir ufku görüyorlar…
Oğlu sözünü bitirdiğinde babası söyleyecek bir şey bulamadı...
Oğlu ekledi…
- Teşekkürler baba, ne kadar fakir olduğumuzu gösterdiğin için!
***
Böyledir bazen…
Kim zengin, kim fakir bilinmez…
Kim 'asıl', kim 'asil' görünmez…
Doyduğumuz topraklardan, doğduğumuz topraklara bir yol vardır görünmez…
Her gidişimizde hissederiz asıl zenginlik ne…
Elbette ki sağlık asıl zenginlik…
'Paranın satın alamayacağı bir şeye sahip oluncaya kadar zengin değilsiniz.' Der 'T. Garth Brooks'
BETON…
Yaşadığımız çağ gereği beton şehirler, beton ormanlarla kaplı etrafımız… Yaşadığımız dört duvar beton… İşyerlerimiz beton… Yattığımız, kalktığımız yer /yürüdüğümüz yol beton… Kent'ler de 'yer beton gök beton…'
Yüreğimiz betonlaşmadan doyduğumuz toprakların kıymetini kavrayalım… Sahip çıkalım köylerimize, ilçelerimize… Hikayede ki çocuk gibi gerçek zenginliğimizin farkına varalım…
Ves'selam…
***
'TÜRK'ÜM' DEDİ! VE GİTTİ…
Kıymetini bilemedik, nice bilemediğimiz değerler gibi…
20 yıl geçti sessiz, sensiz… Çok özledik seni Barış abi…
Çocukluk kahramanımızdın sen…
En güzel nasihatleri ve öğütleri ilk senden dinledi birçoğumuz…
- Kara sevda, kara toprak derdi… Gül pembe derdi… Müziğiyle öğretirdi sevgiyi…
- 'Arkadaşım eşek' 'Ayı' diyerek hayvanları sevdirdi…
- Halhal nedir, kol düğmesi nedir pekiştirdi…
- Nane limon kabuğu dedi iyileştirdi hepimizi…
-Düşünsenize domates, biber ve patlıcanı bile onunla sevenlerimiz var…
- Yüzükleriyle, hayata bakış açısı ve dahi insan sevgisiyle çok başka bir yerdeydi Barış abi…
Bana göre 'Adam olacak çocuk'la gelmiş geçmiş en güzel TV programını yaptı…
Bizim bu değerlere, bu tür sanatçılara çok ama çok ihtiyacımız var…
Ve maalesef yokluğunda anladık ne denli büyük bir adam olduğunu…
Ve maalesef kaybedince daha çok anlıyoruz kıymetini…
'Ben ne çağdaş Türk ozanı, ne çağdaş Dede Korkut ne de günümüzün Nasrettin Hoca'sıyım... Sadece 20. yüzyılda yaşamış ve o yüzyıla damgasını vurmaya çalışan bir Türk'üm... 20.yüzyılın Türk müziğini yapıyorum...' dedi ve gitti Barış Manço…
Kabrin Nur Mekanın cennet olsun büyük insan... Ruhuna El Fatiha...